Ramazan Söyleşileri: Benin’de Ramazan
Çeşit çeşit ülkelerle Ramazan ayının nasıl yaşandığına dair ele aldığımız Ramazan Söyleşileri serimizin bu seferki konusu: Benin’de Ramazan.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Merhaba. Benim adım Ahmet Yunus, Beninliyim. 2011 yılında Türkiye’ye geldim. Neredeyse tüm eğitim hayatımı Türkiye’de geçirdim. Liseden beri Türkiye’de yaşamaktayım. İmam hatip lisesini bitirdim. İstanbul Üniversitesi’nden mezun oldum. Bütün eğitim hayatımı İstanbul’da geçirdim. Şu an kendi ülkeme Benin’e döndüm ve burada bir dernek kurdum. Dernek üzerinden Afrika’daki mazlum kişilere destek olmaya çalışıyorum. Yurt dışından gelen yardımlarla faaliyetleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Dünyadaki birçok mazlum kimselere köprü olmaya çalışıyoruz.
Ülkedeki Müslümanlardan genel olarak bahsetmek istesek neler söylerdiniz?
Benin, Batı Afrika ülkesidir. Komşu ülkeler; Togo, Burkina Faso, Nijerya, Nijer’dir. Müslüman nüfusu %30-40 civarındadır. Günden güne Müslüman nüfusu artış göstermektedir. Giyim şeklimiz genellikle cilbab ya da takkedir. Müslümanlar mescitlerde oturup vaaz dinler, sohbet ederler. Mescitte namaza kadar birlikte vakit geçirirler.
Ramazanın gelmesiyle birlikte ülkenizde ne gibi değişiklikler gözleniyor? Ülkede Ramazan nasıl geçer?
Ramazan ayları çok güzeldir. Ramazan gelmeden ne zaman geleceğini gün sayarız. Onun heyecanı ve sevincini yaşarız. Ramazan gelmeden bir hafta önce çocuklar eğlence gösterisi yapar. Mahallede Ramazan ayına çok az kaldığını hatırlatan ilahiler söylenir. Ramazan ayına bir ya da iki hafta kala tüm çocuklar tüm mahalleyi gezip ilahi ve şarkılarla Ramazanın geleceğini haber verir. “Ramazan ayı gelecek, Ramazan ayı geliyor, Mübarek ay geliyor…” gibi ilahiler söylerler. Büyükler de bu şarkı ve ilahi söyleyen çocuklara bisküvi, şeker ya da balon hediye ediyorlar.
Ülkenizde Ramazanı gündelik yaşamdan ayıran en önemli unsurlar nelerdir? Türkiye’de yaşadığınız Ramazanlar ile karşılaştırsanız ne gibi farklılıklar vardır?
Ramazan teravih ile başlıyor, her cami insanlar ile dolu oluyor. Teravihi Togo’da on rekât kılıyoruz, bazı bölgelerde sekiz rekât kılınıyor. Teravihin ardından imam vaaz veriyor. Ramazan ayında nelere dikkat etmemiz gerekiyor, nasıl daha verimli bir Ramazan ayı geçirebiliriz, Ramazan ayı ne ifade ediyor vb. içerikli konuşmaya yer veriyor. Onun dışında sizin de bildiğiniz gibi Ramazan için sahurdan başlıyor günümüz. Sahura çocuklar dahi kalkıyor oruç tutmak için. Aileler de çocukları kaldırıyor. Hatta bazen sahura kalkmayan çocuklar sabah kalktığında ailesine sitem edip ağlamaya başlıyor. Bizim yaşadığımız heyecanın kat kat fazlası çocuklara da sirayet ediyor yani. Bütün bunlar Ramazan ayında oruç tutmanın ve sevabının ne kadar önemli olduğunu bizlere hatırlatıyor.
Günlük olarak da sahurdan sonra insanların bir kısmı evde oluyor bir kısmı da işine gidiyor. Saat öğlen namazı vakti olduğunda insanlar camiye gidiyor. Camide de tüm imamlar tefsir dersi yapıyor. Her camide Ramazan boyunca bu tefsir dersine devam ediliyor. Bu çok kıymetli bir şey gerçekten… Çünkü Kur’an ile biz ne yapmamız ya da yapmamamız gerektiğini öğreniyoruz. Camide verilen derslerde kimisi ses kaydına alıp daha sonra da dinliyor kimisi not alıyor. Öğlen namazından sonra 14.00 gibi camide oluyor herkes. İftar vaktine kadar burada bekleniyor. İftar camilerde açılıyor. İftarda şekerli çorba var, sıcak su veriliyor. İftardan sonra cemaatle namaz kılınıyor daha sonra da evlere dönülüyor. Evde de iftar açan kimseler oluyor. Akşam ile yatsı namazı arası imam yeniden Ramazan ayına dair vaaz veriyor.
Türkiye ile karşılaştırdığımda değişiklik olarak şunları söyleyebilirim. Türkiye’de sahur vaktinde davul vuruluyor bizim kültürümüzde bu yok. Bizde ilahi ya da kaside söyleniyor. Sizde mani deniyor buna. Bizdeki ismi ilahi ya da kaside olarak geçiyor. Sizde de davulculara bahşiş veriliyor. Bizde ya para ya da yemek ısmarlama oluyor. Bir de Türkiye’de de yoğun olarak iftar programları düzenleniyor, burada da aynı şekilde oluyor. İftar programları düzenleniyor. Türkiye’de hayırda ve iyilikte yarışan çok insan oluyor. Ben bunu Türkiye’de çok yoğun gördüm. Benin’de de iyilikler artıyor ama sizin kadar değil. Türkiye’de düzenlenen Ramazan programlarına hayran kalıyorum.
Ramazan faaliyetleriniz genelde nelerdir ve nerelerde icra edilir?
Genelde gıda paketleri yapıyoruz. İftar programları organize edebiliyoruz. Yoksullara fitre, zekât yardımlarında bulunuyoruz. Bu vb. faaliyetlere ramazan ayı içerinde daha çok ağırlık veriyoruz. Teravih namazını camilerde kılıyoruz. Büyük camilere, küçük camilere gidiyoruz. Bazen cami olmayan yerlerde cemaat kurup yatsı namazımızı ve teravih namazımızı bu şekilde kılıyoruz. Burada enteresan olan şey bu ramazan ayında Hristiyanların bize destek olmak için oruç tutması… Bu beni çok şaşırtıyor. Bu da Müslümanlara ne kadar saygı duyulduğunu, sevildiğini gösteriyor. Ve biz de bu anlara şahit olduğumuzda çok memnun oluyoruz. Gayrimüslimlerin bazısı oruç ibadetine şaşırıyor, yemek yemeyip nasıl bu kadar güçlü kaldığımıza hayret ediyorlar. İbadetimizdeki samimiyete hayran kalıyor ve saygı gösteriyorlar. Bu oruç tutanlar içerisinde İslam’ı daha çok öğrenmeye çalışan, araştıran sorgulayan kimseler oluyor. Birçoğu da Müslüman oluyor. Ramazan ayı böyle güzelliklere vesile oluyor.
Ramazan ayında her öğlen namazından sonra tüm camilerde Kur’an’ı Kerim meali ve tefsiri yapılıyor. Genellikle ikindi namazından sonra kitap dağıtımında bulunulur. İftar açmak isteyenler, yardım veya destek almak isteyenler için camilerden anons duyurulur ki daha rahat ulaşılsın.
Camilerde itikafa giriliyor mu? Camide Ramazan ayına has nasıl etkinlikler düzenleniyor?
İtikâfa çok nadir giriyor insanlar. Fakat Kadir gecesinde yani bizde bir gece değil de son 10 günde camilerde kalan oluyor. Camide sahur, iftar, ibadetleri yerine getirme oluyor. Gece 12 de teheccüd kılınıyor. Kimisi mukabele yapıyor, tam bir hatim ya da daha fazla indiriyor. İtikâfa girenler de bu camilerde yer alıyorlar. Aynı şekilde sahur, iftar, teheccüd, teravih, mukabele, hatim etme gibi ibadetlerle meşgul oluyorlar. Buradaki cami imamları Allah rızası için çalışıyorlar. Devletten maaş almıyorlar. İmamlığı gönüllü olarak gerçekleştiriyorlar. Helal rızıklarını dışarıda başka işlerle uğraşarak kazanıyorlar.
Ramazana has yeme-içme kültürünüzden biraz bahseder misiniz?
