Dünyaca ünlü iş dergisi Forbes’ın yayınladığı Dünyanın En Zenginleri (2021) listesinde 177 milyar dolar servetiyle Amazon’un kurucusu Jeff Bezos ilk sırada yer almıştı. Ancak Jeff Bezos’un tüm zamanların en zengin insanı olabilmesi mümkün görünmüyor. İnsanlık tarihi bu sıfatlandırmaya değer bir insanın varlığına öyle bir şahit olmuş ki, anlatıldığına göre, hac yolculuğu esnasında dağıttığı altınlardan ötürü altının değeri düşmüş. Ve Mısır’ın 12 yıldır içinde bulunduğu ekonomik kriz bir anda son bulmuş. Söz konusu kişi günümüzde dünyanın en fakir kıtası olan Afrika’dan; Mali İmraparatoru Mansa Musa.
Mali İmparatoru Mansa Musa
MS 14. yüzyılda günümüzdeki Moritanya, Senegal, Gambiya, Gine, Burkina Faso, Mali, Nijer, Nijerya ve Çad topraklarını kapsayan Mali İmparatorluğunun kralı Musa’nın bugünün parasıyla 400 milyar dolar civarında tahmin edilen kişisel servete sahip olduğu düşünülüyor. Ancak tarihçiler Mansa Musa’nın servetine rakamlarla kesin bir değer biçmenin mümkün olmadığını belirtiyor. Öyle ki servetiyle ölümü üzerinden 700 yıl geçmesine rağmen dünyanın gelmiş geçmiş en zengin insanı olma unvanını korumakta.
Asıl adı Kankan Musa olan ve Manding dilinde kralların kralı manasına gelen Mansa lakabıyla anılan Musa 1312 yılında tahta geçer ve Mali İmparatorluğunu 1337 yılına kadar yönetir.
Mansa Musa 32 yaşında tahta geçtiği sırada Avrupa toprakları kıtlık, iç savaşlar gibi nedenlerle sefalet içerisindeydi. Bununla birlikte pek çok İslam ülkesi ve Afrika krallığı günden güne zenginleşiyordu. Aslında Mansa Musa’nın yaptığı Afrika topraklarının bereketini doğru bir strateji ile kendi krallığına kazandırmaktı. Musa, hammadde ve maden bakımından güçlü bölgelere odaklanmıştı. Akdeniz ve Batı Afrika kıyısı arasındaki önemli ticaret yollarının kontrolünü elde ederek 400 şehirli devasa Mali İmparatorluğu’nu Afrika’nın en önemli kültür ve ticaret merkezi haline getirdi.
Bilhassa başkent Timbuktu öyle bir zenginliğe kavuştu ki dönemin ileri gelen bilim adamlarının, düşünürlerin, alimlerin, sanatçıların buluşma noktası haline geldi. Mansa Musa da o dönemin en önemli alimlerinin, bilim adamlarının Timbuktu’ya yerleşip çalışmalarını orada sürdürmeleri için her türlü imkanını seferber etti. Timbuktu’da o dönemler dünyanın en büyük üniversitesini açtı. Ve İslam ülkelerinden binlerce talebe bu merkeze akın etti.
Mansa Musa Ve Görkemli Hac Yolculuğu
Dünya, Mansa Musa’nın zenginliğinin ihtişamına, 1324’te kilolarca altın yüklü bineklerin, altın asalar taşıyan yüzlerce kölenin ve kıymetli kumaşlardan parlak elbiseler içerisinde hacca niyetlenmiş muazzam bir kafilenin eşlik ettiği hac yolculuğunda tanık oldu. Yolculuğu esnasında Kahire de dahil konakladıkları her bölgede ihtişamını sergiliyor, cami yaptırıyor, geçtiği güzergahlarda altınlar dağıtıyordu.
Mansa Musa’nın Kahire’de konakladığı sıra Kahire halkının meraklı gözlerle Mansa Musa ve kafilesinin her hareketini izleyebilmek için haftalar boyu evlerine girmedikleri zikredilir. Yaz sıcaklıklarına rağmen eğlenceleri bitmeyen bu insanlarla tek ortak yönleri belki de sadece aynı kıbleye secde etmeleriydi. Mansa Musa ve beraberindekiler birkaç hafta Kahire’de konakladıktan sonra Hicaz’a hareket edip hac görevlerini tamamladılar ve ülkelerine döndüler.
İhtişamını gözler önüne seren Mansa Musa’nın amacı kendi topraklarının daha doğusunda yaşayan Müslümanlara Afrika’nın ihtişamını göstermekti. Nesilden nesile aktarılıp efsane haline gelen bu muazzam hac yolculuğu sayesinde sadece geçtiği bölgelerdeki Müslümanların değil, bütün dünyanın tanıdığı bir isim haline gelmişti. Öyle ki yüzyıllar sonraki dünyada yaşayan bizlerin dahi söz konusu ettiği ve üzerinde haber içeriği ürettiği bir isim.
Mansa Musa’nın ölüm tarihine ilişkin kesin bir kayıt bulunmamaktadır. Bununla birlikte 1337 yılında, 57 yaşında vefat ettiği de zikredilir. Vefatından sonra tahta oğlu geçer. Ancak Fas’tan ve Songhay İmparatorluğu’ndan gelen saldırılarla birlikte ihtişamlı Mali İmparatorluğu dağılma sürecine girer.
“…hammadde ve maden bakımından güçlü bölgelere odaklanmıştı. Akdeniz ve Batı Afrika kıyısı arasındaki önemli ticaret yollarının kontrolünü elde ederek..” -dünya zenginlik politikası