Uncategorized

Bebekle Hac Yolculuğu

2024 yılında hacca gideceğimiz zaman; bir buçuk yaşındaki oğlumuzu yanımızda götürmeye karar vermemiz hiç kolay olmadı. Ancak kendi şartlarımızı göz önünde bulundurduğumuzda, en iyisinin onu da beraberimizde götürmek olacağına kanaat getirdik ve hazırlıklara başladık. Bu süreçte aklımıza takılan birçok soru oldu ancak ne yazık ki bebekle hac özelinde araştırmalarımızdan pek bir cevap elde edemedik. İnternetteki blog yazıları ve videolar genellikle bebek ve çocukla umre üzerineydi. Bu içeriklerden ve daha önce hacca giden tanıdıklarımızdan edinebildiğimiz kadarıyla bilgi edinerek beklentimizi ayarlayıp hazırlıklarımızı tamamladık. Ve dönüşte bebekle hac konusunda ayrıntılı bir içerik oluşturmaya karar verdik. Bunu yaparken her yönüyle eksiksiz bir hac rehberi oluşturmayı değil, özellikle çocuklu ailelerin ihtiyacı olabilecek ve akıllarındaki soru işaretlerini giderebilecek bilgiler sunmayı amaçladık. Çocuğun yaşına ve her ailenin durumuna göre süreç farklılık gösterebilecek olsa da, bizim tecrübemizin bu yolculuğa ailecek çıkmak isteyenlere faydalı olmasını umuyoruz. Ayrıca çocuğunuzla gitmeyecek olsanız bile bu yazıda hac sürecinizi kolaylaştıracak faydalı bilgiler bulabileceğinizi düşünüyoruz.

Yolculuk Öncesi Hazırlıklar

Aşı

Menenjit aşısı, Suud hükümetinin hac ve umre ziyareti yapacaklara zorunlu tuttuğu bir aşı. Ülkeye giriş yapmadan en az 10 gün, en fazla 3 yıl önce aşının bir dozunu yaptırmış olmak gerekiyor. 2024 yılında araştırdığımızda hükümetin bu aşıyı 0-2 yaş için zorunlu tutmadığını öğrendik. Ancak Diyanet görevlileri bebek için de yaptırmamızı talep ettiler, biz de menenjit oldukça tehlikeli bir hastalık olduğu için oğlumuza da yaptırarak onun aşı belgesini de bizimkilerle birlikte Diyanet’e teslim ettik. Amerika’da yetişkinler eczanede aşılarını olabilirken çocuklara çocuk doktorunda aşı yapılıyor.

Vitamin

Hacca gideceklere en çok önerilen şeylerden biri gitmeden birkaç ay önce düzenli yürüyüşlere başlamak, diğeri de bağışıklık için vitamin desteği almak. Biz gitmeden bir hafta önce kendimizle birlikte bebeğimiz için de yaşına uygun bir vitamin (çiğneme tableti) desteğine başladık. Bağışıklığı artırmak için olanların içeriğinde genellikle C vitamini, D vitamini ve çinko bulunuyor.

medicine 5087413 1280 min
Bebekle Hac Yolculuğu 1

Sağlık Çantası

Mekke’de bazı otellerde sağlık ocağı ve bir otelde Diyanet’in hastanesi bulunuyor. Doktorun uygun gördüğü ilacı sağlık ocağından veya hastanedeki eczaneden alabiliyorsunuz. Ancak yine de basit vakalar için yanınızda ihtiyacınız olabilecek ilaçları götürmenizde fayda var. Çocuklar için ağrı kesici, ateş düşürücü, burun spreyi, doğal içerikli öksürük şurubu ve günlük vitaminler gibi.

Atıştırmalıklar

Uçakta, otobüste, ibadetler esnasında oğlumuzun en büyük oyalayıcısı sevdiği atıştırmalıklar olmuştu. Siz de otel yemeklerini yememesi ihtimalini de göz önünde bulundurarak doyurucu ve besleyici atıştırmalıklar hazır edebilirsiniz. Ancak bütün yolculuk için hazırlık yaparak kendinize yük etmenizi önermeyiz, muhtemelen götüreceğiniz atıştırmalıkların aynısını veya muadilini oradaki Bin Dawood gibi marketlerde bulabilirsiniz. Bız ayrıca yanımıza almak için bir sürü poğaça ve kurabiye yapmıştık ancak zaten uçakta ve otelde yemek olduğu, öğlenleri ve bazen şehirler arası otobüste kumanya dağıtıldığı için gördük ki ihtiyaç yokmuş. Oğlumuz da poğaça yerine Züber tarzı barlardan veya kraker yemeyi tercih ettiğinden, şimdi gidecek olsak havaalanında bekleme süreci için birkaç tane kek/poğaça/kurabiye almakla yetinirdik.

Oyuncak Çantası

Çocuğunuzun yaşına göre sevdiği oyuncaklardan bir iki küçük oyuncak çantası hazırlayarak uçakta, otobüste, otel odasında, ibadetler esnasında kullanabilirsiniz. Bizim çantamızda araba, pop-it, eşleştirme kartları, top, balon, oyun hamuru gibi şeyler vardı. Ayrıca çocuğunuzun sevdiği birkaç kitap ve küçük bir resim defteri ile tercihen yıkanabilir boya kalemleri de mutlaka yanınızda olsun deriz. İçinde çeşitli oyuncaklar olsa da bizim oğlumuz çantasıyla uzun süre oyalanamıyordu. Odada sıkıldığı zaman otelin koridoruna çıkıyor veya mescide oynamaya iniyorduk. Mescidde tesbihlerle, lobide süs taşlarıyla oynamayı ve koridorlarda süpürgelere bakmayı seviyordu.

Havaalanı ve Uçak Yolculuğu

Biz hacca gitmek için öncelikle Amerika’dan Türkiye’ye uçtuk. Havaalanında 8 saatlik bir beklemenin ardından kafilemizle buluşarak Cidde uçağına bindik. Amerika’dan Türkiye’ye uçuşlar genellikle gece vakti olduğu için çocuklar uçuşu uyuyarak geçirebiliyor. Büyük uçaklarda puset de takılabilen, ekstra diz mesafeli koltuklar olur. Herhangi birisi bu yerleri ekstra bir ücret karşılığında ayırtabilir. Ancak, şayet hepsi satın alınmamışsa, check-in yaparken 2 yaşından küçük çocuğunuz olduğunu söyleyerek bu yerleri ilave ücret ödemeden alabilirsiniz. 2 yaşından küçük ve 11 kilonun altındaki bebeklerin kullanmasına izin verilen pusetleri uçak kalkış yaptıktan sonra takıyorlar ve türbülans esnasında kullanmamanızı rica ediyorlar. Oğlumuz uçağa bindikten kısa süre sonra uyudu, biz de uçak kalkış yaptıktan sonra onu pusete yatırdık. Ancak 18 aylık ve 10 kiloydu, boyu da puset için biraz uzun kalıyordu. Bu yüzden uyurken dönmek istediği zaman huzursuz oluyordu, onu birkaç kere kucağımıza almamız gerekti. Bu nedenle 14-15 aydan büyük bebekler için puseti çok önermiyoruz. Bunun yerine 1-2 yaş arasındaki bebeğiniz için çocuk bileti ile ayrı bir koltuk satın almayı tercih edebilirsiniz. (Diyanet oğlumuz için yanlışlıkla çocuk bileti almıştı, dolayısıyla onun da ayrı bir koltuğu vardı.) Ancak yoğunluktan dolayı yan yana koltuk verilemeyebileceği için böyle bir durumda olabildiğince erken check-in yapmanızı öneririz. Bu durumda bebeğin kalkış ve inişte kucağınızda bebek emniyet kemeriyle oturması gerekiyor, uçak havadayken kendi koltuğunda oturabilir. (Arabaya takılan pusetlerden götürmeyi tercih edebilirsiniz ancak böyle bir zorunluluk yok.) Ancak Amerika dışındaki uçuşlarda hosteslerin bu uygulamadan pek haberi yok gibiydi, çocuğumuzun 2 yaşından küçük olduğunu ve yanlışlıkla çocuk bileti kesildiğini söyleyerek bebek emniyet kemeri alabildik.

Uçak kalkış ve iniş yaptığı sırada çocukların kulaklarının tıkanmasını önlemek için emzirmek veya bir şeyler yiyip içmelerini sağlamak gerekiyor. Bunun için ufak bir yiyecek çantasını oyuncaklarıyla beraber koltuğunuzda bulundurmanızı öneririz. Ayrıca kalkış ve iniş sırasında kemerlerin bağlı olması gerektiği için normalde izletmememize rağmen biz oğlumuzu çizgi film ile oyalamayı tercih ettik (ya da oyalamak zorunda kaldık.)

plane 7013022 1280 min
Bebekle Hac Yolculuğu 2

Uçak yemeklerine gelecek olursak, THY’de 6 aydan büyük bebekler için sebzeli veya meyveli mama alabiliyorsunuz. Eğer çocuğun ayrı bir koltuğu varsa onun için de yemek servisi alabilir veya bir tanesini beraber yemeyi tercih edebilirsiniz. Eğer bez değişimi yapmanız gerekirse, uçaktaki tuvaletlerde bez değiştirme masası oluyor. Ayrıca görevlilere uçakta daha geniş bir tuvalet olup olmadığını sormanızı öneririz. Eğer tuvalet eğitimi olan küçük bir çocuğunuz varsa, portatif/katlanabilir bir klozet aparatını da yanınıza almanızı öneririz.

Unutmadan, eğer bebek arabası ile uçağa binecekseniz, check-in sırasında bebek arabanıza etiket yapıştırıyor ve genellikle arabayı koymanız için bir poşet veriyorlar. Bebek arabanızı uçağın girişine bıraktığınızda yer hizmetleri görevlileri arabayı alıp kargo bölümüne koyuyor. Pek çok havaalanında bebek arabanızı uçağın çıkışında teslim ediyorlar ancak durum Cidde Havaalanında böyle değildi. Biz bebek arabamızı valizlerin beklendiği bölümdeki “oversized baggage” bölümünde bulduk.

Eğer İstanbul Havaalanından uçacaksaksanız, farklı yerlere dağılmış oyun alanları çocukların vakit geçirmesini çok kolaylaştırıyor. Ayrıca bazı oyun alanlarında ve tuvaletlerin yanındaki aile odaları hem bez değiştirme hem de tuvalet açısından ideal.

Bizim Cidde’ye varışımız gün doğumunda olduğu için sabah namazını uçakta kılmamız gerekiyordu. Bunun için THY uçağında önümüzdeki ekrandan kıble yönünü ve bulunduğumuz konumdaki namaz vaktini gösteren bir uygulamadan yararlandık.

Cidde’de valizlerimizi teslim alıp havaalanından çıkarak bizi otele götürecek otobüslere yürüdük. Bundan sonra valizleri otele görevliler taşıdı, biz de otelin lobisinden kendi odamıza kadar götürdük. Farklı şirketler için durum aynı mı bilmiyoruz ama otobüsle Cidde’den Mekke’ye giderken bize yolda belli noktalarda su ve kumanya dağıtıldı.

Hac Süreci

Sağlık

Arefe ve bayram günleri hac menasikleriyle yoğun geçeceği için, biz o güne kadar kendimizi fazla yormamayı tercih ettik. Çünkü hasta olursak dışarıda gecelerken ve uzun yürüyüşler esnasında, hele de bebekle çok zorlanabileceğimizi düşündük. Bayramdan on iki gün önce Mekke’ye varmıştık. Umremizi yaptıktan sonra bu süre içinde Kabe’ye ancak bir iki kez gidebildik. Dışarıdan her geldiğimizde mutlaka ağzımızı ve burnumuzu yıkadık. Ağız gargarasını tuz, karbonat veya herhangi bir losyonla yapmayı tercih edebilirsiniz ancak karbonat ve tuzu fazla kullanarak boğazınızı tahriş etmenizi önermeyiz. Ayrıca oğlumuzun burnuna da zaman zaman izotonik çözeltili bir burun spreyi sıktık. Bu esnada günlük vitaminlerimizi almayı sürdürdük. Otel yemeklerinde de sıklıkla meyve, yeşillik, nane, soğan gibi yiyecekler çıkıyordu. Ek olarak emziren annelerin bu dönemde emzirmeyi sürdürmeleri de bebek için faydalı olur diye düşünüyoruz.

Sağlıkla ilgili bir diğer mesele vücudun sıcak-soğuk dengesini koruyabilmek. 2024 yılında hac yaz mevsimine denk geldiği için hava oldukça sıcaktı. Gündüz 45-50 dereceyi bulurken gece de 30-35 dereceydi. Dışarısı çok sıcakken, iç mekanlarda sürekli klima çalıştığı için teriniz üstünüzde soğuyabiliyor. Bu da pek çok kişinin üşütüp hasta olmasını kolaylaştırıyor. Bizim tavsiyemiz yanınıza her kişi için iki üç tane küçük havlu almak ve otelden çıkmadan sırtınıza ve tercihen ön tarafınıza birer tane koyup serin bir mekana geçtiğinizde çıkarmak. Ayrıca Merve-Safa arası serin olduğu için tavaftan sonra say yaparken kullanmak üzere ince bir şal almanızı tavsiye ederiz.

Biz otel odasındayken klima açma ihtiyacı hissedersek 28-29 derecede açıyorduk. Çoğu zaman ise odadan çıkacağımız zaman klimayı düşük bir derecede (18 derece civarı) çalıştırıp pencereleri de açık bırakarak gidiyorduk. Ek olarak, eğer bebek arabası ile gidecekseniz yaz aylarına uygun terletmeyen kumaşlı bir araba tercih edebilirsiniz. Biz oğlumuzu Mekke’de güneşten ve sıcaktan etkilenmemesi için gündüz vakti dışarı çıkarmamaya çalıştık. Medine’de ise oteller Mescid-i Nebevi’ye çok yakın olduğu için cemaatle namaza giderken onu da yanımızda götürüyorduk. Bu durumda -her zaman takmak istemese de- şapkasını yanımıza aldık ve bol bol su ve zemzem içirmeye çalıştık. Dilerseniz çocuklar için uygun bir güneş kremini de yanınıza alabilirsiniz. Biz almıştık ancak hac sürecinde pek kullanmadık. Ayrıca şapka takmak istemeyen çocuklar için şemsiye de işinizi görecektir.

bottle 2032980 1280
Bebekle Hac Yolculuğu 3

Dikkat edilmesi gereken bir başka konu, insanların küçük çocukları sürekli sevmek istemesi. Türkiye’den veya başka ülkelerden pek çok insan sık sık bize sormadan çocuğumuza dokunarak sevmek istedi. Bunları çoğu zaman “dokunmayın abi/abla, herkes dokunursa hasta olmasından korkuyoruz” diyerek engellemeye çalıştık. Kimi zaman olumlu kimi zaman olumsuz tepki aldık ama bunu yapmayı sürdürdük. Ayrıca otelde ve mescitlerde pek çok kişi çocuklara şeker veriyor. Eğer çocuğunuzun ne yediğini önemsiyorsanız buna da dikkat etmekte fayda var.

Muhtemelen bu tedbirlere rağmen hasta olup olmadığımızı merak etmişsinizdir. Hacca giden pek çok insanın aksine, elhamdulillah büyük bir hastalık geçirmedik. Arefe gününden sonra hafif rahatsızlıklarımız oldu. Oğlumuz Medine’de bir kere ateşlendi, bunun dışında sağlığında kayda değer bir sıkıntı olmadı çok şükür. Ancak Mekke’de otel odasında yerde oynarken ayağının üstüne düşüp bileğini incitmişti. Çok ağlayıp üstüne basamayınca onu ertesi gün 12 numaralı otobüsle Diyanet Hastanesi’ne götürüp film çektirdik. Doktor ayak bileğinin ezildiğini, birkaç gün ayağının üstüne bastırmamamızı söyledi ve kas gevşetici bir krem yazdı. Doktorda işimiz çok kısa sürmüştü ancak hastanedeki eczaneden doktorun yazdığı kremi almak için çok uzun bir sıra bekledik. Oğlumuzun yürümeye başlaması birkaç gün aldı, topallamayı bırakması da birkaç haftayı bulmuştu. Elhamdulillah daha sonra normale döndü. Ancak bu süre boyunca yürüyemediği veya yürümek istemediği için onu her yere ya kucağımızda ya da bebek arabasında götürmek zorunda kaldık.

Giysi

Yerel Arapların uzun beyaz kıyafetlerini görmüşsünüzdür. İşte bu kıyafet tam olarak mevsim şartlarına göre şekillenmiş. Biz yerel halk içinde gündüz vakti kısa kollu veya şort giyen pek kimseye rastlamadık. Çok sıcak olduğundan çocuğunuz için kısa kollu ve şort getirmeyi düşünebilirsiniz, ancak bunları otele saklayıp, gündüz vakti dışarıda olacağınız zamanlar için uzun kollu ince tişörtler ve uzun pantolonlar, ayrıca ince çoraplar ve şapka getirmenizi öneririz. Bu sayede çocuğunuz güneş yanıklarından korunabilir. Ayrıca klimalı mekanlarda giymesi için yanınıza ince bir hırka alabilirsiniz.

madina 956440 1280 min
Bebekle Hac Yolculuğu 4

Şunu söylemeden geçmeyelim, Medine’ye vardığımızda kalacağımız otelin odası buz gibiydi. Termostatı kapatıp camları açarak odayı ısıtabilmemiz ertesi günü bulmuştu. Bunun için hem kendiniz hem çocuğunuz için yanınıza orta kalınlıkta bir hırka almayı da düşünebilirsiniz.

Mekke’de otellerin çatısında yarı manuel çalışan çamaşır makineleri oluyor. Suyunu kendiniz açıp kapattığınız için makine çalışırken yanında durmak gerekiyor. (Otelden otele makineler farklılık gösterebilir.) Deterjanınızı yanınızda götürerek veya oradaki marketlerden satın alarak çamaşırlarınızı bu makinelerde rahatlıkla yıkayabilirsiniz. Yine çatıdaki iplere serildiğinde çamaşırlar yarım saat içinde kuruyor. Sıklıkla çamaşır yıkayabileceğinizi düşünüyorsanız yanınızda çok fazla kıyafet getirmenize gerek olmayabilir.

Yemek

Bizim oğlumuz uyanır uyanmaz yemek yemeye alışık olduğu, biraz da yanımızdaki atıştırmalıklara ve anne sütüne güvendiği için otel yemekleriyle pek barışamadı. Kahvaltıda pek bir şey yemiyordu, öğlen uykusundan uyandığında genellikle akşam yemeği başlamadığı için odamızdaki yiyeceklerden atıştırıyordu. Akşam sevdiği çorbalardan çıktığında bir bardağa doldurup ertesi gün öğlen uykusundan uyandığında içiriyorduk. Onun karnı açken yemeğe gidebildiğimiz zamanlar dışında otel yemeklerini pek yemediğini söyleyebiliriz. Bunun için kendinize çocuğunuzun uyku-yemek saati dengesini gözeterek bir program yapmanızı tavsiye ederiz. Otellerde kahvaltı sabah 6.00-10.00 saatleri arasında, akşam yemeği de akşam 18.00-22.00 saatleri arasında çıkıyor. Bunun dışında otelin yemeklerinden gayet memnun kaldık. Ayrıca odalarda su ısıtıcı ve mini buzdolabı vardı, restoran bölümünde de mama sandalyesi vardı.

Uyku

Sanıyoruz ki uyku meselesi, bebekli anne babaların çoğunun en çok zorlandığı konulardan biridir. Hac sürecinde bir buçuk yaşındaki oğlumuz geceleri birkaç kez uyanarak emmeye devam ediyordu. Biz bu uyku açığımızı öğle uykusu vaktinde onunla beraber uyuyarak kapattık. Böylece akşam vakti ibadetlerimizi yapmamız kolaylaştı. Ayrıca bu öğlen uykuları sağlığımız için de iyi oluyordu. Yorgun düşüp hasta olacak gibiyken uyumak bize iyi geliyordu.

Biz otele giderken, bebeğimiz için yatak ayırtılıp ayırtılmadığını bilmiyorduk, ancak herhangi bir hazırlık yapmadan gittik. Mekke’deki otel odamızda üç, Medine’dekinde dört yatak vardı nasibimize. Güvenlik açısından yataklardan birini yere indirerek oğlumuzu üzerine yatırmayı tercih ettik.

Uyku konusunda çektiğimiz bir diğer sıkıntı ise kat görevlilerinin, oğlumuzun tam öğle uykusu vaktinde gelip kapıya vurması ve “housekeeping” diye bağırmasıydı. Bu yüzden birkaç kez oğlumuzun uykusunun bölündüğü ve bir daha uyuyamadığı oldu. Eğer öğle uykusu uyuyan bir çocuğunuz varsa, onu uyutmadan önce rahatsız etmeyin düğmesine basmanızı/ kartını kapıya asmanızı tavsiye ederiz. Biz ayrıca Medine’de üzerine “Please be quite. Baby is sleeping” yazdığımız ve uyuyan bir bebek resmi çizdiğimiz bir kağıdı oğlumuz uyurken kapıya asmıştık.

Tuvalet

Farklı yaşlardaki bebeklerin tuvalet ihtiyacı için farklı hazırlıklar yapmak gerekebilir. Bize oğlumuz 18 aylıkken, bu konuda en az zorluk yaşayacağımız bir dönemde hacca gitmek nasip oldu diye düşünüyoruz. Şimdiye kadarki tecrübemize göre, 6 ay ile tuvalet eğitimi alma yaşı arasında çok zorluk çekileceğini düşünmüyoruz, çünkü bez değiştirmek dışarıda tuvalet arayıp bulmaktan ve sıra beklemekten daha kolay olabiliyor. Yalnızca mahremiyeti sağlamak için çevrenizdekilerden veya eşinizden bir örtü tutarak size yardımcı olmasını isteyebilirsiniz. Bizim Mescid-i Haram’da ve Mescid-i Nebevi’de bez değiştirmemiz gerekmedi, ancak kuytu bir kenarda bu işlemin gerçekleştirilebileceğini düşünüyoruz. Otel dışında şehirlerarası otobüste ve Arafat’ta bez değiştirdik. Bu süreçte oğlumuz büyük tuvaletini dışarıda hiç yapmadığından pek sıkıntı çekmedik. Biz doğumdan itibaren kısmi zamanlı tuvalet iletişimine başlamıştık, dolayısıyla normalde büyük tuvaletini klozete yaptığı için yanımızda portatif bir klozet aparatı götürüp otelde onu kullandık.

Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’nin dışında ve Harem’in avlusunda birkaç tane tuvalet bulunuyor ve tuvaletler genellikle alaturka tuvaletler. Biz buralarda uzun vakit geçirmediğimiz için tuvaletleri kullanmamız gerekmedi. Hacca giden bir tanıdığımız ise abdest tazelemek için saat kulesinin bulunduğu Zemzem Tower’a gittiğini söylemişti. Bu da tuvalet için kullanılabilecek bir diğer seçenek.

masjid nabawi 2404477 1280
Bebekle Hac Yolculuğu 5

6 aydan küçük bebekler için de bez değiştirmenin sorun olduğunu düşünmüyoruz, sadece değiştirme ve kirlenme sıklığına göre hazırlık yapmanızı ve bebeğin yedek kıyafetlerini (belki sizin için de gerekebilir) unutmamanızı öneririz. Tuvalet eğitimi olan küçük çocukların ise dışarıda biraz sıkıntı çekebileceklerini kabul etmek gerekiyor. Çünkü tuvaletlerde sıra olabiliyor ve tuvaletler alıştığımız kadar konforlu olmayabiliyorlar. Özellikle Arafat gibi uzun vakit geçirilecek kalabalık yerlerde, çocuk sıkışmadan belli periyotlarla tuvalete götürülmesi faydalı olabilir. Ayrıca dışarıda tuvalete girmeniz gerekeceğinde yanınızda mutlaka tuvalet kağıdı ve sabun bulundurmalısınız. Örneğin Arafat’a giderken kokusuz kalıp/sıvı sabun ve otel odanızdan bir iki ruloyu yanınıza alabilirsiniz. Taharet için su gördüğümüz bütün tuvaletlerde bulunuyordu.

Unutmadan buraya banyo konusunu da ekleyelim. Biz ilk kez hac sürecinde oğlumuzu duşta yıkadık ve daha kolay geldiği için böyle devam ettik. Eğer kendini taşıyamayacak kadar küçük bir bebeğiniz varsa veya duş kullanmak istemiyorsanız Bin Dawood gibi bir marketten alacağınız bir leğen işinizi görecektir. Ayrıca Arafat’ta da duş alma seçeneği olduğunu duyduk ancak kendimiz görüp tecrübe etmedik.

Güvenlik

Hacca giderken çoğu kişinin güvenlik endişesi duyacağını düşünmüyoruz ancak kalabalık içinde ve alışana kadar karmaşık gelen yollarda herkesin kaybolma ihtimali vardır. Bu yüzden daha büyük çocuklarla kaybolurlarsa ne yapmaları gerektiği önceden konuşulabilir. Örneğin bir buluşma yeri belirlenebilir veya bir görevliye söyleyeceği bilgiler öğretilebilir. Hareketli küçük çocuklar için ise çocuğun ve ebeveynin bileğine takılan bir emniyet kemeri almayı düşünebilirsiniz. Ancak çocuğunuzun bunu takmayı reddetmesi de gayet olağan bir durum. Biz oğlumuz için bir tane almıştık ancak insanları yabancıladığı için hiç yanımızdan ayrılmadı, dolayısıyla kullanmamız gerekmedi. Bir arkadaşımız umrede namaz kılarken, kemer takmayı reddeden bebeğini Allah’a emanet edip bıraktığını, namazdan sonra mescidin içinde bulduğunu söylemişti. Özellikle Mescid-i Nebevi’ye pek çok insan çocuğuyla beraber geliyor, Allah’ın izniyle bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyoruz. Yine de her ihtimale karşı bebeğinizin bilgilerinin yazılı olduğu bir kart hazırlayıp boynuna takabilir veya bizim gibi bilgilerini bir isim etiketine yazıp giysisinin arka kısmına yapıştırabilirsiniz. İsim, uyruk, telefon, otel vb. Diyanet/Nüsuk kartlarının üzerinde yazan bilgileri Türkçe, İngilizce ve mümkünse Arapça olarak kopyalayabilirsiniz. Oradaki görevlilerin bir çoğu İngilizce bilmiyor maalesef.

Güvenlik konusundaki bir diğer tavsiyemiz ise, ziyaret tavafı yapmaya giderken, çok yoğun bir kalabalıkla karşılaşacağınız için küçük çocukları yanınızda götürmemeniz. Tavaf alanına giriş için bizim gördüğümüz kadarıyla tek seferde bir kapı açılıyor ve o kapıya ulaşmak için uzun bir yürüyüş yapmanız gerekebiliyor. Tek kapı açık olduğu için de önünde büyük bir yoğunluk olabiliyor. Gidip gelmesi yaklaşık dört saatinizi alabilecek tavaf ve say görevini anne ve babadan biri yerine getirmeye giderken diğeri otelde çocuklarla ilgilenebilir. Ayrıca oteldeki televizyonlardan Kabe canlı yayınını açarak gitmeden önce yoğunluk durumunu kontrol edebilirsiniz. Genelde en tenha saatler öğlen güneşinin yoğun olduğu saatler oluyor, bu da çocukları götürmek için pek uygun bir zaman olmuyor.

Yine şeytan taşlamaya giderken, küçük çocuğunuzu bebek arabasından indirmemenizi, ve cemrelerin yoğun olduğu vakitlerde anne ve babadan birinin kenarda çocukla beklerken diğerinin taşları atmasını öneririz.

Ulaşım

Cidde-Mekke ve Mekke-Medine arası ulaşım ve şehir içinde gezilecek yerlere gidiş otobüslerle sağlanıyor. Otobüslerde çoğu zaman klima açık oluyor ve koltuğunuzun üstündekini kapatsanız bile üzerinize hava gelebiliyor. Eğer çok soğuk olursa şoförden klimayı kısmasını isteyebilir, tedbiren yanınıza ince bir hırka, şal veya bebek battaniyesi alabilirsiniz. Bizim grupta klimanın üflediği soğuk havadan korunmak için otobüste şemsiye açanlar olmuştu. Otobüsümüz dolu olmadığında genellikle en arkadaki beşli koltuğa geçiyor, böylece daha geniş ve yüksek bir koltukta oğlumuzu daha kolay oyalabiliyorduk.

Eğer oteliniz Kabe’ye yürümeye mesafesinde değilse, otelin önünden Mescid-i Haram’ın dışındaki garaja kadar götüren ücretsiz ring servisler oluyor. Bu servisler kalabalıktan dolayı bayramdan birkaç gün önce durdurulduğu için bu tarihten sonra ulaşımı yayan veya taksi/kaçak taksi/Uber veya Careem uygulamaları ile sağlamak gerekiyor. Biz Harem’e değil fakat Bin Dawood marketine gitmek için birkaç kere Uber uygulamasını kullanmıştık. Yakın çevrede küçük taksi pek bulunmadığı için biz de XL araba çağırıyorduk. Bayram günlerinde Kabe’ye eşimle sırasıyla yayan olarak gitmiştik, otelimiz Kabe’ye yarım saatlik yürüme mesafesindeydi. Ayrıca kafilemizin veda tavafı için özel otobüs ayarladığı da olmuştu.

Mekke içindeki yollar pek düzgün olmasa ve trafik çok yoğun olsa da biz bebek arabamızı sürerken büyük bir engelle karşılaşmadık. Uber’e bineceğimizde ise kanguru kullanmayı tercih ettik. Bu arada eğer yürüyerek bir yere gidecekseniz Google Haritalar’ın her zaman kusursuz çalışmadığını belirtelim. Eğer bu uygulamayı kullanacaksanız çevrenizdeki görevlilere sorup yolu teyit ederek ve geçtiğiniz yerleri aklınızda tutmaya çalışarak hareket etmenizi öneririz.

Bebek arabası için bizim kriterlerimiz serin tutacak bir kumaşı olması (bizimkinin sırt kısmındaki kumaş katlanabiliyor ve delikli bir kumaşla kullanılabiliyordu), hafif, kolay sürülebilir, katlanabilir ve güneşlikli olmasıydı. Bunları gözeterek bir baston bebek arabası aldık. Ancak arabayı sürmek için tutulması gereken kolları biraz kısa kalıyordu ve sürerken eğilmek zorunda kalabiliyorduk. Bu yüzden gitmeden önce evde bulduğumuz uygun bir demir çubuğu monte ederek kollarını uzatmıştık. Ayrıca baston bebek arabasının arkaya doğru eğilme özelliği olmadığı için oğlumuz uyurken başı boynuna doğru düşüyordu. Dolayısıyla bu yolculuğa çıkacaklar için önereceğimiz bebek arabası kriterlerine ikisi daha eklenmiş oldu: Tutma yerinin yerden yüksekliğinin yeterli olması (veya daha iyisi uzayıp kısalabilmesi) ve çocuğun uyuması için uygun olması. Bu kriterlerin hepsini sağlayan bir araba bulamazsanız da sorun değil, biz gayet güzel idare ettik çok şükür.

Konaklama

Bizim otelimiz Mescid-i Haram’a yarım saatlik yürüme mesafesindeydi, trafik koşullarına göre otobüsle gidiş 10-15 dakika sürüyordu. Çocuklarla daha rahat bir şekilde gidip mescitte vakit geçirmek için bütçenizi göz önünde bulundurarak Kabe’ye yürüme mesafesinde bir otel de tercih edebilirsiniz. Ancak bayram günlerinde şeytan taşlamaya yürüyerek gidilip dönüleceği için otelin Mina’ya da yürüme mesafesinde olması hacılara daha büyük kolaylık sağlayacaktır diye düşünüyoruz. Bizim otelimizden cemrelere yürüyüş 20 dakika kadar sürüyordu.

İletişim

Gelelim orada telefon etmeniz gerektiğinizde tercih edebileceğiniz seçeneklere. Suudi Arabistan’ın yerel telekomünikasyon şirketlerinden birinin dükkanına giderek kimlik kartınızı (nüsuk kartı) gösterip uygun bulduğunuz bir hat satın alabilirsiniz. Ayrıca otelleri dolaşarak hat satan insanlar da oluyor. Bu seçenek bize biraz pahalı geldiği için biz Türkiye hatlarımızla uluslararası bir paket satın alarak onu kullandık. Ayrıca otellerin kablosuz internetlerinden yararlanabilirsiniz.

Alışveriş

Daha önce birkaç kez belirttiğimiz gibi, oradaki Bin Dawood marketlerinde bir hacının ihtiyaç duyabileceği her şeyi satıyorlar. Dolayısıyla yanınıza almayı unuttuğunuz veya orada ihtiyaç duyduğunuz bir şeyler olursa endişelenmeyin. Muhtemelen yiyecekten giysiye, tencereden tabak çanağa, temizlik malzemelerinden alet edevata kadar ihtiyaç duyduğunuz her şeyin birebir aynısını veya muadilini orada bulabilirsiniz. Ayrıca Bin Dawood’da dövizle de ödeme yapıp (biz dolar kullandık) para üstünüzü riyal olarak alabiliyorsunuz.

Eğer hediyelik almak istiyorsanız, hacılar bu tarz ihtiyaçlarını genellikle Medine’den karşılıyor. Biz oradan hurma, bir tesbih ve oğlumuz için bir oyuncak dışında bir şey getirmediğimiz için çok deneyimimiz yok; ancak Mescid-i Nebevi’nin çevresinde inci, tesbih, kıyafet, oyuncak, hurma gibi hediyelik eşyalar satan dükkanlarla dolu canlı sokaklar var. Dükkan çalışanları genellikle satış yapacak kadar Türkçe konuşabiliyorlar. Ayrıca ilk söyledikleri fiyatlarda genellikle pazarlık payı olduğunu da söyleyelim. Ek olarak mescide yakın bir Bin Dawood market de bulunuyor.

Medine’de tur programı dahilinde bir hurma bahçesine ziyaret yapılıyor. Eğer hurma almak isterseniz oradan satın alabilir veya ücret karşılığı Türkiye’deki evinize kargolatabilirsiniz.

Bizim zemzem kolilerimizi Medine Havaalanında dağıtmışlardı. Kişi başı 5 litre verilen zemzem kutularını, üzerlerine ismimizi yazarak bagaj bölümünün yanında, zemzemlerin toplandığı ayrı bir alana bırakmıştık. Tekrar İstanbul Havaalanında teslim aldık. Eğer zemzem taşımak istemezseniz aynı kutulardan Hac Malzemeleri satan dükkanlarda da bulabilirsiniz.

Yerel Gezi

Tur şirketleri, Mekke ve Medine’de Rasulullah’ın (sav) ve sahabilerin hatıralarının olduğu yerleri hacılara gezdirmek ve bu yerler hakkında bilgi vermek için programlar ayarlıyorlar. Biz daha önce umreye gittiğimizde bu yerlerin (Nur dağı, Sevr dağı, Uhud meydanı, mezarlıklar vs) büyük kısmını gördüğümüz ve gündüz oğlumuzla gezmek sıcaktan dolayı zor olduğu için bu gezilerin küçük bir kısmına (Arafat gibi hac menasiklerinin gerçekleştirileceği yerlere düzenlenen gezilere) katıldık. Medine’de ise içinde namaz kılmanın umre sevabı kazandıracağını Rasulullah’ın (sav) müjdelediği Kuba Mescidi’ne bireysel olarak Uber’le gittik. Bir geziye katılmayacağımızda grup başkanımıza mesaj atarak haber verdik ki bizi beklemesinler.

İbadetler

İhram

Normal zamanda helal olan bazı davranışların, hac veya umreye niyet edildikten hac veya umrenin rükünlerini tamamlayana kadar haram sayılmasına ihram adı veriliyor. Hacıların Mekke’ye giderken, Rasulullah (sav) tarafından bildirilmiş olan mikat sınırlarından ihramlı bir şekilde geçmesi gerekiyor. Dolayısıyla eğer bizim gibi uçakla Cidde Havaalanına iniş yapacaksanız, Cidde mikat sınırlarının içinde kaldığı için, uçak bu sınırı geçmeden ihrama girmeniz gerekiyor. Bu da inişten yaklaşık 30-40 dakika öncesine tekabül ediyor. Bizim kafilemiz havaalanında toplu bir şekilde niyet ederek ihrama girmişti. Ancak biz ihrama girmek için hazırlıklarımızı havaalanında tamamlayıp (ihram namazı kılmak, erkekler için ihramlık giymek) niyetimizi uçak kalktıktan sonra etmeyi tercih ettik ki bir durum olur da gidemezsek rükünleri tamamlamadan ihramdan çıkmak zorunda kalmayalım.

İhram yasaklarından biri güzel koku sürünmek olduğu için, yola çıkmadan önce kokusuz sabun ve kokusuz ıslak mendil edinmekte fayda var. Ayrıca uçaktaki ve diğer yerlerdeki sabun ve ıslak mendiller büyük ihtimalle kokulu olacağı için ihramdan çıkana kadar onlardan sakınmanızı öneririz.

mosque 186620 1280 min 2
Bebekle Hac Yolculuğu 6

Erkekler için ihram yasaklarından biri, vücuda göre şekillendirilmiş kıyafet ve kapalı ayakkabı giymek. Kadınlar içinse herhangi bir kıyafet sınırlandırması bulunmuyor. İhramda oldukları süre boyunca erkekler rida ve izar adı verilen iki parça havluya sarınıyorlar. Ayrıca ayaklarına terlik veya ayağın büyük kısmını açıkta bırakan bir sandalet giyebilirler. Yüzü örtmek ise hem erkekler hem kadınlar için ihram yasakları arasında (uyurken örtüyü yüze çekmemeye dikkat edilmeli.)

Erkeklerin oraya gittiklerinde sıkıntı çekmemeleri adına, farklı ihramlık giyme şekillerini önceden öğrenip evde denemelerini öneririz. Biz bu konuda farklı Youtube videolarından yararlanmıştık. Eğer yeterince pratik yapılırsa herhangi bir yerde kolaylıkla ihramlık giyilebileceğini düşünüyoruz. Ayrıca, Diyanet veya diğer şirketler tarafından verilen kalın ihramlık yerine iki tane ince ihramlık alınıp götürülürse hem sıcakta daha rahat edileceğini, hem de yedek ihram götürmek isteyenlerin yerden tasarruf edeceğini düşünüyoruz.

Tavaf ve Say

Biz oğlumuzu Mescid-i Haram’a sadece bir kere, umre yaparken götürdük. Sonraki seferlerde birimiz otelde onunla kalacak şekilde ayrı ayrı gitmeyi tercih ettik. Yetişkinler kadar uzun süre yürüyemeyecek çocukların tavaf ve saya katılması için iki seçenek var. Birincisi, bizim tercih ettiğimiz gibi bebek arabası ile gidip üst kattaki tekerlekli sandalyelilere ayrılan bölümde tavaf etmek. Burası çok kalabalık değildi, ancak tekerlekli sandalyeyi hızlı sürenler olduğu için durmanız veya yavaşlamanız gerektiğinde dikkatli olmakta fayda var. Sayda ise bebek arabanızı ayrı bir bölümde değil herkesin yürüdüğü yerde sürüyorsunuz.

İkinci seçenek ise çocuğunuzu omzunuzda veya kucağınızda taşımak ancak bunu en az bir iki saat yapmanız gerektiğini göz önünde bulundurmalısınız. Çocuğunuzu bir kanguru veya slingle de taşıyabilirsiniz, bu durumda ise ikinizin de çok sıcaklama ihtimali olduğu için terletmeyen bir kanguru veya sling kumaşı tercih etmelisiniz. Ayrıca tavaf ve say esnasında giymek için bir sandalet ayırmanız iyi olur, çorapla veya patikle tavaf edildiğinde buna alışkın olmayan ayaklar çok ağrıyabiliyor. Ek olarak Merve-Safa arası serin olduğu için kendinizle birlikte çocuğunuz için de bir hırka veya battaniye götürebilirsiniz. Acil bir ihtiyaç için (çocuğu beslemek, tuvalet veya abdest almak gibi) dışarı çıkmanız gerekirse işinizi gördükten hemen sonra gelip yarım bıraktığınız şavtı baştan alarak tavaf veya saya devam edebilirsiniz.

Tavaf, aynı zamanda üçüncü kattaki üstü açık bölümde de yapılabiliyor ve genellikle burası daha sakin oluyor. Ancak eğer gündüz giderseniz güneş altında tavaf edeceğiniz için bebeğinizi buraya çıkarmanızı tavsiye etmeyiz, ayrıca yanınızda şemsiye bulundurmanızı öneririz. Şunu söylemeden geçmeyelim, biz tavaf için gittiğimizde kalabalığı takip ederek hangi kapı açıksa oradan giriyorduk ve hangi kata çıkacağımıza kendimiz karar vermeden, bazen kendimizi Kabe’nin yanında, bazen bir üst katta, bazen de en üstte buluyorduk. Eğer bebekle gidecekseniz daha bilinçli bir tercih yaparak daha dışarıdayken tekerlekli sandalye girişini kullanmayı deneyebilir veya girdiğiniz kapının sizi hangi kata çıkaracağını görevlilerden öğrenmeye çalışabilirsiniz.

Namaz

Mescitlerde namaz kılacak veya uzun süre vakit geçirecekseniz çocuğunuzu oyalayacak oyuncak, atıştırmalık gibi malzemeleri yanınıza alabilir ve klimasız bir alan bulamama ihtimalinize karşı giysi konusunda tedbir alabilirsiniz. Çocuklar bazen sadece çevrelerini izleyerek de vakit geçirebiliyorlar. Eğer namazda ağlayan bir çocuğunuz varsa onu kıyam esnasında kucağınıza alabilirsiniz. Hanefi mezhebine göre bir “Anne Fıkhı” dersinden edindiğimiz bilgiye göre, kendi vücudunu taşıyabilen (oturabilen vb.) bebeklerin üzerlerindeki necaset kendilerine ait sayılıyor ve namazda çocuğu kucağımıza almamız namazımıza mani olmuyor. (Zaten zaman zaman namazda üstümüze çıkmalarını engelleyemiyoruz.) Henüz kendini taşıyamayacak kadar küçük bebeklerin üzerindeki necaseti ise çocuğu taşıyan kişi taşımış sayılıyor ve belli bir miktarda bezini kirletmişse veya istifra etmişse namazda kucağa almak namaza mani görülüyor. Bu kadar küçük bebekler namazda anne ya da babanın önüne yatırılarak veya pusete konularak namaz kılınabilir diye düşünüyoruz.

makkah 3986709 1280 min 2
Bebekle Hac Yolculuğu 7

Mescid-i Haram’da Kreş ve Hastane

Kabe’ye giderken geçtiğimiz yollarda birkaç kez Children’s Nursery Center (Çocuk Bakım Merkezi) tabelası görüp ne olduğunu merak etmiştik ancak gidip bakmadık. Döndükten sonra internetten araştırınca gördük ki Mescid-i Haram’da insanların çocuklarını emanet edebilecekleri iki çocuk bakım merkezi açılmış. 2-10 yaş arası kız çocuklarını ve 2-8 yaş arası erkek çocuklarını kabul eden merkeze çocuğunuzu bırakmanız için bir kimlik belgesi (mesela pasaport) göstermeniz gerekiyor. Farklı yaş gruplarına hitap eden üç farklı odası olan merkezde çeşitli oyuncaklar ve kitaplar bulunuyor. Ayrıca bir yemek odası, görsel materyalleri seyretmek için bir oda ve çocukların uyuması için bir oda bulunan merkezde çocuklarla ilgilenen görevliler bulunuyor ve çocukların oradan ayrılmaması için merkezin kapısı kapalı tutuluyor. Kameralarla izlenen merkezden ilk üç saat ücretsiz hizmet alınabiliyor, sonra her çocuk için saatlik cüzi bir ücret alınıyor. Ayrıca bu merkezin yakınında ihtiyaç durumunda başvurabileceğiniz bir Acil Hastanesi bulunuyor.

Arafat Vakfesi

Gelelim hacı olmanın şartlarından biri olan, Rasulullah’ın (sav) hakkında “hac Arafat’tır” buyurduğu Arafat vakfesine. Hacıların Kurban Bayramından bir önceki gün olan Arefe gününün öğlen-akşam saatleri arasında genişçe bir arazi olan Arafat meydanında bulunarak dua etmelerine Arafat vakfesi adı veriliyor. Arafat meydanında her ülkeye ayrılan belirli bir bölge ve bu bölgede kafilelere ayrılan çadırlar oluyor. Çadırlar iki kafileyi içine alacak kadar geniş oluyor ve çadırın ortasına yerleştirilen bir perde kadın ve erkeklerin kaldığı bölümleri birbirinden ayırıyor. Erkekler ve kadınlar için çadırın iki tarafında ayrı girişler bulunuyor.  Diyanetin uygulamasına göre, oraya gidecek insanların yoğunluğundan dolayı, Arafat’a Arefe gününden bir önceki gün gidilerek orada geceleniyor. Çadırların içindeki açılıp katlanabilir süngerler hem oturak hem yatak olarak kullanılabiliyor, namaz vakti geldiğinde süngerler kenara çekilerek namaz da çadırın içinde kılınıyor. Ayrıca içeride yastık, ışık, klimalar ve bol bol pet şişede su vardı. Ek olarak bazı çadırların önünde sıcak su sebilleri ve poşet çaylar vardı. Bizim kaldığımız çadırı iki kafile paylaşıyordu. Gece olduğunda insanların uyuması için, teheccüt vaktine kadar ışıkları kapatmışlardı. Çadırımızın önünde, dışarıda yere serilmiş geniş bir halı vardı, ayrıca küçük ışıklarla donatılmıştı. İnsanlar orada da oturabiliyor ve namaz kılabiliyordu. Biz geceyi çadırın içinde değil, bu halının üzerinde beraber geçirmeyi tercih ettik. Halının üzerinde uyuyabildiğimiz kadar uyuduk. Tabii ki uykumuz sıcaktan, sesten ve ışıktan etkilendi, ancak yine de bu halının üzerinde cemaatle teheccüt ve sabah namazları kılınırken oğlumuz orada uyumaya devam etti. Namaz kılınırken birimiz cemaate katılırken birimiz oğlumuzun başında bekliyorduk. Hava aydınlanırken o da uyandı, yanımızda getirdiklerimiz ve önceki gün aldığımız kumanya ile kahvaltımızı yaptık, oğlumuzun bezini değiştirdik. Güneş doğmaya başladığında hava iyice ısındığı için çadırlara girmemiz gerekti. Çadırlar çok kalabalık olmasına ve oğlumuz insanları normalde yabancılamasına rağmen hamdolsun çok zorluk çekmedik.

Namazları cem ettikten sonra akşam vaktine kadar Arafat vakfesi devam ediyor ve hacıların kendi dua ve ibadetleriyle meşgul olabilecekleri bir zamanları oluyor. Güneş battıktan sonra her kafile kendine ayrılan saatte Arafat’tan ayrılıyor. Bizim kafilemiz Arafat’tan Müzdelife’ye otobüsle intikal etti. Bu yolculukta oğlumuzu oyalamakta biraz zorlansak da artık yorulmuş olduğu için Müzdelife’ye vardığımızda uyudu.

the crowd 4399822 1280
Bebekle Hac Yolculuğu 8

Hac sürecimiz boyunca gündüz vakti Arafat meydanındaki kadar sıcak bir gün görmemiştik. Dolayısıyla güneş kaybolana kadar çadırın dışında vakit geçirmedik. Pek tabii ki abdest için çadırın dışına çıkarak tuvaletlere gitmeniz gerekiyor. Namaz vakti veya oradan ayrılma zamanı yaklaşırken tuvaletler oldukça kalabalık olduğu için ihtiyacınızı mümkünse daha öncesinde görmenizi tavsiye ederiz. Ayrıca bir kere daha yanınızda kokusuz sabun ve tuvalet kağıdı götürmeniz gerektiğini hatırlatalım.

Arafat’a giderken yanınıza almanız gerekenlere gelecek olursak; iki geceyi dışarıda geçireceğiniz için buna göre hazırlık yapmanız gerekiyor ancak Müzdelife’den Mina’ya, Mina’dan otele yürüyerek döneceğiniz için kendinize çok yük etmenizi önermeyiz. Sepetli bir bebek arabası almak eşya taşıma işini kolaylaştırabilir. Ayrıca bebek arabasının çadırda ve otobüslerde çok yer kaplamayacak şekilde katlanabilmesi ve gece boyunca bebeğin uyuyabileceği şekilde eğilebilmesi de iyi olur. Bunun dışında dışarıda olacağınız süre boyunca yetecek kadar yiyecek (bazı şirketler yemekleri Arafat’ta dağıtıyor), birkaç su şişesi/matara (bazı yerlerde su doldurmak için sebiller oluyor), ter için havlu, bebeğin yedek kıyafetleri, yetecek kadar bebek bezi, ıslak mendil, örtü, çocukların oyalanması için küçük oyuncaklar, hastalık ihtimaline karşı kullanılabilecek bir iki ilaç ve özel eşyalarınızı alabilirsiniz. Ve tabii ki nüsuk kartlarınızı yanınıza almanız gerekiyor.

Müzdelife Vakfesi

Arefe günü güneş battıktan sonra sırası gelen kafile otobüslerle Müzdelife’ye doğru yol alıyor. Müzdelife’de yine her kafilenin akşam ve yatsı namazlarını cem etmesi ve vakfe duası yapması için ayrılan bir çadırı oluyor. Biz Müzdelife’ye vardığımızda oğlumuz gece uykusuna başlamıştı, onu bebek arabasına koyduk ve orada uyumaya devam etti. Namazdan ve vakfe duasından sonra çadırın dışından, Mina’da cemrelere atmak için taş toplandı. Buradan üç gün için toplam 49 taş (ve yedeklerini) toplayabilirsiniz ancak bulamıyorsanız ilk gün atacağınız 7 taşı toplamanız da yeterli. Sonraki günlerin taşlarını başka yerlerden toplayabilirsiniz.

