Osmanlı Saraylarındaki Okul: Enderun Mektebi
Medreseler Osmanlı İmparatorluğu boyunca çok yaygın eğitim kurumlarıydı. Bu medreseler İslam geleneğini insanlara aktarmakla ve bu geleneğin devamını sağlamakla meşguldüler. Ancak insanların büyük çoğunluğu Enderun Mektebi’nin varlığından veya ne olduğundan haberdar değiller. Enderun Mektebi, bir diğer ismiyle Saray Okulu.
Enderun Mektebi Sultan II. Murat tarafından İstanbul’da kurulmuş olmasına rağmen, oğlu II. Mehmet (Fatih) tarafından genişletilmiş ve insanlara sunduğu imkanlar arttırılmıştır.
İlk etapta bu okul sadece Osmanlı veliahtlarını ve üst düzey bürokrat adaylarını yetiştirmek adına kurulmuştu. Fakat daha sonra bu okul imparatorluk için askeri manada üst düzey komutanlar ve diğer alanlar için üst düzey yöneticiler yetiştirmeye de başladı.
Enderun Mektebi, diğer eğitim kurumları gibi yalnızca sıradan bir okul değildi. Bu yüzden kendi kendine gidip de başvurma imkanı da yoktu. Eğer bu okulda okumak istiyorsanız, imparatorluğun yetenek avcılarından birinin ağına takılmanız gerekirdi. Bu yetenek avcılarının görevi, imparatorluğun geniş sınırları içinde kendi bölgelerini gezip bu okula layık genç yetenekleri araştırıp bulmaktı. Bu liyakatin ise birçok şartı vardı. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:
- Okul derslerinde iyi olmak,
- Üstün karakter ve fizik sahibi olmak.
Ayrıca bu okula girmek için 10-20 yaşları arasında olup, yetim veya ailenin tek çocuğu olmamak şartları da aranırdı. Çünkü ailenin yükünü yüklenen çocuk alınırsa, geri kalanlar düşkün vaziyette kalacaktır. Bu şekilde Hristiyan ailelerden alınan çocuklar “devşirme” adı altında Müslüman Türk ailelerin yanına veriliyordu. Böylece hem Türkçeyi hem Türk-İslam kültürünü benimseyip Saray Okulu’na o şekilde gidiyorlardı.
Şimdi gelelim bu okullarda ne öğretiliyor da bu okuldan mezun olanlar nasıl bu kadar başarılı olup üst düzey makamlara geliyorlar sorusunun cevabına. Bu okulda okutulan müfredat beş ana kısım üzerine kuruluydu. Bunlardan ilki İslami din eğitimi. Bu kapsamda öğrencilere Arapça, Farsça ve Türkçe, İslam Kelamı, Kuran ve Hadis dersleri öğretiliyordu. Pozitif ilimler kısmındaysa matematik ve coğrafya gibi ilimler öğretilirdi.
Ayrıca buradaki öğrenciler resim, hat ve müzik eğitimleri de alıp sanatsal kimliklerini de yeteneklerine göre ortaya koyabiliyorlardı. Dördüncü kısımda politika ve saray hiyerarşisi öğretilirdi. Son olarak da at biniciliği, silah kullanma ve okçuluk dersleri verilirdi. Enderun mektebini diğer medreselerden ayıran en önemli nokta ise son iki kısımdır.
Okuldaki kendi emsalleri arasında en başarılı olan öğrenci “iç oğlan” olarak seçilir ve sultanı yakından takip edebilmeye, yani teorik olarak öğrendiklerini, sultanın yanında durarak daha da pekiştirmeye şans kazanırlardı. Bu okuldan mezun olmadan önce iki ile beş yıl kadar sultanın verdiği bir büroda çalışıp sarayda kalmaya hak kazanırlardı. Ayrıca bu kadar yıl beklemeden de bir ilim dalında kendini ispatlayıp bu okuldan mezun olmak mümkün olabiliyordu. Ayrıca eğer mezun olmayı başaramazsanız dahi orduya kaydırılıp yine başarılı bir asker olabiliyordunuz. Neticede bu okulda okunulan yıllar boyunca üç dilde yazma, konuşma ve okuma yapmayı, en az bir zanaat ile uğraşmayı, teknolojideki son gelişmeleri takip edebilmeyi ve yakın dövüş becerileri kazanmış oluyordunuz.
Öğrencilerini üst düzey bürokrat, komutan, siyasi lider olarak yetiştirmeyi planlayan, bu doğrultuda devam eden ve birçok ilim adamını, siyasetçiyi, savaşçıyı ve lideri İslam dünyasına kazandıran Enderun mektebi 1909 yılında Osmanlı karşıtı bir darbe ile kapatılmıştır.
Masallah ‘ verimli bir çalışma olmuş .. Beyefendiyi tebrik ediyorum 🙂
Beyefendi de tebriklerinizi kabul ediyor 🙂 Sayfamızı ve bu fakiri takipte kalınız 🙂