İslam ŞehirleriFilistin

İslam Şehirleri: Gazze

İslam Şehirleri serimize Gazze ile devam ediyoruz. Gazze şehri, günümüzde Ortadoğu’da sıcak sahnelerin en çok yaşandığı bölgelerden biri. Filistin’in güneybatısında bulunur. Akdeniz’in kıyısında olması nedeniyle, ticarî ve insanî yerleşimi açısından Filistin’de en çok tercih edilen şehirlerdendir.

Gazze İsmi ve Şehir Kuruluşu

Gazze Ismi ve Sehir Kurulusu

Gazze’nin kelime köküne baktığımızda “güçlü”, “güçlü kale”, “güçlü şehir” gibi anlamlar taşıdığını görürüz. Şehrin ilk kuruluşu Kenan bölgesinde bir Antik Mısır kalesi olarak inşa edilmiş ve bugün şehrin güney bölgesinde bulunan bir yerde kurulan Tell as-Sakan’a kadar dayanmaktadır.

Gazze şehri, MÖ 11. Yüzyıla kadar Hz. Davud’un hâkimiyetinde kalmış, M.Ö 15. Yüzyıla kadar tam bir yerleşim yeri olamamıştır. Büyük İskender bile Gazze’yi, beş ayın sonunda anca feth edebilmiş ve onun hâkimiyetinden sonra bu topraklarda Yunan kültürü yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Tabii bu dönemde dinî faaliyetler de yok değil. Hristiyanlık her geçen gün biraz dha yayılıyor, eski pagan inanışı hükmünü günden güne kaybediyor ve insanlar arasında ipler geriliyordu. M.S 200 yıllara gelindiğinde Hristiyanlık Gazze şehrinin tamamını kaplamış ve eski pagan inanışına ait mabetleri bir bir yok ederek kliseler inşa etmeye başlamıştır.

Bir Müslüman Şehri Olarak Gazze

Bir Musluman Sehri Olarak Gazze

Gazze şehri ilk kez Hz. Ebubekir ile Bizanslılar arasında yapılan Ecnadeyn Muharebesi’nde Müslümanların eline geçmiştir. Müslümanların şehri ele geçirmesiyle birçok değişikliğe imza atılmıştır. İlk önce belli başlı kliseler camiye dönüştürülmüş ve tebliğ faaliyetlerine başlanmıştır. Devletin resmi dili Arapça olmuş ve Gazze’de yaşayan diğer din mensuplarına kendi dinlerinde yaşama hürriyetti tanınarak cizye vergisine tabi tutulmuşlardır. Kültürel anlamda da yeniliklere imza atan Müslümanlar, eğitim merkezleri hanlar, hamamlar, çarşılar, pazarlar kurumuş, diğer Arap kabilelerle uzlaşma sağlanmış ve uluslararası ticarî ilişkileri ileriye taşımışlardır. Müslümanlar için bu şehrin önemli olmasının en büyük sebebi; Efendimizin büyük dedesi olan Hâşim b. Abdümenâf bulunmuş olması ve bu şehirde vefat etmesidir. Ayrıca Efendimiz de (s.a.v) peygamberliğinden öncesinde Gazze’yi ziyaret ettiği rivayetler arasındadır.  

Bir Osmanlı Şehri Olarak Gazze

Bir Osmanli Sehri Olarak Gazze

Osmanlı Padişahlardan Yavuz Sultan Selim’in 1516’da Mısır’a yaptığı seferi sırasında Gazze şehri Osmanlı topraklarına dâhil edilmiştir. Osmanlılar özde Ehli Sünnet oldukları için Gazellilerin onları benimsemesi zor olmamıştır. Osmanlılar Gazze’yi feth ettikten sonra şehri Şam Eyaletine bağlamıştır. Rıdvanlar isimliye bilinen aile Gazze’yi 17. Yüzyıla kadar refah içinde yönetmeyi başarmıştır. 1660 yılında Gazze’nin, çok kültüre ev sahipliği yapmış olması hasebiyle Filistin’in başkenti olmasına karar verilmiştir. Osmanlı merkez yönetimine Rıdvanlar haricinde birinin atanmasıyla da Osmanlının Gazze’deki altın devri kapanmıştır.

