Burkina Faso Günlükleri- 1.Gün
Vakit geldi. 12 kişilik öğrenci ekibi ve mihmandarımız ile birlikte yola çıkıyoruz. Saat 18.15’te İstanbul’dan Ouagadougo’ya uçuşumuz var. Ouagadougo, Burkina Faso’nun başkenti. Okuması zor ancak “Vagadugu” şeklinde telaffuz ediliyor. Havaalanına giderken dilimde bir İsmet Özel şiiri,
Mataramda Tuzlu Su; “West Indies, Kızıl Elma, İtaki, Maçin! Uzun yola çıkmaya hüküm giydim.”
Dönem içerisinde “Bir mübarek sefer olsa da gitsek” demiştim, bu program nasip oldu. Yolculuk için en son umrede kullandığım valizi hazırlamaya başladığımda annem “Valizi yeniden umreye niyet kaldırmıştım.” demişti. Her dakikasını ibadet şuuruyla, hayra ortak olmak gayesiyle geçirdiğimiz bir sefer olması duasıyla başlıyor yolculuğumuz.
Allah, seferimizi mübarek eylesin.
Organisation pour le Secours Humanitaire
Havaalanındaki yoğunluk nedeniyle saat 19.00’da ancak kalkış yapabiliyoruz. Türkiye saatiyle 00.50’de Burkina Faso’ya iniş yapıyoruz. Burkina Faso ile Türkiye arasında üç saatlik fark var. Pasaport kontrol merkezinden içeri girerken ateşimizi ölçüyorlar. Bulaşıcı hastalık taşıma ihtimaline karşı yapıyorlar bunu.TİKA’nın Burkina Faso’da yaptığı projelerin koordinasyonunu sağlayan Burkinalı Yakup ağabey ve Muhammed ağabey karşılıyor bizi. İHH’nın buradaki partner kuruluşu olan Organisation pour le Secours Humanitaire (OSEH) isimli bir insani yardım derneğinin Genel Başkanı olan Yakup ağabey, oldukça iyi Türkçe konuşuyor ve yaklaşık 11 sene Türkiye’de yaşamış. OSEH, Türkiye’den gelen birçok sivil toplum kuruluşuyla ortak projeler yapan, Türkiye’den gelen çeşitli yardımların doğru yerlere ulaşmasına vesile olan ve yerelde çalışmalar yapan bir dernek. Muhammed ağabey ise dernekte Yakup ağabeyin yardımcısı. O da 10 ay Türkiye’de yaşamış, Burkina Fasoluların çoğunluğu gibi Muhammed ağabey de hayli güler yüzlü bir insan.
Pasaport kontrolünden sonra bagajlarımızı beklerken Yakup ağabey bagajların gelmemiş olabileceğini söylüyor. İlk başta şaka yaptığını sanıyoruz ancak daha önce de bunun yaşandığını söylüyor. Bize denk gelmez diye düşünürken valizlerimizin gelmediğini öğreniyoruz. Bagajların ne zaman geleceği meçhul. Yanımızda sadece sırt çantamız var. Bagajlarımızın akıbetini konuşarak kalacağımız otele doğru yürümeye başlıyoruz. Sokaklarda benzin kokusu ve gördüğümüz arabaların lükslüğü dikkat çekiyor. Motosiklet sayısı oldukça fazla. Otele ulaşana kadar geçtiğimiz sokaklar ve kalacağımız otel beklentimin çok üzerinde. Sanırım buraya önyargılarla geldik. Bakalım Burkina Faso bizi daha nasıl şaşırtacak…
Devamı için tıklayın: Burkina Faso Günlükleri- 2.Gün