Zulme karşı mücadele etmenin pek çok biçimi var. Bunlardan biri de zalim elin ekonomik gücünü kırmaya çalışmak. “Ayet ve hadisler ışığında Filistin İçin yapabileceğimiz 5 şey” adlı haberimizde kişisel olarak alabileceğimiz kararların en etkilisi olarak boykota yer vermiştik. Soykırım süreci devam ederken, Yale üniversitesinin teşekkür ederek yayınladığı listedeki dünyaca ünlü markalarla birlikte pek çok marka da İsrail’e desteğini açıklamaya devam ediyor. Markaların bu kara yüzlerini gösterme konusundaki ünleri de yükselişe geçerken, Gazze’deki soykırıma tepkisini gösteren ve İsrail yatırımcısı ya da destekçisi şirketleri boykot edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Asian Image kaynaklı olduğu belirtilen haberde 17.000 sivilin öldürülmesi ve yüzbinlerce kişinin yerinden edilmesinin ardından son dönemlerde süpermarketlerden alkolsüz içeceklere kadar boykot kampanyalarının arttığı belirtildi.
Blackburn’de yaşayan Müslümanlardan gazeteci Shuiab Khan’ın hazırladığı haber, ilk olarak “Blackburn Şirketleri Gazze Uğruna israil Ürünlerini Boykot Ediyor” başlığıyla Lanchare Telegraph’ta ve “Müşterilerin israil Bağlantılı Ürünlere Tepkisi Artıyor” başlığıyla Asian Image’de karşımıza çıkıyor. Daha sonra doğrudan İngiltere’den zulme karşı yükselen sesin vurgulandığı haliyle AboutIslam ve IslamicBridge.com da yer alan haberde İngiltere’de Gazze’ye destek amacıyla israil ürünlerine karşı boykotta ülkenin büyük süpermarketlerine ve zincir markaların bayilerine yoğunlaşıldığı görülüyor. İngiltere’nin en büyük süper market zinciri Tesco ve onu takip eden Asda’yı, yanı sıra Starbucks ve McDonalds’ı boykot edenlerin ifadelerine ne yer veriliyor.
Büyük Süper Marketlerden Boykot Çağrılarına Red
Birleşik Krallıkta Filistin için kitlesel bir hareket geliştirmeye çalışan The Palestine Solidarityn Campain (Filistin Dayanışma Hareketi) 3500 destekçinin Sainsbury’s, Tesco, Morrisons, Waitrose ve Asda’ya mektup yazarak boykot çağrısında bulunduğunu duyurmuştu. Bu duyuruya karşı israil’i destekleyenlerden yükselen seslere bir göz atalım. The Jewish Cronicle’ın “Süper Marketler Küresel Boykot Çağrısını Reddetti” başlığıyla yaptığı habere göre:
Haberde ayrıca Morrisons’un twitterdan aldığı birkaç israil karşıtı mesajı kes-yapıştır işi olarak değerlendirerek görmezden geldiği belirtildi. Haberin devamında yer verilen boykot karşıtı grup Fair Play Campaign’in sözcüsünün “Bu, İsrail karşıtı boykot kampanyasını canlandırmak için giderek daha umutsuz
hale gelen girişimlerin bir başka örneği. Bu tür eylemler Orta Doğu ihtilafını İngiltere’ye taşıma ve yerel toplulukları bölme riski taşıyor.” açıklaması boykot karşıtlarının israil’i ürünleri boykot ederek protesto edenlere karşı meseleyi çarpıtan reflekslerini de gözler önüne seriyor.
Shuiab Khan’ın Haberine Dönelim
Mazlumu Seçerken Bile
Tarihin pek çok döneminde olduğu gibi son dönemlerde dünya üzerinde birçok insan devletlerin kendi çıkarlarını güderken onları göz ardı etmesi sebebiyle zulme maruz kalıyor. Peki mazlumların yanında olmaya çalışan işletmeler için mazlumun dini, dili, milleti var mı? Bu sorunun cevabını Mujahid Hussain’in Tesco ve Asda’yı neden boykot ettiğini belirttiği ifadelerinde buluyoruz.
48 yaşındaki İngiliz Müslüman Mujahid Hussain, artık Tesco’dan veya Asda’dan alışveriş yapmadığını söyleyerek, İsrail’in Hamas’a karşı eylemlerini Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle karşılaştırıyor ve ekliyor “Yıllar önce Gazze’deki son bombalamanın ardından Tesco’ya gitmeyi bıraktım.” Hussain’in “Asda’ya gittim ama sonra neden Ukrayna’nın itirazına 1 milyon £ verdiklerini, sonra da Filistin’e aynı şeyi vermediklerini öğrenmek istedim.” sözleri işletmenin mazlumun yanında olma konusundaki tutarsızlığını ortaya koyuyor ve soruyor “Her iki başvuruyu da kabul etmek mantıklı değil mi? Ayrıca Rus ürünlerinin yasaklanması
israil ürünlerinin de yasaklanacağı anlamına mı geliyor?”
Boykot Haberlerinin Olumlu Etkisi
Shuiab Khan, Starbucks’ın ABD merkezli sendikasını sosyal medya hesabında “Filistin ile Dayanışma” yazısı yayınlamasından dolayı tenkit ettikten sonra eleştirilere maruz kaldığına dikkat çekiyor. Boykot haberlerinin yapılması, boykota devam edenlerin deneyimlerini paylaşması; başkalarının da sıklıkla tükettikleri ürünleri gözden geçirmesinde ve boykot kararında etkili olabiliyor. 23 yaşındaki Shamila dünyanın diğer bölgelerinde gerçekleştirilen boykotları okuduktan sonra Starbucks’a gitmeyi bırakanlardan biri. Starbucks ve McDonald’s gibi işletmelere gitmeyen pek çok insan tanıdığını bildiriyor.
Boykotun Yükselişi
İsrail’in Gazze’yi bombalaması artarak devam ederken, Starbucks ve McDonald’s gibi dünyanın farklı noktalarında bayileri olan işletmelere gitmeyi bırakanların sayısı da artıyor. Peki boykotu arttıran temel motivasyon ne olabilir? Shamila’ya göre bu artışın kaynağı insanların kendilerini tamamen çaresiz hissetmeleri ve (mevcut durumda) bir fark yaratabilmenin tek gerçek yolunun boykota katılmak olduğunu bilmeleri. Shamila bütün yürüyüşlere katıldığını belirtiyor ve bunun ona bir şeyler yaptığını hissettirmesi dışında pek bir şey değiştirmediğini, boykot yaparak yerimizi koruyabileceğimizi düşünüyor.
Boykotu arttıran faktörlerden biri de barkod tarama ya da ürün markası girildiğinde boykot ürünü olup olmadığını belirtmek gibi hizmetler sunarak, listelerdeki boykot ürünlerini arama sürecini tüketiciler için daha basit hale getiren uygulamalar. Haberde boykot kampanyalarının dünyanın pek çok yerine yayıldığının altı çiziliyor. Bunlardan biri de 13 Kasım’da sürüme giren “No Thanks” (Hayır Teşekkürler) adlı uygulama. No Thanks’in insanları israil’i destekleyen şirketlerin ürünlerini almamaya çağırdığı vurgulanıyor. Sosyal medya yorumlarının dünya genelinde insanların uygulamaya ilgi duyduğunu göstermesi sayesinde uygulamanın şu ana kadar 100.000 kez indirildiği belirtiliyor.
Sivillerin Üzerine Bomba Atan Bir Ülkenin Ürünlerini Stoklamak
İngiltere’deki boykota dair daha detaylı bilgilere ulaştığımız Lancashire Telegraph’ta müşterilerden biri İngiltere’nin 4. büyük süper market zinciri Marrison’un israil ürünlerini stoklamasını aşağılayıcı olarak nitelendirdi. Haberde müşterilerden Iftikhar Hussain’in “Birçok Müslüman buradan alışveriş yapıyor ve
dünyadan bi haberler. Nereden alışveriş yapacağımızın ve işlerimizi kime vereceğimizin daha fazla farkında olmamız gerek.” ifadesi tüketicilerin alışveriş yaptıkları yerler konusunda dikkatli ve bilinçli olmaları gerektiğini vurgularken, mağazaların israil menşeli ürünleri stokladığını ve “Sivillerin üzerine yüzlerce bomba atan bir ülkenin ürünlerini stoklayan yerel mağazalarımızın olmasını yanlış” bulduğunu dile getirmekte.
Etiketler Yarıya İnerken Boykotun Durumu
Iftikhar Hussain ayrıca “Mağazalar Rus ürünlerini stoklamayı bıraktı İsrail’i desteklemekten
memnunlar mı?” diye sorarken boykotun geleceğine dair sitem içeren bir öngörüde de
bulunuyor:
Haberde ayrıca bazı paket servis çalışan işletmelerin ve restoranların Coca Cola gibi
markaları artık stoklamayacağını açıkladığının altı çizilirken, boykot ürünlerini kaldırarak
müşteriye alternatiflerini sunan işletmelere de yer verildi. Örneğin Blackburn‘ün en eski köri
restoranı Khyber, Coca-Cola yerine Barr Cola, Irn-Bru ve Rubicon içeceklerini tercih
ederken, Carnivorez ve Jaan’s Restaurant da raflarındaki Coca Cola’yı temizleyeceklerini
duyurdu.
Odaklı Boykotun Önemi
İnsan hakları aktivisti Asif Mahmud odaklı boykota işaret ederken, apartheid karşıtı
hareketten ilhamla ilerleyen Boycott, Divestment and Sanctions BDS (Boykot, Yatırımların
Geri Çekilmesi ve Yaptırım) hareketini benimsemeye çağırıyor:
Mahmud “Aralarında yüzlerce şirket var ve birçoğunun İsrail’in Filistinlilere yönelik baskı rejimiyle bağlantılarına dair inandırıcı kanıtları yok, bu da onları etkisiz kılıyor.” ifadeleriyle menşeinin İsrail olduğu ya da İsrail’le bağlantısı inandırıcı kanıtlarla ispatlanmayan ürünlerin olduğu uzun listelerin odakla boykota nazaran daha etkisiz olduğunu da gözler önüne seriyor. Ünlü deterjan, gazlı içecek, giyim markalarının etiketlerini yarıya indirdiği, cazip kampanyalar düzenlediği bugünlerde boykot konusunda Iftikhar’ın öngörüsü aslında ilerleyen günler için bir uyarı niteliğinde. Fiyatlar yarıya da inse, rengarenk kampanyalar kimi zaman cazip de gelse, alternatif arayışına ve boykot konusundaki istikrarlı duruşumuza en yoğun şekilde devam etmemizin gerektiği bir dönemdeyiz.
BDS Hareketi, İsrailli ve uluslararası şirketleri İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımda ve Filistinlilerin haklarını ihlal etmesinde suç ortağı olarak görüyor. İnsanları bu şirketleri boykot etmeye çağırıyor. Büyük markalarsa istikrarla İsrail’e desteğini açıklıyor. Twitter talep edilen sınırlandırmayı getirmediği için Disney reklam vermeyeceğini belirtiyor. İsrail’in Gazze’ye karşı kullandığı görünür ve sert gücüne ek olarak onun eline buladığı kanlarda suç ortağı olan markaların bu soykırım sürecinde reklam ve kampanyalarla yumuşak gücü kullandığı bir düzlemde aldığımız her bir üründe boykotu gözetmek, bir kuruşumuzun dahi kardeşlerimizi yaralamaması, canını almaması için çok önemli. İngiltere’deki Müslüman kardeşlerimizin ifadelerinin bizlere örnek olmasını temenni ediyoruz.