Gazze’nin Güzide Eseri Ulu Camii

Gazzenin Guzide Eseri Ulu Camii

Gazze Ulu Camii ya da diğer ismiyle Büyük Ömer Camii, Gazze’de bulunan en eski ve en büyük İslamî eserlerinden biridir. Gazze Ulu Camii, İlk inşa edildiği yıllarda bir pagan tapınağı olarak tasarlanış, Bizanslılar zamanında bir Rum Ortodoks Kilisesine, Hulefa-i Raşidin zamanında da camiye çevrilmiştir. 1260 yılına gelindiğinde Moğollar tarafından diğer eserlerle birlikte bu cami de yıkılmıştır. Osmanlıların hâkimiyeti döneminde tekrar cami olarak inşa edilmiştir. En son I. Dünya Savaşında İngilizler tarafından yıkılmış ve 1925 tarihinde Ulu Müslüman Heyeti tarafından yenilenip Gazze şehrinde yaşayanlara armağan edilmiştir.

Hoşgörü Simgesi Vilayet Camii-Vilayet Kâtibi Camii

Vilayet Cami

Vilayet Camii, (Vilayet Kâtibi Camii) Gazze şehrinde 1432 yılında Memlukler tarafından yapılmıştır. Savaşlar ile birlikte bir hayli yıpranan bu küçük cami, Osmanlıların şehri ele geçirmesinden sonra tekrar hayat bulmuştur. Cami, Gazze’de Osmanlılardan Vilayet Kâtibi olarak görev yapan Ahmet Bey’in talimatı dâhilinde yenilendiği için kâtibin ismini mabede vermişlerdir. Caminin en büyük özelliği minaresinin Aziz Porphyrius Kilisesi’yle bitişik olmasıdır. Yaklaşık yedi asırdır hizmet veren bu cami ve bitişiğindeki klise, Gazze’de farklı din mensuplarının uzun yıllardır bir arada hoşgörü içinde yaşadığını simgeleyen tek eserdir.

Müslümanların Kontrolünde Bulunan Tek Yerleşim Bölgesi: Gazze Şeridi

Hosgoru Simgesi Vilayet Camii Vilayet Katibi Camii

Gazze Şeridi, Filistin’in batısında bulunan Akdeniz kıyısında bir sahil şerididir. Sahil Gazze sınırları içinde bulunduğu için ismini Gazze’den alır. Uzunluğu 41 km, genişliği 12 km olan bu sahil şeridi, Güneybatısında Mısır, kuzey ve doğusunda ise İsrail ile komşudur. Sahil, 18. Yüzyıla kadar İsrail’in kontrolünde kalmış ve İsrail yönetimi 1993 yılında yapılan Oslo Anlaşmasının kararına göre bölgeyi kontrol etmeye devam etmiştir. Ancak Gazze Şeridi, asli olarak Filistin Özerk Yönetimi kontrolündedir. Sahilin su kaynaklarının ve kıyı boyundaki deniz ulaşımının verimliğinin farkında olan 1 milyona yakın Müslüman Gazze Şeridi’ne yerleşerek, balıkçılık ticaretini geliştirmeyi başarmışlardır.

Bugün bu bölgede yaşayan Filistinliler, karşılaştıkları onca sıkıntıya karşın mücadelelerini sürdürüyor ve sahil şeridini canla başla korumayı kendilerine bir borç olarak görüyorlar.

20. Yüzyıldan Günümüze Gazze

Gunumuzde Gazze

Dünya Savaşından sonra 1917’de Gazze, İngiliz himayesine girmiştir. Önündeki 30 yıl içinde hızlı bir büyüme kat etmiş ve 181 sayılı Birleşmiş Milletler Paylaşım Planı’na göre Gazze, Arap devletine bırakılmıştır. Ancak 1948 Arap-İsrail Savaş’ından sonra şehrin yönetimi Mısır’a devredilmiştir. Ne var ki İsrail, kurulduğu ilk günden itibaren hem çevresindeki Arap ülkeleriyle çatışmaya hem de Gazze’nin durdurulmaz büyüklüğünden rahatsız olduğundan dolayı şehri yavaştan işgal etmeye başlayınca, ardı arkası kesilmeyen savaşlar günümüze kadar süregelmiştir.

Gazze, savaşlarda en çok zarar gören şehir olmasına rağmen, bugüne kadar ayakta durmayı başarıyor. Gazzelilerin tek başına yürüttükleri direnişleri, dünya genelinde kahramanlık destanı olarak nitelendiriliyor. Yediden yetmişe herkesin ortak davası; Gazze’yi korumak. Bunun için ucunda ölüm olduğunu bile bile yıllardır süregelen mücadele, kartopu gibi büyümeye devam ediyor.

Kaynaklar

  1. Gaza, worldhistory.org/Gaza
  2. Gazze Ulu Cami, placeandsee.com/tr/wiki/gazze-ulu-camii
Kaynak
İslam Ansiklopedisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu