Uncategorized

Burkina Faso Günlükleri- 2.Gün

Güne, Burkina Faso hakkında daha önce aldığım notları gözden geçirerek başlıyorum. Biraz Burkina Faso’dan bahsedelim: Burkina Faso, Batı Afrika’da yer alan, denize kıyısı bulunmayan bir kara ülkesi. Ülke, 13 bölge ve 45 şehirden oluşuyor. Başkenti Ouagadougo (Vagadugu) olan ülkenin nüfusu yaklaşık 20 milyon. En son 2006 yılında nüfus sayımı yapıldığı için güncel nüfus net olarak bilinmiyor. More ve Dioula dillerinde “dürüst insanların toprakları” ve “mutlu insanlar ülkesi’’ anlamları olan Burkina Faso’nun sınır komşuları; Mali, Nijer, Benin, Togo, Gana ve Fildişi Sahili. 1960 yılına kadar Fransa sömürgesi olan ülke, Volta nehrinin üst bölümünde kaldığı için Yukarı Volta adı ile bağımsızlığa kavuşmuş. 1984 yılında Thomas Sankara, ülkenin ismini Burkina Faso olarak değiştirmiş.

Afrika’nın genelinde bulunan yaklaşık 3000 etnik gruptan 60’dan fazlası Burkina Faso’da bulunuyor. Mossiler, %52 ile ülkedeki en kalabalık etnik grup. Mossileri, Fulaniler ve Gurnalar takip ediyor. Resmî dil Fransızca ancak halk arasında yerel diller konuşuluyor. En çok konuşulan yerel dil, Mossilerin kullandığı More dili. Kahvaltının ardından otelden ayrılıyoruz. Küçük bir minibüsteyiz. FOSAPA’ya gidiyoruz. Minibüsten çevreyi izliyorum. Motosiklet ve bisiklet trafiği bir kez daha dikkatimi çekiyor. Yolların kenarına motosiklet yolu yapılmış. Daha önce yaptığım araştırmalarda Burkina Faso’nun Batı Afrika’nın en çok motosiklet kullanılan ülkesi olduğunu öğrenmiştim ancak yine de şaşırıyorum. Motosiklet sürücüleri arasında kadın yoğunluğu oldukça fazla. Sokaklarda inşaatı yarım kalmış birçok bina bulunuyor. Devam eden inşaatlarda ve yol yapım çalışmalarında kadın işçilerin fazlalığı göze çarpıyor.

Afrika Halkına Yardım ve Dayanışma Vakfı (FOSAPA)

Yol kenarında bulunan yapılar genelde bir ya da iki katlı, daha yüksek binalara pek rastlanmıyor. Kaldırımlara tezgah kurmuş satıcılar var. Sandalye, tablo ve çeşitli plastik eşyalar satıyorlar. El salladığımız, selam verdiğimiz insanlar harika bir gülümseyişle el sallıyorlar. Fotoğraf çekmeye çalışıyoruz, Yakup ağabeyin uyarısı geliyor aklımıza; “Burada izinsiz fotoğraf çekmek, tepki çekebilir. İzin almadan çekmeyin.” Açılımı, Afrika Halkına Yardım ve Dayanışma Vakfı olan FOSAPA, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın Burkina Faso çalışmalarını koordine eden partner bir dernek. Burada görüşeceğimiz ağabeyler bir
iş için vakıf dışına çıkmak zorunda kaldıklarından daha sonra görüşmek üzere vakıftan ayrılıyoruz. Büyükelçiliğe gidiyoruz. Büyükelçilik yolunda cadde üzerinde sağlı sollu büyükelçilikler görüyoruz. Minibüste bize eşlik eden Muhammed ağabey, ABD Büyükelçiliği’ni ve hemen yanındaki FETÖ okulunu gösteriyor. Okulda eğitim devam ediyor, hâlâ kapatılmamış.