Yemeklerimiz daha değişik oluyor. Mısır çok yiyoruz. Mısır unu var mesela. Bu un ile çeşit çeşit yemekler hazırlanıyor. Mu mısır unu bir yıl boyunca yetecek kadar fazlalıkta oluyor. Ramazana özel pirinç, makarnadan yemekler yapılıyor. Mesela chinkafa denen bir yemek yapıyorlar. Atasi adında fasulye ve pilav karışık bir yemek yapılıyor. Daha önce belirttiğim gibi şekerli çorba da yeniyor. Ama bu belirttiğim iki farklı yemek sırf Ramazan ayına özel hazırlanıyor. Bu yemeklerden birkaçı; Atasi, Chinkafa, Abobo, Riz blanc’dır.
Kadir gecesinin Ramazanın son on gününde gizli olduğu Efendimizden (s.a.v) bizlere nakledilir. Beninliler için Kadir gecesi ne ifade ediyor?
Son on gün Efendimizin de dediği gibi gizli. Biz de bu son on günde camiye gidiyoruz. Burada merkez cami var, gece 12 den sonra kuranını alan gidiyor camiye. Cami çok dolu oluyor, dışarıya kadar taşıyor insanlar. Kuran okumayanlar zikir çekiyor. Çocuk, erkek, kadın herkes camide oluyor. Müftü, müftü yardımcısı, belediye başkanı vb. kimseler de katılıyor. Bağırarak kuran okuyorlar. Dua edenler ediyor sahura kadar. Sahurda da 10 rekât sünnet namaz kılıyoruz. 27 sabahına kadar kimse çalışmıyor. Tatil günü gibi düşünebiliriz yani.
Dünyanın birçok yerinde yaşayan Müslümanlar, bayramı büyük bir coşkuyla karşılıyor. Benin bayrama nasıl hazırlanıyor? Bayram namazı, çocuklara bayram harçlığı verme, bayram yemeği, akraba ziyareti, mezarlığa gitme gibi faaliyetler yapılıyor mu?
Bayramda burada çok faaliyet yapılıyor. Beş gün kala kuran müsabakaları, ezber yarışması, yazı okuma yarışması, okuma yarışması, futbol maçı organize ediyoruz. Sevincimizi ifade etmek için yapıyoruz. Müsabaka sonuçlarını bayrama bir gün kala çıkıyoruz. Kazananlar bayram günü ikindi namazından sonra hediyelerini tespit ediyoruz. Motosiklet, bilgisayar gibi hediyelerimiz oluyor. Yetim çocuklara harçlık, bayram hediyeleri organize ediyoruz. Yetimlere bayramdan üç gün önce teslim ediyoruz. Yalnız olmadıklarını ve mutlu olmalarını sağlamak için onları da unutmuyoruz. Bayram günü mesela saat 10 da kılınıyor namaz. Bayram, kurban namazını camide değil arsada, dışarıda kılıyoruz. Yoksulların da bayramı buruk geçmesin diye onlarla iç içe oluyoruz. Zekât, fitreyi buralarda verebiliyoruz.
Ramazan harçlığı olarak dernek olarak da organize ediyoruz. Sabah 8 gibi müftü ve müftü yardımcısı insanların evine ziyarete gidiyor. İnsanları ziyarete gidip bayramlarını kutluyor, büyüklerin ellerini öpüyorlar. Bayramdan bir saat önce de zikir yapıyorlar.
Bayram namazından sonra da birbirimizin bayramını tebrik ediyoruz. Yemek ikramı yapılıyor. Bayram günü değişik yemek yapılıyor. Fakirlere, yetim çocuklara veriliyor bu yemek. Merkez camiye müsabakayı kazananları merkez camiye davet ediyoruz. Gözlerini bağlayıp hediye almalarını sağlıyoruz. Akşam namazına kadar burada eğleniyoruz. Engellilere de özel yarışma düzenliyoruz. Herkes mutlu olsun istiyoruz. 4 gün herkesin ikramına, samimiyetine ve yardımlarına şahit olabilirsiniz.
Bu röportaj için teşekkür ederiz.
Yolda olmaktan, hizmet etmekten mutluluk duyuyor. Kendisini; daima yazan, hayat boyu öğrenme gayesinde olan, insan olma yolunda çaba sarf eden ve umuda meftun birisi olarak tanımlıyor.