Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Uncategorized

Burkina Faso Günlükleri- 8.Gün

Başkentin yaklaşık 90 kilometre kuzeyinde bulunan ve 13 bölgeden biri olan Centre Nord bölgesinin yönetim merkezi Kaya’ya gidiyoruz. Burada da pulluk dağıtacağız. Yolda bir kazaya rastlıyoruz. Burada, kaza olduğunda uyarı levhası yerine yola ağaç yaprağı konuluyor. İnsanlar kaza olduğunu bu şekilde anlıyor. Kaya şehrinde Bölge Valisi ile görüşüyoruz.

Ülkenin idare sisteminden bahsediyor, Vali. 2000 yılında idare sisteminde gerçekleşen reformla bölge sistemine geçilmiş. Burkina Faso, 13 yönetim bölgesine ayrılmış. Söz konusu bölgeler kendi içerisinde 45 il, iller ise kendi içerisinde 350 ilçe ve belediyeye ayrılmış. Yerel yönetimin güçlendiği bu sistemle halkın idaredeki rolü artmış. Görüşmenin ardından Bölge Valiliği’nin önünde Afrika’nın farklı ülkelerinden gelip küresel ısınma ve erozyona karşı ağaç diken öğrencilerin coşkusu ile karşılaşıyoruz. Onlara Türkiye’den selamlar getirdiğimizi söylüyoruz. Gelecek sene yeniden yapacakları programa davetlerine teşekkür ederek valilikten ayrılıyoruz.

Çiftçilere pulluk dağıtacağımız programın yapılacağı alana ulaştık. Program, bir önceki programda olduğu gibi yerel dans ve müzik eşliğinde başlıyor. Pullukları dağıttıktan sonra çocuklara balon ve şeker dağıtıyoruz. Program sırasında Burkinalı gençlerle muhabbet etme fırsatı yakalıyoruz. Türkiye’de “Fatmagül’ün Suçu Ne” ismiyle yayınlanan dizi, burada “Fatmagül” ismiyle yayınlanıyormuş. Konuştuğumuz gençler diziden bahsediyor ve “Türkiye’deki aileler dizideki gibi mi?” diye soruyorlar. Dizi ve film sektörünün önemini idrak etmek zorundayız. Programın ardından başkente geri dönüyoruz.

54 Ülkeyi Bisikletiyle Gezmek

Bisikletiyle Afrika’nın 54 ülkesini gezme niyetiyle yola çıkan ve şu anda Burkina Faso’da bulunan gezgin Hasan Söylemez ile görüşeceğiz Vagadugu’da. Görüşmede Afrika gezisinden ve dünyadaki Afrika algısından konuşuyoruz. Afrika kıtasında 54 ülke bulunuyor, yaklaşık 3000 etnik unsur var ve bir o kadar da yerel dil konuşuluyor. Afrika’yı tek bir ülke ve her köşesi standart olan bir bölge olarak düşünmenin yanlış olduğunda hemfikiriz. Ülkemizde bulunan “Afrika uzmanı” tabirinin yanlışlığı ve Afrika kıtasını yeterince tanımadığımız
aşikar. Afrika bize açlık, yoksulluk, sefalet, kuraklık, yamyamlar, ezilmişlik üzerinden her anlamda kara bir kıta olarak anlatıldı, anlatılmaya devam ediliyor. Afrika’nın gülen tarafına yabancıyız. Afrika; çok gerçek, bozulmamış, değişmemiş. Değişmesi, gelişmesi istenmemiş sömürgeciler tarafından. Her anlamda Afrika’nın gerçekleri bizden saklanmış. Gücün medyasının anlattıkları, algılarımıza işledikleri ile biliyoruz bu güzel kıtayı. İhsan Fazlıoğlu’nun deyimiyle;

“Kural koyanın, belirleyenin, yönlendirenin; ad verme ve tanımlama gücünü elinde bulunduran olduğunu düşündüğümüzde siyasi ve sosyal olaylara bakışımız ile bu coğrafyaya bakışımızın neden bu derece kirli olduğunu anlayabiliriz.”

Dünya Haritaları

Dünya haritaları dahi gerçeği gizliyor. Zira Afrika, bilinenden çok daha büyük. Afrika’nın haritalarda gerçeğinden daha küçük görülmesi; ekvatora yakın toprakların gerçekte olduğu şekilde, kutuplara yakın toprakların ise çok daha geniş şekilde çizilmesine yol açan Merkatör projeksiyonundan kaynaklanıyor. Bu projeksiyon çok eski olmasına rağmen, kural koyma gücüne sahip olanlar tarafından hâlâ kullanılıyor. Bu haritalarda “geri bırakılmış” ülkelerin bulunduğu Afrika ve Güney Amerika toprakları, ABD ve Avrupa gibi coğrafyaların yanında oldukça küçük gösteriliyor. Afrikalı ve Güney Amerikalı gençlerin özgüvenini kırmak, bölgeleri daha rahat sömürmek ve sömürge döneminde Afrika’yı küçük ve önemsiz bir toprak parçası olarak göstererek dünyanın tepkisini azaltmak için yapılan bir algı operasyonuyla karşı karşıyayız. Nihayetinde Merkatör projeksiyonu sayesinde ABD ve Avrupa dünyanın merkezi olarak görülüyor. “Afrika” şiirinde şöyle diyor Cemal Süreya:

“Afrika dediğin bir garip kıta
El bilir alem bilir
Ki şekli bozulmasın diye Akdeniz’in
Hala eskisi gibi çizilir
Haritalarda”

Afrikalılar bizim yaşam standartlarımızın çok daha altında standartlarda yaşamalarına rağmen daha mutlular ve daha az şeye ihtiyaç duyuyorlar. Onların standartlarına ulaşmaya çalışmalıyız, bizden çok daha üstünler bu anlamda. Türkiye, Afrika kıtasında yeterince tanınmıyor. Afrikalılar, Fransızları ve İngilizleri biliyorlar. Çünkü onlar Afrika’yı bir inek gibi görüp sağdılar. Çin, en adi ürünlerini Afrika’da satıyor. Avrupa, ürettiği ilaçları ilk olarak
burada deniyor. TİKA gibi kurumlarımızın sürdürülebilir çalışmalarıyla Afrika’ya yaklaşmamız çok önemli. Afrika’ya dostça bakmamız gerek, abilik yapmamıza ihtiyaçları yok. TRT’nin yayınladığı bir Afrika belgeseli, “Topraklarının insan gücü sayesinde bugünün Amerika’sını
var eden yer, dünyadaki o acımasız paylaşımların baş sofrası, sömürgeciliğin itiş kakış alanı…” diyerek başlıyor ve devam ediyor; “Afrika, medeniyetin beşiklerinden…’’ Afrika’yı ve sömürü düzenini anlamak için kafi.

Devamı için tıklayın: Burkina Faso Günlükleri- 9.Gün

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu