Ölü Adam Köpek Aşevi Kurucusu: Ünal Nafız Hekim
Bu haberimizde sizlere “Siz yerdekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin.” Hadis-i Şerif’ini şiar edinmiş, Allah’ın bahşetmiş olduğu maddi güç ile Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için harcamada bulunan İstanbul’da yaşayan bir holding sahibini tanıtacağız. Kimden mi bahsediyoruz? Tabii ki Ölü Adam Köpek Aşevi’nin kurucusu iş adamı Ünal Nafiz Hekim’den. Gelin hem hayırsever hem de hayvansever o güzel insanı tanıyalım.
Genelde aşevi denilince sıcak yemekler pişen, insanlara yönelik bir hizmet gelir akıllara. Ancak burası adından da anlaşılacağı üzere hayvanların karnını doyurmayı amaçlayan bir aşevi. Ve evet burada da her gün sıcak yemekler pişiyor.
2002 yılında iş yerinden eve dönerken yaralı vaziyette yolda yatan köpek yavrusu ile karşılaşmış olan Ünal Bey, o gün bu manzara karşısında derinden etkilendiğini söylüyor. Tam 19 yıl önce o gün aldığı karar doğrultusunda açmış olduğu ve günümüzde de faaliyetine devam bu aşevinin açılış hikâyesini ise şöyle anlatıyor:
“Köpeğin bakıma muhtaç ve sahipsiz oluşundan çok etkilenmiştim. Sonra çevrede aslında ne kadar çok bakıma muhtaç ve sahipsiz köpek olduğunu fark ettim ve empati yaptım. Yaşlanıp bakıma muhtaç olduğumda çevremde kimsenin olmayışı ihtimalini düşündüm. ‘Ben de böyle olabilirdim,’ dedim ve onlara sahip çıkmakla onlara olan borcumu ödemek için aşevini kurdum. İnsan olmanın gereğini yapmaya çalıştım.”
Allah Yolunda İnfak
Bu aşevinde, dağıtımdan da sorumlu olmak üzere 5 kişi çalışıyor. Sabahın erken saatlerinde aşevine gelen çalışanlar günlük, temine göre, yaklaşık olarak 2.500-3000 ekmek ve 1300-1500 kg kadar da et ile sıcak yemek yapıyorlar. Bu yemeklerin bir kısmı pişmiş bir kısmı da çiğ olarak 2000-2500 köpek ve kediye yetecek miktarda dağlara iletiliyor. Bu işi reklam için yapmadığını ve aşevinin ihtiyaçlarının %95’ini kendi cebinden karşıladığını söyleyen Hekim ekliyor:
“Biz 19 Yıldır Onların Umudu Olmuşuz”
Ölü Adam Köpek Aşevi’nin tam karşısında üç ayrı kulübe var; anne ve babasını kaybetmiş olanlar yetimhanede, geçici bir süre kalacak olanlar misafirhanede ve bakıma muhtaç ve yaşlı hayvanlar ise gariphanede konaklama imkanı bulabiliyor.
Ünal Bey bu işi zevkle, severek ve huzurla yaptığını; her gün dağa gelip yemek getiren sarı aracı köpeklerin artık tanıyor oluşundan ve onların heyecanla koşuşundan ise çok etkilendiğini söylüyor.
“İnsanın bu manzarayı görünce ağlamaması mümkün değil. 19 yıldır biz onların umudu olmuşuz. Onların hizmetkarı olmuşuz. Ben geçmişte fakir fukara bir adamdım. Ne güzel ki Allah bize makam verdi, iş verdi, aş verdi, para verdi. Şimdi de bizi kedilere, köpeklere hizmetçi olarak görevlendirdi. Biz de Rabbimiz’e hamdettik ve kedilere köpeklere hizmetçilik yapıyoruz. Bu işten vazgeçme şansım yok. Çocuklarıma bırakacağım en büyük servet bu aşevi.”
Neden “Ölü Adam” ?
Akıllara aşevinin ismi konusunda acaba neden ‘ölü adam’ sorusu gelebilir. Ünal Bey bunu şu şekilde özetliyor:
Kendisi için kendini arayan bir gıda mühendisi. Henüz bulabilmiş değil ancak bir müddet bulunduğu bu dünyadan güzel bir hikayeyle ayrılmak istiyor.