Müzdelife’de de ihtiyaç giderebileceğiniz ve abdest tazeleyebileceğiniz tuvaletler bulunuyor. Buraya da sabun ve tuvalet kağıdı götürmenizi öneririz. Ayrıca buradan sonra yola yürüyerek devam edileceği için bütün eşyalarınızı otobüsten yanınıza almalısınız.

Diyanet’in takip ettiği fetvaya göre Müzdelife’den sabah namazı vakti beklenmeden yola çıkılıyor ve kafile halinde yürünerek Mina’ya cemre taşlamaya gidiliyor. Bu yolu gerçekten gidemeyecek ve şeytan taşlayamayacak kadar yaşlı, hasta vs. olanlar önceden başkalarına vekalet vererek buradan otobüsle otele dönebiliyor.

Şeytan Taşlama

Kafilenin Müzdelife’den Mina’ya yürüme hızı, kafiledeki en yavaş kişinin hızına uyarlandığı için yol biraz uzun sürebiliyor. Biz zaten oğlumuz uyanırsa durmak zorunda kalacağımız için grup başkanımızdan müsaade alarak kafileyi beklemeyip devam ettik. Zaten bizden önce yola çıkan pek çok kafile olduğu için onları takip edip geçerek cemre taşlama bölgesine vardık. Gece yarısından (yatsı-imsak ortası) sonra büyük cemreyi taşladığımızda ortalık henüz tenhaydı. Biz oradan ayrılırken kalabalıklaşmaya başlamıştı. Arada bir durup uykudan uyanan oğlumuzla ilgilensek de, oradan yürüyerek otele döndüğümüzde henüz sabah vakti olmamıştı. Böylece hac vazifemizin önemli bir kısmını tamamlamanın verdiği hoşnutluk  ve yorgunlukla dinlenmeye geçtik. Ertesi gün otelde kahvaltıyı saat 14.00’e kadar uzatmışlardı.

Bayramın ikinci ve üçüncü günü de yollar henüz trafiğe açılmadığı için taşlama bölgesine hava karardıktan sonra yürüyerek gittik. Bu günlerde her üç cemre de taşlanıyor. Bir cemreyi taşlamak bir dakikadan kısa bir süre alıyor. Cemrelerin çıkışa yakın tarafları daha tenha olduğu için taşları oradan atmak çok daha kolay olacaktır.

Bayramın birinci günüyle vakti başlayan ziyaret tavafı ve sayın edasıyla hac vazifelerimizi tamamlamış olduk. Veda tavafımızı da eda ettikten sonra Mekke’den Medine’ye doğru yolculuğumuz başladı.

Medine

Yukarıda verdiğimiz bilgilere ek olarak, Medine özelinde söyleyebileceğimiz birkaç şeye gelecek olursak, Medine’de kalınan oteller genellikle Mescid-i Nebevi’ye yürüme mesafesinde oluyor ve hacılar genellikle beş vakit namazı cemaatle kılmaya gayret ediyor. Biz de oğlumuzu Mescid-i Nebevi’deki namazlara giderken yanımızda götürdük. Burada gündüz vakti dışarı çıktığımız için yanımızda şemsiye de taşıdık. Eğer cemaatle namaza gidecekseniz ve namazı mescidin içinde kılacaksanız (veya dışarıda gölge bir yer bulmak istiyorsanız) namaz vaktinden 10-15 dakika önce mescide gitmenizi tavsiye ederiz. Mescidin avlusunun bir tarafı kadınlara ayrılmış, kadınlar burada da namaz kılabiliyor. Ayrıca kadınların mescidin içine girişi de bu taraftaki kapıdan sağlanıyor. Ancak içeriye bebek arabası kabul etmedikleri için içeri girerken arabanızı ya dışarıda bırakmalı, ya da bizim tercih ettiğimiz gibi mescide arabasız gelmelisiniz. Eğer avluda namaz kılacaksanız bebek arabasını götürmeniz bir sıkıntı yaratmayacaktır.

Yine hac dönüşü araştırmalarımız sonucu öğrendik ki, Mescid-i Nebevi’nin avlusunda da, 339./26. kapının yakınında bir Çocuk Bakım Merkezi (Children’s Nursery Center) açılmış. 3-6 yaş arası erkek ve 3-9 yaş arası kız çocuklarını kabul eden merkeze çocuğun fotoğrafı ve çocuğun ve ebeveynlerin kimlik belgeleri ibraz edilerek çocuklar belli bir ücret karşılığı (ilk açıldığında ilk saat ücretsizmiş, bu uygulama devam ediyor mu bilmiyoruz) bırakılabiliyormuş. 

the crowd 4399822 1280 1
Bebekle Hac Yolculuğu 9

Gelelim Mescid-i Nebevi’nin içinde bulunan Ravza ziyaretine. Özel anlamda Rasulullah’ın (sav) kabri (evi) ve minberi arasını ifade eden Ravza-i Mutahhara’ya girişler randevu ile sağlanıyor. Bir kişinin ayda bir kere girmesine izin verilen Ravza’ya giriş randevusu, eğer tur ile gidilmişse tur şirketi tarafından, kadın ve erkek olmak üzere iki grup olarak alınıyor (diğer seçenek Nüsuk sistemi üzerinden bireysel randevu almak). Randevu saatiniz geldiğinde grup olarak sıraya giriyorsunuz ve sıranız geldiğinde (biraz zaman alabiliyor) içeride namaz kılarak çıkış yapıyorsunuz. Ravza’ya beş yaşından küçük çocuklar kabul edilmediği için siz ziyaretinizi yaparken eşinizin (veya bir başkasının) bu yaşlardaki çocuğunuza bakması gerekiyor.

Elbette farklı insanların hacda farklı tecrübeleri olabilir. Biz buraya kadar kendi deneyimimizi olabildiğince sizlere aktarmaya çalıştık. Çocuklarla hacca gitmenin çok kolay olmadığını söyleyebiliriz, ancak düşünüldüğü kadar zor da değil! Oradayken hem Türkiye’den hem başka memleketlerden bebeğiyle, çocuğuyla hacca gelen insanlara şahit olduk. Biz giderken beklentimizi oldukça düşük tuttuk, fazla ibadet etmeye değil farzı yerine getirmeye odaklandık ve küçük zorlukların arasında Allah’ın verdiği büyük kolaylıkları hissettik. Eğer sizin de böyle bir niyetiniz varsa bu yazının aklınızdaki soru işaretlerini bir nebze olsun gidermiş olmasını diliyoruz. Ayrıca gitmeden önce, bu yazının kapsamının dışında kalan maneviyat gelişimi ve hac fıkhı konularında da kendinize yatırım yapmanızı öneriyoruz. Son olarak, bu yazı vesilesi ile çocuklarıyla hac ve umre yapan başkalarını da deneyimlerini diğer insanlarla paylaşmaya davet ediyoruz.

Hatice Ertoy Eryılmaz & Giray Naim Eryılmaz

Başa dön tuşu