Büyükelçi ile görüşmemizde Burkina Faso – Türkiye ilişkilerini dinliyoruz. Kısaca bunlardan bahsedelim: Vagadugu Büyükelçiliğimiz Ocak 2012 tarihinde faaliyete geçmiş. Burkina Faso, 2017 yılı Dünya İnsani Gelişme Raporu’nda 188 ülke arasında 185. sırada yer alıyor. Ülke, aslında varlık içinde yokluk çekiyor. Ülkeye gelir sağlayan iki önemli ürün var; altın ve pamuk. Halk geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlıyor. Türk yatırımcıların burada çeşitli yatırımlar yaptığını ve yakın zamanda daha büyük yatırımlar yapılacağını öğreniyoruz. Çin’in Afrika kıtasını ciddi bir pazar olarak gördüğünü ve çeşitli yardım faaliyetleri yaptıklarını ancak yardımların menfaat temelli olduğunu, yeni bir sömürgecilik usulü olan kazan-kazan işbirliği ile emperyalizmi uyguladığını dinliyoruz. Ülkedeki FETÖ okullarında zenginlerin ve üst düzey bürokratların çocukları eğitim görüyor. Bir FETÖ okulu, kapatılmasının zorlaştırılması için yerlilere devredilmiş. Geçtiğimiz sene Türkiye Maarif Vakfı’nın da çabasıyla okulun kapatılması için girişimlerde bulunulmuş ancak dönemin Milli Eğitim Bakanı’nın rüşvet alarak okulun kapatılmasını engellediği söyleniyor.

Vahhabi Akım Hızla Yayılıyor

Büyükelçiliğimizi ziyaretin ardından Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın buradaki çalışmalarını yönlendiren FOSAPA’nın yaptırmış olduğu, içerisinde cami ve okulun bulunduğu bir külliyeye geliyoruz. Sabah FOSAPA’yı ziyaretimizde görüşemediğimiz Sami ağabey ile burada görüşüyoruz. Görüşmemizde ülkedeki dini yaşam ve dinlerin yaşama etkisi üzerine sorular soruyoruz. Burkina Faso halkının yaklaşık %60’ı Müslüman, %23’ü Hristiyan,
geri kalanı da yerel kabile dinlerine inanıyor. Buradaki Müslümanlar, Sünni Maliki mezhebine mensup. Burkinalı varlıklı Müslüman ailelerinin çocuklarını eğitim için Suudi Arabistan’a göndermesinden dolayı Vahhabi akımı da hızla yayılıyor. Türkiye’den gelen vakıflar bunun önüne geçmeye çalışsa da tam anlamıyla başarılı olamıyorlar. Batı Sahra bölgesinde Hristiyan nüfus gittikçe artarken Müslüman nüfusu azalıyor. Güneyden gelen misyonerlik faaliyetlerinin etkisi özellikle sahil kesiminden başlayarak; Fildişi Sahili, Gana ve Togo gibi ülkelerde somut bir şekilde hissediliyor.

Misyonerlik faaliyetleri Kuzey Afrika’ya doğru  hızlanarak devam ediyor. Ülkedeki 63 yetimhanenin 60’ının Hristiyanlara ait olduğu gerçeği, misyonerlik faaliyetlerinin etkisini anlamak için somut bir örnek. İkindi namazını kıldıktan sonra OSEH’e geçiyoruz. Derneğin altındaki dükkanlardaki insanlarla muhabbet ediyoruz. İnsanların neşesi gerçekten etkileyici. Türkiye’ye göre maddi imkanları daha kötü olan insanların mutluluğu, şükürlerini gösteriyor. Şükretmek için günlük koşuşturmanın içinde farkında olmadığımız ne çok şeye sahip olduğumuzu hatırlıyoruz. Yaşam standartlarımız çok farklı ama günlük uğraşlarımız ve dertlerimiz benziyor. Tek bir fark var; onlar karınlarını doyurmanın derdinde, biz ise nefsimizi beslemenin.

Devamı için tıklayın: Burkina Faso Günlükleri- 3.Gün

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu