Mahmut Sami Ramazanoğlu
Yaşamış olduğu zamandan bu zamana insanlara örnek oluşları ile ardında silinmez izler bırakarak bu dünyadan ayrılan insanlar, aradan yıllar geçse de anılmaya devam eder. Bu yazımızda da bu değerli şahsiyetlerden biri olan Mahmut Sami Ramazanoğlu’nun hayatını konu alacağız. Yaşantısı ve sözleri ile etrafındakilere örnek olarak çevresi tarafından sevilen, sayılan ve muhabbet duyulan şahsiyetler arasında yerini alan bu Allah dostunun hayat hikâyesine gelin birlikte bakalım. 1892 yılında Adana’da dünyaya gelen Mahmud Sami Ramazanoğlu’nun annesi Ümmügülsüm Hanım, babası ise Müctebâ Bey’dir. İlk ve orta mektep tahsilini memleketi Adana’da tamamlamanın ardından yüksek tahsilini 1910-1915 yılları arasında İstanbul’da Darülfünun Hukuk Fakültesinde tamamlamıştır. Başarısı ile dikkat çeken Sami Efendi, davranışlarındaki nezaket ve edep ile kendisinden hep övgü ile bahsettirmiştir. Tahsiline devam ettiği yıllarda ikamet ettiği ev bir sel baskınına maruz kalır ve bu yüzden Sami Efendi’nin ders kitaplarından bir kısmı zayi olup gider. Hayatında olup biten her şeye bir ibret ve hikmet nazarıyla bakan Sami Efendi, bu olayı da Allah tarafından bir uyarı olarak kabul eder ve “Galiba bu meslekten nasibimiz olmayacak.” diye yorumlar. Üniversiteyi üstün başarı ile bitirmesine rağmen kul hakkı endişesi nedeniyle geçimini hukuk alanından değil, bir ticarethanenin muhasebesini yaparak temin eder.
Yeni Bir Hayat
Mezuniyetinin ardından İstanbul’da askerlik görevini yaptığı dönemde Sami Efendi henüz yirmi üç yaşında iken bir Allah dostuyla karşılaşır. Sami Efendi’ye, memleketini ve İstanbul’da ne ile meşgul olduğunu soran bu kişiye Sami Efendi de yüksek tahsilini tamamladığını ifade ederek durumunu anlatır. Bu Allah dostu ona: “Sizi yeni bir tahsile başlatmama müsaade eder misiniz evladım?” der ve onu Kelâmî Dergâhı’na götürür. Dergâha doğru giderken Sami Efendi’ye: “Evlâdım! Senin bu tahsilin yeterli değildir bu yüzden iki dünya mutluluğuna götürecek esas tahsili öneriyorum sana. Hastalık nerede ise tedaviye oradan başlamak gerekir. En mühim uzvumuz kalptir bu sebepledir ki önce kalbimizi ihyaya başlayacağız. Kalp zikrine önem vereceğiz!” der. Sami Efendi için yeni bir hayat başlar böylelikle. Bu Allah dostu vasıtası ile Kelâmî Dergâhı şeyhi Esad Erbilî ile tanışan Sami Efendi bu şeyhin müridi olur. Artık Sami Efendi bu dergâhın genç bir hizmet eridir. Bahçe düzeni, gelen ziyaretçilerle ilgilenilmesi, onlara yapılan ikramlar hep Sami Efendi’nin sorumluluğu altındadır. Dergâhtaki kadim müritler bile onun gayretine hayran olurlar. Nitekim o, herkesle beraber yatağına girer, insanlar uyuduktan sonra sessizce kalkar, yeniden abdest alır, namaz kılar, seccadesi üzerinde uzun müddet tespih çeker ve tefekkürle meşgul olurdu.
İcazetnamenin Verilmesi
Sami Efendi, dergâhta yerine getirmiş olduğu samimî hizmetler neticesinde artık şeyhinin gözde bir talebesi haline gelir. Öyle ki şeyhi Esad Efendi, Mahmut Sami Efendi memleketi Adana’ya gittiğinde gecikmeden İstanbul’a dönmesini arzu eden bir mektup yazar. Şeyhinin bu daveti üzerine İstanbul’a dönen Sami Efendi, sonraki günlerini kimi zaman Adana’da babasının yanında, kimi zaman da İstanbul’da dergâhta geçirir. Sami Efendi’nin kısa bir zaman diliminde ulaşmış olduğu başarı ve gayretini yakından takip eden Esad Efendi, ona icazetname takdim eder ve Nakşibendî hilâfeti verir. Tarihler 1931 senesini gösterirken Sami Efendi’nin şeyhi Esad Efendi şehit edilir ve artık Sami Efendi’nin omuzlarında büyük bir irşad emaneti bulunmaktadır. Ancak dergâhların kapatılmış olması ve dönemin hassasiyeti sebebiyle bu emanetin gereklerini yerine getirmek için ne ortam ne de zaman müsait değildir. Bu şartlardan dolayı Sami Efendi irşad faaliyetlerini daha çok özel sohbetler şeklinde sürdürür ve kendisini ziyaret edenlerin her geçen gün arttığı o günlerde, Sami Efendi de imkânlar dâhilinde ülkenin farklı şehirlerinde sohbetler vermeye başlar.
Yaşamındaki İstikamet
1947 senesinde hacca gitmeye müsaade edilince Sami Efendi ilk kafileyle yola çıkarak hac vazifesini yerine getirmiştir. Hac yolculuklarının Suriye üzerinden olması sebebiyle bilhassa Şam ve Halep uleması tarafından Sami Efendi’ye büyük hürmet ve ilgi gösterilmiştir. Öyle ki Sami Efendi’nin sohbetinden istifade etmek için hasretle yolunu gözleyen pek çok insan bulunurdu. Hac görevinden sonra memleketi Adana’da ikamet eden Sami Efendi 1950’de Adana Ulu Camii’nde vaaz vermeye başlamıştır. 1951’de gitmiş olduğu İstanbul’da iki yıl kalmış ve 1953 yılında ikinci defa hac için yola çıktığında hac dönüşünde dokuz ay kadar Şam’da yaşamıştır. Buradaki Türk öğrencilere tasavvuf sohbetleri yaparak irşad görevini yerine getiren Sami Efendi kısa bir süre zarfında Şam’da da gönüllere girmeyi başarmıştır. Dokuz ayın sonunda İstanbul’a dönerek Zihni Paşa Camii’nde vaaz verirken bir yandan da özel sohbetler yaparak irşad vazifesini sürdürdü. Hayatı boyunca alın teri ve el emeğiyle çalışarak kazanmayı önemsediği için geçimini bir ticarethanenin muhasebe defterlerini tutarak temin etmiştir. Sami Efendi’nin işine gidiş gelişindeki dakiklik ve disiplin; her daim hayatındaki cömertlik ve nezaket; ibadetlerindeki huşu, huzur ve edep; toplum içindeki hâl ve tavırları, kendisini tanıyan herkesçe gıpta ve hayranlıkla seyredilmiştir. Nitekim Sami Efendi hayatının istikametini, Kur’an-ı Kerim’in ve Peygamberimizin sünneti izinde olması için gayret göstermiş, öyle bir hayat yaşamıştır. 1979 yılında ailesi ile birlikte Medine’ye yerleşmiş ve son yıllarını Efendimizin nurlu beldesinde geçirmiştir. 12 Şubat 1984’te vefat eden ve Cennetü’l-Baki’ye defnedilen Mahmut Sami Efendi’nin vefat haberi kısa zamanda dünyanın her yerinde duyulmuş ve gıyabi cenaze namazları kılınmıştır. O büyük Allah dostu ki, 92 yıllık hayatını İslâmiyet’e vakfetmiş, büyük fedakârlıklarla, maneviyata susamış olan gönülleri Allah’ın dinine davet etmiştir. Rabbimiz bizlere de bu örnek şahsiyetlerin yolundan gidebilmeyi nasip etsin.
Kaynakça
- İç, S. (2019). Mahmud Sami Ramazanoğlu’nun Hayatı, Eserleri ve Tasavvufi Görüşleri. T.C. Karabük Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı , 18-35.
- Topkaya, M. A. (2019). Mahmut Sami Ramazanoğlu’nun Hayatı Ve Tasavvufi Görüşleri. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi .
- Tosun, N. (tarih yok). Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
Kendisi için kendini arayan bir gıda mühendisi. Henüz bulabilmiş değil ancak bir müddet bulunduğu bu dünyadan güzel bir hikayeyle ayrılmak istiyor.