Röportaj

Şiirin YouTube’taki Sesi Furkan Özdemir ile Röportaj

Furkan Özdemir bir şiir okuru ve düzenlediği video içerikleriyle aynı zamanda bir şiir seslendirmeni. Kayıtlarını, düzenlemesini ve fon şarkı seçimlerini özenle hazırlayan sesinden tanıdığımız Özdemir’le bir röportaj yaptık. Kendisini daha yakından anlattı ve şiirle olan bağını açıkladı. Keyifli okumalar dileriz.

Bize kendinizden bahsedebilir misiniz? Furkan Özdemir, şiir sevenlerin aşina olduğu bir isim. Peki şiir dışında nelerle ilgilenirsiniz, neler yaparsınız?

Aslen Kahramanmaraşlıyım ama İnegöl’de doğup büyüdüm, şimdi de Ankara’da yaşamaktayım. Evliyim. Furkan Özdemir şiiri seven ve sevdirmeye çalışan biridir. Beş erkek kardeşli bir ailenin üç numarasıyım. Gazi İletişim Fakültesinden mezun olduktan sonra önce özel şimdi bir kamu kurumunda çalışmaktayım. Ankara ve farklı illerde ihtiyaç sahibi ailelere ulaşmaya çalışırım. Ulaşamasam da vesile olmaya gayret ederim. İbrahim Tenekeci’nin dediği gibi:
Yük olmayayım dünyaya diye,
Yalnızca adını yazabilen, biri olmak isterdim.

Furkan Özdemir’i bu şekilde tanımlayabilirim.

Furkan Ozdemir
Şiirin YouTube'taki Sesi Furkan Özdemir ile Röportaj 1

Şiiri ilk fark edişiniz nasıl oldu? Çocuklukta buna dair bir anınız var mı?

Babam fayans ustasıdır, o gurbete çalışmaya gittiğinde Abdurrahim Karakoç’un şiir kitaplarını almış evimize. Bize de açar bazı şiirleri okur tahlilini yapardı. Bilmediğimiz kelimelerin anlamlarını açıklardı. Çocukluğumdan beri şiir hayatımda her zaman yer almıştır.

Her insanın sesi duyguları farklı yansıtır. İnsanız ve neticede birbirimizi ayıran üzerimizdeki bu nimetleri Allah tayin etmiştir. Ben bana verilen hiçbir şeyi kendimden değil Rabbimden bildim. Bu yola çıkarken bir marka değil de insanların gönlüne bir nebze de olsa şifa olabilmeye niyetlenmiştim. Farklı seslerden şiir yayınlayan kanallar vardı ilk başladığımda. Aslında “İlk oralara mı başvursam?” diye düşünmedim değil. Sonradan kendi adımla olmayı tercih ettim. Kafamda her şeyi kurgulamıştım; Bana güzel gelen müzikleri, kapak tasarımları ve yazı biçimleri hakkında kendi arşivimi oluşturdum. Diğer şiir kanallarından ayıran özellik sanırım insanların dinleme alışkanlıkları olabilir. Ve gelen yorumlarda okumamla alakalı “nahif” kelimesini sık görüyorum bir sebep de bu olabilir.

Kanal fikri nasıl oluştu? Kaç yıl oldu? Bu tür işlerde geri bildirimler motivasyon kaynağıdır. Dönüt alamayıp vazgeçtiğiniz ya da ara verdiğiniz bir dönem oldu mu?

İlk kayda aldığım şiirleri en yakın arkadaşlarıma dinlettim. Hatta o zamanlar bluetooth teknolojisi ile telefonlarına göndermiştim. Sonra şiirlerin yayıldığını fark ettim. O zamanlar lisedeydim ve diğer liselerde insanların şiirlerimi dinlediği haberi geliyordu. Popüler bir yanı yoktu ancak hiç bilmediğin birisi dinlese bile insan mutlu oluyor. Acaba o ne hissetti de bu şiir ona ulaşmış ve telefonuna kaydetmiş diyorsunuz. Sonrasında aradan yıllar geçti ben şiirle hep iç içeydim. Üniversiteden mezun olunca o zamana kadar aldığım şiir kayıtlarını tek tek yayınlamaya başladım. Müstakbel eşimle ve çocuklarımla dinleyeceğim sesli şiir kitaplığı hayal etmiştim. Şimdi eve geldiğimde eşimle birlikte dinliyoruz. Kanalda o kadar çok şiir var ki eşim bazılarını yeni görüyor ve bu beni mutlu ediyor ne hissedeceğin merak ediyorum. Bu mecraya çok fazla dinleneyim, şu kadar insana ulaşayım diye girmediğim için o yönde beklentim olmadı. Ben şiir seslendirip onu yayınlayınca en mutlu insan olurdum. Elbet bir gün şiirlere nokta koymayı düşünüyorum.

Gulten Akin – Uzun Yagmurlardan Sonra
Şiirin YouTube'taki Sesi Furkan Özdemir ile Röportaj 2

Kanalınızda babanıza şiir okutmuştunuz. Ailenizde de şiire ilgi var mı? Sizdeki şiir sevgisi aileye mi dayanıyor yoksa?

Evdeyken babam bize hikayeler, şiirler okurdu. Eskiden elektrikler gittiği zaman mum ışığında muhabbet edilirdi o zamanlar daha güzeldi. Kahramanmaraş’ta köyümüzde Aşık Osman diye bir adam varmış babamlar küçükken o aşıktan şiir ezberlerlermiş. Haliyle ömrünün bir kısmı gurbette geçen babam için şiirler sığınakmış. Babamın gençliğinde yazdığı şiir defterini okumuştum oradan da memleketine hasret kaldığını anlayabiliyordum.

Seslendirme konusundaki başarınızın yanında kaleminiz de seviliyor. Önce hangisiyle başladınız, nasıl gelişti bu ilginiz?

Lisede Meslek Lisesinden Anadolu Lisesine geçiş yaptığım bir dönem var. İsmail abim sağ olsun bu konularda yol gösterdi bana okumam için kitaplar verirdi. Sonra kendim tarihi bir roman yazmaya karar verdim hatta senaryolaştırmayı düşünüyordum. Tarih hocam vardı bazı yerlerde ona danışıyordum. Fakat o yazdıklarımın hepsi bir anda anlamsız gelip yakmıştım. Bir sene sonra okulda şiir dinletilerine çıkmıştım. Şimdi ise kanalımda şiirlerin duygusunu yansıtacak yazılar kaleme alıyorum fakat benimkiler uzun soluklu yazılar değil. O an hislerimle yazdıklarım oluyor.

Sizce bunca insan aynı hisleri paylaşıyor olabilir mi? Seslendirdiğiniz bir şiirde onları birleştiren duygu nedir sizce?

Biz toplum olarak hüzünle büyümüş insanlarız. Her dönemde bir acı yaşamış millet olduğumuz için hüzün bize miras kalmış. Daraldığımızda nasıl ki hava almaya çıkıyoruz, şimdi insanlardan öyle dönüşler alıyorum ki kahvesini alıp okuduğum şiirler eşliğinde bir tedavi yöntemi geliştirmişler. Şiir şifadır derken bunlara şahit olmayı çok istemiştim.

Muntazam Cahit Zarifoglu
Şiirin YouTube'taki Sesi Furkan Özdemir ile Röportaj 3

Şiir okumayı ve anladığımız kadarıyla yazmayı da seven biri olarak “Ben yazmış olmak isterdim.” diyeceğiniz şiiri/mısraları duymak isteriz.

Kemal Sayar’ın “Ruknettin’in Kalbi İçin Kehanetler” şiirini yazmış olmak isterdim.

Seslendirdiğiniz şiirlerden zorlanıp defalarca denediğiniz var mı? Ya da seslendirirken yaşayıp unutamadığınız bir anı var mı?

Zorlandığım yerde hemen bırakıyorum çünkü hissedemiyorum. Seslendirdiğim bir mektup vardı Gökhan Özcan hocamın. Cânân’a Mektup’tu. Şiir gibi dizilmiş satırlardı. Hiç ön okuma yapmadan okuyayım dedim ilk hislerimle. Mektup çok güzel gidiyor fakat sonuna geldiğimde kayıt aşamasında uzun süre dalıp gitmişim. Çünkü ben yaşayan birine yazdığını zannederken son kısmında:

Elindeki kan kırmızı gülün kokusunu uzun uzun içine çekti
Sonra toprağın üstüne bıraktı gitti.

Diyordu.

Hangi mısralara “hayatımın mottosu” diyebilirsiniz?

Güçlü ol ey kalbim, güçlü ol. Daha çok işimiz var.
Dilaver Cebeci/Sitare

Şiirle bu kadar hemhal olan birinin duygusal olması beklenir. Öyle misiniz, eğer öyleyseniz hayatın içinde şiir gözlükleriyle baktığınızda bunun zorluklarını yaşadığınız oluyor mu?

En çok dikkat ettiğim nokta bu. Duygusal yönüm ağır basar ancak her ortamda bunu yansıtmam. Her zaman duygusal yaşamak insanı hem yıpratır hem de karşımızdaki insanı bunaltır. Genelde sevdiğim insanlarla bir araya gelince neşeliyimdir.

Furkan Özdemir ile Röportaj

Kanalınızda şairlerin hayatlarına dair de bilgiler bulunuyor. Hayatından en çok etkilendiğiniz şair hangisi?

Nurullah Genç’in hayatı beni çok etkilemişti. Eğitim hayatı boyunca yaşadığı zorluklar beni farklı yerlere götürdü.

Peki kendinize en yakın bulduğunuz şair hangisi? Neden?

Nurullah Genç diyebilirim çünkü şiirleri tahayyülümde canlanıyor. Hem kulağa hem hayale yazılan şiirler. Okurken yorulmadığım şairlerdendir.

Sadece şiir okumuyor, videoları da ona uygun düzenliyorsunuz. Görseller, efektler, ekranda geçen sözler vs dinlenen şiiri çok daha etkili kılıyor. Hepsini siz mi hazırlıyorsunuz yoksa bir ekibiniz var mı?

Evet hepsini kendim hazırlıyorum.

En çok keyif aldığınız ya da en zorlandığınız aşama hangisi oluyor?

Şiire uygun müzik seçimi en zoru. Bazen bu yüzden şiirler gecikebiliyor.

Her şiir ve ya her ses seslendirilmeye müsait midir ve ya herkes şiir seslendirmek için müsait midir?

Şahsi fikrim, uygundur. Kimseyi bu konuda kısıtlamamalıyız. Şevkini kıracak cümleler kurmamalıyız. Her insan öğrenebilir, kendini yetiştirebilir. Eğer böyle olmasaydı bu işi ilk başta ben bırakabilirdim. İlk okuduğum şiirlerle şimdikiler arasında dağlar kadar fark var. Sesim güzel olduğu için değil, şiirler güzel olduğu için okudum her zaman.

Şiiri seslendirmek için evvela içselleştirmek gerekir mi? İçselleşmeyen şiir güzel seslendirilebilir mi?

Şairlerin ne yaşadığını tam anlamıyla bilemeyebiliriz. Ancak ona yakın duygular olmuştur yaşamlarımızda. Gözümüzü kapattığımızda hayalimizde canlanan sahneler varsa o şiiri içselleştirmek için ilk adımdır. İçselleşmemiş diksiyonu güzel bir şiir mi? Yoksa içselleşmiş peltek dilden bir şiir mi? Bence peltek dilden dinlediğim şiiri hissettirebiliyorsa o güzel olandır.

Furkan Bey YouTube kanalınızda şiirler üzerine seslendirmeler yapmaktasınız; sizi bu şiir yolculuğuna yönlendiren bir sebep var mıdır? Hikâyesini dinlemek isteriz.

Genel olarak insanlara şifa olabilme niyetiyle kurdum. Özel manada ilerde evleneceğim eşimle birlikte oturup bu şiir kitaplığından biriktirdiğim şiirleri dinlemek maksadıyla başladım. Şiirler beni bir yolculuğa çıkardı, hâlâ yoldayız.

Turgut Uyar
Şiirin YouTube'taki Sesi Furkan Özdemir ile Röportaj 4

Şiir okumaları için seçimlerinizi nasıl yapıyorsunuz? Belirli bir takvim ya da çizgiyi takip ediyor musunuz?

Şairlerin hiç okunmayan şiirlerine özen gösteririm. Çünkü onlar garip kalmışlar da hiç okuyanı yokmuş gibidirler. Her şairden okumaya çalışıyorum. Ancak içerisinde müstehcen ifadeler olmayan şiirleri okuyorum. Benim de kendi kaidelerim var. Neden okumuyorsun diye bir soruyla muhatap olsam “İnsanların benim sesimden farklı hülyalara dalmalarını istemiyorum.” derim. Ve her şiir okunacak değildir. Bazıları kağıtta daha güzel duruyor.

Yaptığınız seslendirmeler üzerine  özel hikayeler alıyor musunuz, insanların hayatlarına en çokta yüreklerine dokunduğunuz düşünüyor musunuz?

Elbette. Bana ulaşan insanlardan şahit olduklarım arasında en ilginci intihardan vazgeçen kişiydi. Gece bu fiili işleyecekken okuduğum bir şiir karşısına çıkmış. Sonra dinlemiş, bir tane daha dinlemiş ve bu sabaha kadar sürmüş. Dinlerken uyuya kalmış. Uyanınca üzerinde güzel bir his kalmış ve intihar düşüncesiyle başlayan gece sabahına o düşünceden kurtularak bitmiş. İstemeden nasıl bir gönüle dokunduğumu fark ettim. Diğer bir olay ise hayırlı işlerde koşturan bir abimiz varmış ben kendisini hiç tanımıyorum. Eşi bana ulaştı. O vefat etmeden önce geceleri sizi dinler hatta beraber dinlerdik dedi. Yetimler için yapılan toplantıdan dönerken trafik kazasında vefat etmiş. Bana da böyle bir hatıra ulaşmıştı. Allah şehitlerden eylesin.

Her şiirin bir hikayesi vardır sizi etkileyen şiir/şiirler var mı?  Kelimelerin haleti ruhiyesi insana nakşolur mu?

Evet beni etkileyen şiir Sezai Karakoç’un Köşe şiiridir. Şiirler de insanların hayatına tesir edebilir. O kelimeler insanın üzerine zuhur eder. Kitap okumak zekayı kibarlaştırıyorsa şiir okumak da ruhu kibarlaştırır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu