Hayatını Als Hastalığına Çare Bulmaya Adadı

İmtihan dünyasında yaşıyoruz. Ve çoğu zaman imtihanlarımızın nereden gelip bizi bulacağını bilemiyoruz. Kimi zaman sağlığımızla, kimi zaman ailemizle, kimi zaman ise bambaşka vesilelerle imtihan veriyoruz. Bugünkü mevzumuz ise onlardan biri olan ALS hastalığı ve kendisini bu hastalığın tedavi yollarına adayan bir şahsiyetin mücahede öyküsü.
ALS hastalığı çoğumuzun dikkatini belki de ilk kez ülkemizdeki ünlü insanlar kafalarından aşağı buz dolu bir kovayı boca ettiğinde çekmişti. Daha sonra yine kendi tanıdıklarından birinin ismini verip ondan da bu davranışı yapmasını istiyordu bu ünlü simalar. Peki, bu davranıştaki amaç tam olarak neydi? ALS hastalığına olan bilinçlenmeyi artırmak; artık hepimiz böyle bir hastalığın varlığını ve bundan muzdarip olan insanlara daha dikkatli yaklaşmamız gerektiğini biliyoruz.
Bir de işin kamera arkasında çalışanlar var tabii. Mesela Müslüman Dr. Teepu Siddique ömrünün büyük bir kısmını (30 yıl) bu hastalığın sebepleri ve çarelerini bulmaya adamış.
Bu öyle bir hastalık ki insan beyninin kas sistemine olan hükmünü geçersiz kılıyor ve insan adeta kendi bedeni içerisinde hapsoluyor.
Önemli Bir Gelişme
Dünya çapında yaklaşık 450.000 insanın muzdarip olması ve bu hastalığa çözüm bulunamıyor oluşu insanlık için çok acı bir durum. Bunu bilen Dr. Siddique ve ekibi 2011 yılında hastalığın nedenini bularak hastalığın çarelerini bulmak için tıp camiasına pek çok kapı aralamış.
Hiç Bitmeyen Gayret
Şüphesiz ki bu bitmek bilmeyen bir gayretin sonucudur. Bir insan ömrünü bir hastalığın çaresini bulmak için sarf ediyor ve neredeyse yarım milyon insanın kahramanı oluyor.
Dr. Siddique, onu hastalığa çözüm bulmaya onu iten sebepleri şöyle ifade ediyor:
Bu öyle bir hastalık ki insan kendi bedeninde sanki hapiste gibi. İnsan için büyük bir çaresizlik durumu. Beni bu hastalığı araştırmaya iten sebep hem kendi değer sistemim hem de insanlığa olan hürmetimden dolayıdır.