İslam Şehirleri: Cakarta
İslam Şehirleri serimizde Bali Adası’yla bilinen bir ülke ile karşınızdayız. Asya’nın en kalabalık ve en çok Müslüman barındıran ülkelerinden birisi olan Endonezya’nın Cakarta şehrini sizlere tanıtacağız. Keyifli okumalar.
Doğunun İncisi Cakarta
Güneydoğu Asya’da yer alan Endonezya’nın güneyinde Avustralya, kuzeyinde Malezya ve doğusunda Papua Yeni Gine yer almaktadır. Başkenti olan Cakarta ise, Cava’nın kuzeyinde yer almaktadır.
Dünyanın en büyük kentsel alanları arasında yer alan bu şehir; ekonomik, kültürel ve politik birçok imkâna sahiptir. Yüksek yaşam standartı sunmayı hedefleyen şehrimiz, birçok insanı etkilemiş ve birçok insana ev sahipliği imkânı sunmuştur.
Cakarta İsmi Nereden Geliyor?
“Doğunun Kraliçesi”, “Doğunun İncisi” gibi isimlerle anılan şehrimiz, kelime anlamıyla zafer anlamına gelmektedir. Eskiden Batavia olarak anılmış fakat 1946 yılında değiştirilerek günümüzdeki halini almıştır.
Bağımsızlığına Kavuşan Bir Ülke
Endonezya yıllar boyunca verimli coğrafi konumu sebebiyle çeşitli ülkelerin işgaline uğramış ve sömürgesi altında yaşamıştır. Bağımsızlığını ilan etmeden önce Hollanda’nın hâkimiyetinde bulunmuş, bağımsızlığını ilan ettikten sonra Müslüman bir ülke olarak kurulmuştur.
Ne Zaman İslam ile Tanıştı?
Endonezya’nın İslamiyet ile tanışması 13. yüzyıla dayanmaktadır. Müslüman tüccarların ülkeye gelmesi ile İslamiyet ülkede yayılmaya başlamıştır. Bu olay ile ilgili şu hikâye anlatılmaktadır: Kendi halinde bir tüccar vardı. Endonezya’ya gitti, oraya yerleşti. İşini orada devam ettirdi. Kendisi de kanaat sahibi bir insandı. Bir gün geç geldi iş yerine. Eleman iyi bir kâr elde etmişti sattığı mallardan. Merak etti, kaça sattığını sordu. Kumaşı fiyatından fazla bir miktara satmıştı eleman.
Adam hemen müşteriyi buldurdu. Müşteriden helallik istedi. Müşteri ise şaşırmıştı, ne demekti helallik istemek? Sordu, anlattı adam. Çok geçmeden bu olay dilden dile dolaştı ve kralın kulağına vardı. Kral, adamı çağırttı. Sordu bu olayı. Adam da Müslüman olduğunu, İslam dininin böyle emrettiğini söyledi. Müşterinin hakkı geçtiğini bu yüzden harama girdiğini söyledi. “Bu yüzden yanlışımı düzelttim.” dedi. Ardından kral İslam hakkında sorular sordu. Birer birer cevapladı adam. Kral da bir süre sonra Müslüman oldu.
Günümüzde yaklaşık olarak %90 Müslüman nüfusa sahip Endonezya’nın İslamiyet ile tanışması doğru sözlü tüccarlar ile olmuştur diyebiliriz. Burada Müslüman birisinin doğru sözlü ve güvenilir olmasının gerekliliğini ve sonunda güzel bir vesileye sebep olduğunu fark etmiş olduk sevgili okurlar.
“Doğru sözlü ve güvenilir tüccar, kıyamet gününde peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraberdir.” (Tirmizi, Buyû, 4)
Endonezya’ya Müslümanlığı Yayan Bir Kâşif = Zheng He
1371 yılında Çin’de dünyaya gelen Zeng He; Müslüman, amiral ve kâşiftir. Sık sık seferlerinin notlarını tutmuş ve ilerleyen yıllarda Ying-Yai Sheng-Yan adıyla yayımlamıştır. Ayrıca düzenli olarak yaptığı seferlerde arkadaşları ile beraber İslam’ı yaymaya çalışmıştır. Mescitler inşa etmiş ve başka sosyal hizmetlerde de bulunmuştur. Kendisi Güneydoğu Asya’da İslam’ın yayılmasında öncü kişilerden biri olarak bilinmektedir. Endonezya, Malezya gibi birçok ülkede İslamiyet’i yaymıştır.
Tarihi Bir Müze
Ulusal Müze; arkeoloji, etnoloji ve tarih müzesi olarak bilinmektedir. Müzede Endonezya topraklarına ve tarihine rastlayabiliriz.
Ulusal Anıt
Sukarno döneminde inşa edilen bu anıt, bağımsızlığı temsil etmektedir. Anıtın en tepesinde bir de alev bulunmakta.
Tarihi Luar Batang Camii
Cakarta’da yer alan bu cami en eski camilerden birisi olarak bilinmektedir. Ayrıca camide Al Habib Hüseyin bin Abu Bakar Al-Aydarus’un türbesi de bulunmaktadır.
İhtişamlı İstiklal Camii
İstiklal Cami, hem Endonezya’nın bağımsızlığını hem de Müslüman halkı temsil etmektedir. Cami hakkında ilginç bir bilgi ise şöyle: Cami yapım aşamasında bir yarışma yapılıyor ve yarışmanın kazananı ise bir Hristiyan olan Frederich Silaban oluyor. Cami aslında bir Hristiyan’ın eseri diyebiliriz. Caminin yapısı beş katlı ve yedi kapısı bulunmaktadır. Buradaki beş kat İslam’ın beş şartını, yedi kapı ise cennetin yedi kapısını simgelemektedir. Oldukça anlamlı bir mimariye sahip 🙂 Oldukça anlamlı bir mimariye sahip ve böyle güzel atmosfere sahip bu şehre umarız bir gün yolumuz düşer…
Yolda olmaktan, hizmet etmekten mutluluk duyuyor. Kendisini; daima yazan, hayat boyu öğrenme gayesinde olan, insan olma yolunda çaba sarf eden ve umuda meftun birisi olarak tanımlıyor.