Malezya’da Bayramlar Nasıl Geçiyor?
Bu sene de on bir ayın sultanı Ramazan’ın sonuna eriştik, bayrama kavuştuk elhamdülillah. Bu bayram da her bayram olduğu gibi sabah erkenden kalktık, bayramlıklarımızı giydik, bayram namazımızı kıldık, ailemizle ve sevdiklerimizle bayramlaştık. Hadi gelin bu Ramazan Bayramında farklı bir şey daha yapalım: Dünyanın farklı bir ülkesinde yaşayan Müslüman kardeşlerimizin neşesine, bayram coşkusuna ortak olalım. Nereye mi gidiyoruz: Malezya’nın Selangor şehrine. Malezyalı arkadaşım Yati ile Bangi kasabasında bulunan Surau al-Madani mescidinde bayramın nasıl karşılandığını konuştuk.
Önce size hikayenin nasıl başladığını özetleyeyim. Geçen sene Ramazan ayının ilk günü iftarımı yapmak için Sultan Ahmet Meydanına gittim. Yati ile de orada bir iftar sofrasında tanıştık. Birbirimizi yeni tanımamıza rağmen o kadar güzel bir kardeşlik bağı kurduk ki, sohbet ettik hediyeleştik. Çünkü dinimiz bize bunu tavsiye ediyor ve öğretiyordu: İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yine de beni yeni tanımış olmasına rağmen Yati’nin bana gösterdiği sıcak kanlı ve samimi davranışlara şaşırmıştım. Öyle ki beni hiç bırakmadı, hâlâ haberleşiyoruz. Bu Ramazan ayında Yati memleketi Malezya’daydı ve bayrama da ailesi ve dostlarıyla beraber orada girdi. Şimdi Yati’nin anlattıklarına kulak vererek Surau al-Madani’ne bayramın nasıl geçtiğine bakalım.
Müslümanların Buluştuğu Yer
Surau kelimesi Malay dilinde Müslümanların buluştuğu, beraber etkinlik yaptıkları ya da ibadet edip sohbet ettikleri özel yer anlamına geliyor. Malezyalı arkadaşım Yati, Surau al-Madani’nin mescitten daha küçük olduğunu ve cuma namazının daha büyük bir camide eda edildiğini; ancak bayram gibi önemli günlerde burada toplanıp beraber vakit geçirildiğini söylüyor. Surau al-Madani’nin cemaati her Ramazan bayramının ilk günü olduğu gibi bu Ramazan bayramında da ilk günü beraber geçirdiler. Yati’nin anlattığına göre aileler bayram için hazırladıkları kıyafetlerini giyerek bayram sabahı ailesiyle beraber bayram namazı için Surau al-Madani’ye gidiyorlar. Bazıları ise bu güzel bayram sabahı için geleneksel kıyafetlerini giymeyi tercih ediyor.
Burada dikkatimi çeken nokta bayram namazına ailece gitmeleri oldu.Türkiye’de bayram namazına genelde evin erkek üyeleri giderken hanımlar evde hazırlık yaparlar. Bayram namazı eda edilip bayram hutbesi dinlendikten sonra tüm aileler Surau al-Madani’nin bahçesinde toplanarak birbirleriyle bayramlaşıyorlar. Bence en güzel kısmı da burası; bayrama Müslüman kardeşleriyle beraber giriyorlar, birbirlerinin bayramını kutluyorlar.İslam kardeşliğinin yaşatan harika bir örnek sergiliyorlar. Bayramlaşmadan sonra ise kurdukları sofralarda hep beraber rızıklarını paylaşıp sohbet ediyorlar. Surau al-Madani’nin çocukları ise ayrı bir neşe kaynağı oluyor bayram için. Daha sonra evlerine dönen aileler diğer dostlarıyla, komşularıyla bayramı bayram ediyorlar.
Yati’nin anlattıklarını dinledikten sonra bana karşı gösterdiği samimi ve kardeşçe davranışlarını daha iyi anladım. Müslüman, Müslüman kardeşinden ayrı düşünülemez. Bayramımız da, kederimiz de beraber olmalı. Bayramlar sadece aile ve akrabalarla değil diğer kardeşlerimizle birlikte kutlanmalı. Elde, dilde, gönülde, duada bir olunmalı. Ne dersiniz bizi bekleyen Kurban Bayramı ve daha nice bayramlarımız için mescitlerimizde, camilerimizde bizler de kardeşlerimizle buluşalım. Bayramımızı Surau al-Madani gibi İslam kardeşliği şölenine dönüştürelim.
