Ramazan SöyleşileriLübnan

Ramazan Söyleşileri: Lübnan’da Ramazan

Farklı ülkelerde mübarek Ramazan ayının nasıl yaşandığını ele aldığımız Ramazan Söyleşileri serimizin bu seferki konusu: Lübnan’da Ramazan

Öncelikle bize kendinizden ve Türkiye’ye geliş sürecinizden bahseder misiniz? 

Adım Tarık Kavukçu. Yönetim ve iş idaresi mezunuyum. Bursa’da bir Intellectual Cafe Resto işletmekteyim. Soyadımızın Türkçe olduğu hemen gözünüze çarpmıştır eminim. Dedelerimden biri Lübnan’da yaşayan bir Osmanlı kadısıydı. Seyyid olmasından dolayı bir gün Sultan tarafından ziyaret edildi. Osmanlı zamanında sultanlar her zaman Peygamber Efendimizin (sav) soyundan gelen insanlarla yakın ilişki içinde oldular. Kadı olan dedem kendi giymiş olduğu, kıymetli mücevherler ile süslenmiş kavuğu Sultana hediye olarak takdim etti. Sultan’ın hediyeyi alıp karşılığında “Teşekkür ederim, Kavukçu” demesiyle bu hitap, dedemin ve ailemizin lakabı olarak kaldı.

Kavukçu ailesi her zaman Osmanlı imparatorluğuna sadık, yakın ve her şartta destek olmuştur. Osmanlı’nın son zamanlarına kadar dedem ve kardeşleri Osmanlı ordusuna katılmış ve İstanbul’da yaşamıştır. İmparatorluğun son bulmasından sonra Lübnan’a dönmüşler. Seyahat etmek bir Lübnanlının huyu gibidir ve Lübnan halkı dünyanın dört bir köşesine yayılmakla ünlüdür. Biz de seyahatlerimizin birinde (5 yıl önce), dedelerimin buradan ayrılışından neredeyse yüz yıl sonra annem, babam ve kardeşlerim ile Türkiye’ye tatil için geldik ve çok sevdiğimiz Bursa’ya yerleştik. 

Beirut

Pandemi ile birlikte Lübnan’da dini yaşam nasıl değişti? 

Her yerden çok farklı değil. Sadece insanlar toplu ibadet edemez oldular. 

Ramazan özelinde neler söyleyebilirsiniz?  Şu an nasıl bir durum var Lübnan’da? 

Lübnanlı insanlar bir araya gelip davet vermeyi çok sık yapan insanlardır, özellikle Ramazan Bayram‘ı gibi özel durumlarda. Teravih namazından sonra deniz kenarında yürüyüş yapmak, tüm geceyi sokakta geçirmek gibi alışkanlıkları var. Maalesef şu an  pandemiden ötürü her şey kısıtlı ve durumlar bu gibi toplantılara el vermiyor. 

Biraz da salgın öncesine gidelim. Ne gibi hazırlıklarla karşılardınız Ramazan’ı? 

Tabii bahsettiğim toplantılar ve büyük davetler için Ramazan öncesinde büyük market alışverişleri yapılır. Özellikle atayef asafiri (kuşlar kadayıfı) adındaki meşhur tatlı olmazsa olmazdır. Bununla birlikte sokaklara, hanelerin pencere ve kapılarına ışıklı süsler koyulur. 

Beyrutta bir cami

Peki Ramazan ayının kendisi genel anlamda nasıl yaşanıyordu? Aklınıza neler geliyor Ramazan denince? 

Aklıma ilk gelen şey ailem ve büyük Ramazan davetleri. Teravih tabii hep birlikte. Uzun gece yürüyüşleri… Kalabalık sahur sofraları… Öte yandan son on günde insanların davetlerden ziyade daha çok kendilerine, ibadetlerine yönelmeleri… Tabii ihtiyaç sahipleri ile yemekleri paylaşmak ve yardım etmek… 

Ramazanla beraber Lübnan’ın sosyal hayatında neler değişir? Ramazana özel yapılan şeyler var mı? 

Aileleri, arkadaşları ve komşuları kısaca insanları daha yakın kılan bir araya toplayan özel bir zamandır. 

Ramazan Sofrasi

Türkiye ile Lübnan’ı mukayese edersek Ramazan ayı açısından neler söylersiniz? 

Birbirine yakın olduğunu düşünüyorum. Zaten büyük ve güzel ortak bir kültürün parçasıyız. Osmanlı imparatorluğu zamanında Lübnan ve Türk kültürünün iç içe geçmiş ve birbirinden feyz alarak zenginleşmiş olduğunu düşünüyorum.. 

Türkiye’de bazı Ramazan gelenekleri vardır; ramazan pidesi, güllaç, ramazan davulu gibi. Lübnan’a has Ramazan gelenekleri var mıdır? Varsa nelerdir? 

Tabii. Ramazan’da duyduğumuz davul sesleri bize Lübnan’ı hatırlatıyor. Aynı gelenek bizde de var fakat biraz daha yumuşak melodilerle. Türk arkadaşlarımdan duyduğuma göre burada da önceden öyleymiş. Tatlıya gelince tüm yıl tüketilse de Ramazan’da ayrı bir yeri olan Lübnan geceleri tatlısı var. Bu tatlı, bizim kafemizde de (instagram: @arzaycaferesto) en çok satan ürünlerimizden biri. 

Lubnan Geceleri Tatlisi

Lübnan’da da Türkiye’de olduğu gibi toplu iftarlar yapılıyor mu? 

Tabii. Bu geleneğimizin önemli bir parçası. Hatta bu uzun zamandır görmediğiniz dostlarla buluşmak için de güzel bir bahane oluyor. 

Ramazan Lübnan halkının cami hayatına nasıl yansır? İmamlar Ramazana özel bir program takip ederler mi? 

Kadın, erkek, çocuk herkes camiye gider Ramazan’da. Özellikle teravih namazı için. Camilerde daha fazla zikir ve Kur’an’ı Kerim duyarız. Minarelerden ezandan on dakika önce Kur’an’ı Kerim okunur ki bu Lübnan’ın kozmopolit yapısını düşündüğümüzde muazzam bir şeydir. 

Sultan Ibrahim bin Adham Camii

Lübnan’da kadir gecesi nasıl ihya edilir? Özellikle Ramazanın son on günü itikâfa girilir mi? 

Camilerde gece boyunca durmadan devam eden bir program olur. Namaz, zikir, dersler… Sabaha kadar sürer. Sahur zamanında camideki insanlar için hayır olarak sahur yemeği dağıtılır. Son on günde genelde insanlar teheccüd için camiye gelirler. Sayısı çok olmamakla birlikte bazı insanlar da itikâf yapıyorlar tabii. 

Lübnan halkı bayrama nasıl hazırlanır? Bayrama özel yapılan şeyler var mı? 

Sanırım her yerde olduğu gibi bayram için en önemli hazırlık tatlılar, kahveler ve şerbetler. Fıstıklı, cevizli ve hurmalı kurabiyeler misafirlere ikram edilir. Tabii kalabalık bayram ziyaretleri… İnşallah kısa zamanda yeniden sevdiklerimizle camilerde ve kalabalık davetlerde bulunabiliriz. 

Diğer ülkelerdeki söyleşileri okumak için tılayın: Ramazan Söyleşileri

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu