Sabırlı Bir Hanım: Ümmü Atiyye (r.a)
Dünya hayatı güzelliklerle dolu bir yer olmamıştır hiçbir zaman. Allah hiç kimseye dünya hayatı için eğlenceli, süslü, cici bir hayat vadetmemiştir. Bütün güzelliklerin ve gerçek huzurun ancak cennette olacağını bizlere bildirmiş, ayrıca bunun için de dünya hayatındaki amellerimize işaret etmiştir. Karşılaşılan musibetler karşısında sabır göstermek herkesin harcı değildir. Ancak ve ancak Allah’a olan bağlılığı yüksek ve samimi olan kişiler metanetli davranabilir. Dinin vecibelerine bağlı ve sabretmeye önem veren bir hanım sahabeden bahsedeceğiz sizlere: Ümmü Atiyye (ra).
Ümmü Atiyye (r.a) Kimdir?
Medineli olan Ümmü Atiye (r.a)’nin babası Hâris’tir. Asıl adı Nesibe olan hanım sahabi, Nesibe binti Hâris ya da Nüseybe bintil Hâris el-Ensâriyye olarak da anılır. Kendisi de hadis râvisi olup kardeşi Dubâa bint Hâris de hadis râvilerindendir. Hicretten sonra Ensâr kadınlarıyla birlikte ilk Müslüman olanlardandır. Efendimiz (s.a.v)’e orada biat eden Müslüman kadınlardandır.
Ümmü Atiyye (r.a) ehl-i beyt ile yani Efendimiz (s.a.v)’in ailesi ve ev halkı ile de yakın ilişki içerisindeydi. Hz. Âişe (ra) validemizin yanına gider gelir, kendisine hediyeler gönderirdi. Efendimiz (s.a.v)’in kızı Zeynep vefat ettiğinde Hz. Peygamber (s.a.v) onun cenazesi için Ümmü Atiyye (ra)’yi görevlendirmişti. Hz. Peygamber (s.a.v), Ümmü Atiyye’ye “Onu sidreli su ile üç veya beş veya lüzum hissederseniz daha fazla yıkayın. Sonuncu yıkamaya kâfûr koyun. Yıkama işini bitirdiğinizde de bana haber verin.” buyurmuştur. Ümmü Atiyye (r.a) işi bitince Efendimiz (s.a.v)’e haber verdiğinde Efendimiz kendi izârını kızının naaşına sarılması için vermiş, Ümmü Atiyye (r.a)’de buna sararak cenaze işlemini bitirmiştir.
Efendimiz (s.a.v)’in sünnetlerine dikkat eden ve hayatına bunları aksettiren hanım sahabi Ümmü Atiyye (ra), savaşlara katılıp geride yaraları sarmış, yemek hazırlayıp su dağıtmış, eşyaları ve binek hayvanlarını gözetmiştir. Aynı zamanda Efendimiz (s.a.v)’in sözlerini çok iyi dinleyen onlardan doğru yorumları yapabilen önemli bir hanım fakîh sahabidir. Kadınların özel hallerinden dolayı gelen sorulara yanıt veren, kendisine danışılan bir hanımdır. 70 yaşına kadar yaşadığı bilinen Ümmü Atiyye (ra) 40 hadis rivayet etmiş, bazı râviler de kendisinden hadis rivayetinde bulunmuştur. Ömrünün sonunda Basra‘ya yerleşen Ümmü Atiyye’nin (ra) orada vefat ettiği bilinmektedir.
Dinine Bağlı Bir Hanım
Ümmü Atiyye dinine bağlılığı ile tanınmış bilinmiştir. İmanda derinleşmiş, her zaman sabırlı olmuş, metanetli bir hanım olmuştur. Allah Rasulü (s.a.v)’nün sözlerini akılda tuttuğu gibi hayatına da aksettirmiş, O’nun dediklerini uygulamıştır. Kendi oğlu vefat ettiğinde üzülse de sabretmeyi bilmiştir.
Allah Rasulü’nün ilim meclislerinde de bulunan Ümmü Atiyye, sabrı ve sabredenlerin Allah katında karşılığının büyüklüğünü öğrenmiştir. Bunu oğlunun vefatında olduğu gibi hayatının her anında uygulamış, sabır göstermekten geri kalmamıştır. Ümmü Atiyye (r.a) üzerinden ne kadar sabır gösterdiğimizi düşünmekte fayda vardır. Günümüzün koşturmacası içinde dinimize ne kadar bağlı kalıyoruz, ne kadar sabır gösteriyoruz? Yaşamımızda ahireti gözeterek bir hayat sürmeli, Allah Rasulü’nün buyruklarına kulak vermeliyiz. Ümmü Atiyye’nin hayatı bizlere bu yönden örnek ve Allah ondan razı olsun.
Kelimelerin elvanından üstüne düşenle renklenmiş bir edebiyatçı. Anlamlar denizinden bir küçük damla dahi alabilmek ve verebilmek için çabalıyor.