Yıllarca Bize Yalan Söylediler

Bugün yaklaşık 9000 km uzakta yaşayan güzel bir insanlar yaptığımız bir röportaj ile karşınızdayız. Barış Eren, Fildişi Sahilleri‘nde görev yapmakta olan genç ve heyecanlı bir isim. Halihazırda Abidjan şehrinde Aide derneğinin genel sekreterliğini yapmakta. Bizler cevaplarından çok istifade ettik sizler için de faydalı olması temennisiyle. Keyifli Okumalar.

Neden Afrika’ya geldiniz? Sizi buraya getiren şey ne idi ?

Üniversite öğrencisiyken Genç Gönüllülerle Gana’ya gitmiştim. Köylerde kalıp çocuklara Kur’an-ı Kerim dersi vermiştik. Oradaki gözlemlerim , insanların halleri beniderinden sarsmıştı işte ilk kıvılcımları orada başladı denebilir.

O günlerde başlayan sevda zamanla büyüdü ve bir cümle benim için son nokta oldu. Bir gün, Muhterem Osman Nuri Topbaş Hocaefendinin sohbetlerinde bulunurken şöyle bir ifade kullanmıştı:

Afrika’nın altınını , madenini aldılar elimizden bir şeyler gelmedi. Şimdi ellerindeki Kur’an-ı Kerim’i almaya çalışıyorlar. Dinlerini almaya çalışıyorlar. Bari ona yetişin.

Bu sözü duyduğumda o kişinin benim olmam gerektiğini düşündüm ve en sonunda buradaydım.

Afrika’ya gelmeden önce ne düşünüyordunuz, şimdi neler düşünüyorsunuz? Değişen ne oldu?

Afrika denilince herkesin aklında ortak bir şeyler canlanır. Açlık, teni siyah insanlar, hastalık , safari vb. Ben de Afrika’ya gelmeden önce Afrika ile alakalı bildiklerim buna yakındı. Ama Afrika’ya gelince Afrika’nın bundan çok daha fazlası olduğunu öğrendim. Bize öğretilen , televizyonlarda gösterilen Afrika’nın gerçek Afrika olmadığını gördüm. Yaşadığım bir olayı da sizinle paylaşayım. Türkiye’den ‘’Dünya Bizi Bekliyor Projesi’’ kapsamında Fildişi Sahilleri’ne üniversite gençlerinden bir grup gelmişti. Bu gençlerle burada Türkiye’deki diyanet işleri başkanlığı gibi çalışan COSİM teşkilatını ziyaret etmiştik. Orada COSİM görevlisi bir imam aynen şunları söyledi:

Yıllarca Batı; televizyonlarında , yayın organlarında Afrika’da açlık var, hastalık var, gitmek tehlikelidir, diyorlardı. Madem hastalık var , açlık var neden buradasınız?

Gördüğünüz gibi Batı’nın Afrika politikası buydu.Yıllarca bize yalan söylediler.Afrika coğrafyasını bu şekilde tanıttılar. Kendileri de buralarda dini ve ekonomik ideolojilerini yürüttüler. Batının dini ve ekonomik sömürü planları Afrika’daki açlıktan , hastalıktan çok daha önce incelenmesi gereken bir konu bence. İşte tum bu gözlemler ve tecrübeler sonucu Afrika tasavvurum tamamen değişmişti ve bunun getirisi olarak kendime vazife olarak addettiğim hedeflerim tabi ki.

Orada Türkiye’ye karşı intiba nasıl ?

Türkiye’ye karşı intiba iyi Elhamdulillah. Bir köyde İslami bir okulun sene sonu kapanış programına katıldık. Programa iki oğlu Türkiye’de imam hatipte okuyan Şeyh Ali Maiga Bey de katıldı. Programın sonuna doğru söz alan Şeyh Ali Maiga Bey aynen şu ifadeleri kullandı:

Türkiye’den kardeşlerimiz gelip bize karşılıksız, hiçbirşey beklemeden yardım ettiler. Bu yardımlar esnasında ve sonrasında bir problem görmedik. Başka ülkelerden de bize yardım ettiler. Yardımları bizim aramızda fitneye sebep oldu. Aramızda fitne çıkardı.

İşte Batının yıllarca sömürge olarak kullandığı bu coğrafyalarda Türkiye’nin böyle bilinmesi , tanınması , burada olma amacının Allah için olduğu imajını vermesi gurur verici bir durum. Batının sömürgeci politikasından dolayı beyaz insanlara karşı genel bir yargı oluşmuş . Türkiye’nin bunu yıkıp insanların güvenini kazanıp , gönüllerinde yer almas kolay değil.

Aramızda Afrika’ya gönül vermiş genç kardeşlerimiz var. Onlara ne tavsiye edersiniz?

Farsça’da ‘’GENÇ’’ kelimesi hazine demek. Cenab-ı Allah’ın tek sefer kullanmak üzere verdiği bu hazineyi gençlerimizin iyi değerlendirmesi lazım. Özellikle bu hazinenin bir kısmını 1’e 1000 hayır ve ecrin olduğu bu coğrafyalarda kullanmalarını tavsiye ediyorum.