İslam Şehirleri: Nişabur
İslam Şehirleri serimizin bu yazısında İran’ın kuzeydoğu bölgesinde bulunan ve bir zamanlar İslami ilimlerin bir merkezi olarak nitelendirilen Nişabur şehrini tanıyacağız. Keyifli okumalar dileriz.
Bir Zamanların İslami İlimler Merkezlerinden Biri: Nişabur
Nişabur, İran’ın kuzeydoğu bölgesinde bulunmaktadır. Sahip olduğu verimli topraklar ile bölgenin kazandığı önem neticesinde erken tarihlerde hatta kurulmasından itibaren bu şehrin adından söz edilmiştir. Tarım ve ticaret ile birlikte el yapımı halı ve çömleklerinin ünü ile tanınan Nişabur, bir zamanlar İslami ilimlerin bir merkezi olarak nitelendirilmekteydi.
Nişabur İsmi Ve Şehrin Kuruluşu
Şehrin kuruluşu Sasani kralı I. Şapur tarafından olduğu düşünülmektedir. Kuruluş tarihi olarak MS III. yüzyıl verilir. Şehrin isminin Pehlevice “nev-Şapur” (yeni ve güzel Şapur) kelimesinden geldiği düşünülür. Horasan bölgesinin dört önemli şehrinden biridir.1
Çin’den Anadolu’ya uzanan İpek Yolu Nişabur üzerinden geçmesi nedeniyle şehir ticari stratejik öneme sahiptir. Geçmişte tarımsal üretim, ekonomik ve ticari faaliyet ile öne çıkan şehir için birçok devlet mücadele vermiştir. Erken İslami Tarihi öncesinde bölgede Sasaniler bulunmaktadır.
651-652 yıllarında Basra Valisi Abdullah b. Amr tarafından Sasaniler’den alınmıştır. Devamında Emeviler, Abbasiler, Tahiriler, Saffariler ve Gazneliler’in egemenliği altında yönetimi altında bulunan şehir, 1038 yılında Gazneliler’den Selçuklular’a geçmiştir.
XIII. yüzyılda süregelen Moğol istilasından Nişabur da etkilenmiştir. Bununla beraber aynı dönemlerde meydana gelen depremler ile birlikte şehir zarar görmüştür. Devamındaki yüzyıllarda şehri tekrardan canlandırmak için yapılan onarım çalışmaları mevcuttur.2
Nişabur Nizamiye Medresesi Ve Nişabur Alimleri
İlk Selçuklu sikkesinin burada basılması şehrin bulunduğu dönemdeki önemini gösterir niteliktedir. Nitekim X. yüzyıl itibariyle şehirdeki medreselerin sayısının artmış olduğu görülür. Bu medreselerin arasından öne çıkan Nişabur Nizamiye Medresesi’dir. Şehirde yaşayan ve civardan gelen birçok alim bulunmaktadır. Bu alimler arasında İbn Şazan en-Nişaburî, Müslim b. Haccâc, Ebubekir Taybatlı, Ebü’l-Hasan el-Amirî, Hakim en-Nişaburî, İmamü’l-Haremeyn el-Cüveynî, İmam Gazzali, Ömer Hayyam, Feridüddin Attar, Edib-i Nişaburî bulunur.
Çok Yönlü Bir Deha: Ömer Hayyam
Matematik, fizik, astronomi ve tıp alanlarıyla ilgilenen ve bu alanlara birçok katkıda bulunmuş Selçuklular döneminde yaşayan ünlü alim Ömer Hayyam; Nişabur’da doğmuş ve orada vefat etmiştir. 1962 yılında Nişabur’da türbesi inşa edilmiştir. Bu türbe geometrik şekilleriyle oluşturulmuştur ve mimari açıdan göz kamaştırıcıdır. Türbe, görkemli bir bahçenin içerisinde bulunur. Günümüzde de bu bahçede vakit geçirip dinlenmek mümkündür. Vefatından sonraki yüzyıllar boyunca dünya çapında bilimde adından söz edilen Ömer Hayyam, Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah tarafından kurulan bilim heyetinde bulunmuştur. Celali Takvim’in hazırlanmasını sağlamıştır. 1980 yılında, astronomi alanındaki hizmetlerinin karşılığı olarak bir kuyruklu yıldıza ismi verilmiştir.3
Şair Ve Mutasavvıf Kimliğiyle Tanınan Feridüddin Attar
Feridüddin Attar, XII. yüzyılda yaşayan eczacılık ve tıp ile uğraşmış ünlü şair ve mutasavvıftır. Ömrünün bir kısmını Nişabur’da geçirdiği için türbesi burada bulunur. Bir çok alimin kendisini övdüğü Ferüdüddin Attar’ın kitapları, günümüzde de edebi dili ve öğütleri ile okuyucularını etkilemeye devam eder. En önemli eserleri arasında İlahiname, Mantıku’t-Tayr ve Tezkiretü’l Evliya bulunur.4
Nişabur’da Arkeolojik Kazılar
XX. yüzyıl ortalarında şehirde yapılan arkeolojik kazılarda seramik, cam, dekorasyon ve sikke kalıntıları bulunmuştur. Bununla birlikte Nişabur halkının günlük yaşamına ışık tutan müzik enstrümanları ve satranç parçaları da kalıntılar arasında yer almaktadır. Yapılan çalışmalar sayesinde Nişabur’un tarihi hakkındaki bilgiler zenginleştirilmiştir. Bu arkeolojik kalıntılarının bir kısmı İngiltere’deki British Museum ve New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’nde bulunmaktadır.5
İran Firuze Taşı
İran’da 5000 yılı aşkın süredir değerli mücevherlerden olan turkuaz taşı madenciliği yapılmaktadır. Aynı zamanda Firuze olarak da adlandırılan bu taşlar, kalitesini dünya çapında kanıtlamıştır. İran Firuze Taşı yoğun mavi rengi ile dikkat çeker. Bu taşlar Nişabur’da bulunan madenden çıkarılıp dünyanın çeşitli yerlerine gönderilmektedir. Takı, aksesuar ve dekoratif eşyaların süslenmesi gibi alanlarda kullanımı mevcuttur.6
Kaynaklar:
- britannica.com/place/Neyshabur
- islamansiklopedisi.org.tr/nisabur–iran
- islamansiklopedisi.org.tr/omer-hayyam
- islamansiklopedisi.org.tr/attar-feriduddin
- iranicaonline.org/articles/nishapur-07-met-excavations
- turquoiseguide.com/turquoise-from-iran-persia/