Kur’an ile İnşa Olan Bir Genç: Bosnalı Tarık

Tarık Sinanoviç, Bosnalı genç bir hafız. Müslüman Boşnak bir baba ile Katolik bir anneden dünyaya gelen Tarık ilk olarak kilisede vaftiz edilip Filip ismini almış. Hayatı Behram Begova Medresesi’ne başladıktan sonra tamamen değişen ve Tarık ismini alan genç sadece kendisinin değil ailesinin de hidayetine vesile olmuş. Tarık’ın hikayesini, hafızlık hocası Nedzad Vehaboviç’ten dinledik ve sizlere aktardık.

Herkesin kendine özel bir hikayesi vardır elbette. Herkes kendi biricikliği içinde dünyaya gözlerini açar. Kimileri bunu fark eder ve fark atar kimileri de potansiyelini keşfedemeden ya da çevresi tarafından keşfedilmeden tüketir sayılı günlerini. Tarık işin uzmanları tarafından yani hocaları tarafından keşfedilen bir değer olmuş.

Yıl 2019. Öğrenciler Behram Begova Medresesi’nde öğrenim görmek için sınava girerler. Kaliteli eğitimi, İslami ilimlerin yanı sıra modern derslerin de iyi bir şekilde okutulması, okulun bölge insanları üzerinde cazibe merkezi haline gelmesini sağlar. Tarık, fiziğe ilgi duymaktadır. Bu nedenle fizik yarışmalarında dereceler alan Behram Begova Medresesi’nin sınavlarına girer ve dikkat çeken bir başarı elde eder. Üç kişiden oluşan bir öğretmen ekibi, okulu kazanan her öğrencinin evini ziyaret ettikleri gibi Tarık’ın da evine giderler ve ailesiyle tanışırlar. Baba Boşnak Müslüman, anne ise Katolik inancına mensuptur.

Okul başladıktan kısa süre sonra Tarık zekasıyla öğretmenlerinin nazarını celbeder. Konuları hızla kavraması, derslerindeki azmi ve başarısı, ortalamanın üzerinde bir öğrenci olduğunu kanıtlar cinstendir. Birinci sınıfı başarıyla tamamlar. İkinci sınıfa geldiğinde Tarık’ın içinde hafızlık yapma arzusu uyanır ve bu durumu hocası ile paylaşır. Medresede hafızlık hocası olan Nedzad Vehaboviç Tarık’a hafızlığın nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili bilgi verir. Bu arada Tarık’ın diğer dersleri iyi gitmektedir. Yakın arkadaşlarından biri bu konuda ona örnek olmuş, hafız olma hususunda cesaretlendirmiştir.

Tarık’ın İlham Veren Hikâyesi

Hafızlık yolunda hiç aksama yapmayan Tarık bir buçuk yıl içinde hafızlığını bitirir. Nadiren hata yapar, disiplinli bir şekilde derslerini verir. Adeta Allah-u Teala hıfzında ona yardım eder. Derken hafızlığın sonlarına doğru anne ile babası arasında sorunlar yaşanır ve çift boşanır. Bu durum Tarık’ı etkilemez, hafızlığını tamamlar. Süreç içinde kendilerini ateist ama Katolik kültürüne ait hisseden anneannesi ve dedesi tarafından desteklenir. Tarık onların evinden okula gider, gelir. Hafızlığın bitiminin ardından Bosna Hersek İslam Birliği’ne bağlı bir komisyonun önünde sınava girer. Küçük hataların dışında hafızlığı iyi durumdadır ve komisyon önünde ezberlerini verir.

Nedzad Vehaboviç Medrese’ye geldiğinde öğrencilerine Tarık’ın ilham veren hikâyesini anlatır. Öğrenciler kendi aralarında onun hakkında “Bizim Filip” şeklinde bahsederler. Vehaboviç bu durumu ilk defa duyuyordur ve ilk başlarda çekinse de bir süre sonra Tarık’la paylaşır. Tarık, anne ve babasının durumunu anlatır. Annesi tarafından küçük yaşta kiliseye götürüldüğünü, papaz tarafından vaftiz edilerek Filip adını aldığını söyler. Hatta Katolik Okulu’na gittiğini, kilise korosunda müzik icra ettiğini anlatır. Sonrasında İslam’a ilgi duyan Tarık’a ismi babaannesi tarafından verilir. Hafızlık belgesinde yazan ismi bu şekildedir.

Şimdilerde Tarık, Tuzla’ya 160 kilometre uzaklıktaki Gorajde’deki Türkiye tarafından inşa edilen Kayseri Camii’ne gidip zaman zaman imamlık, müezzinlik yapıyor. Ramazan ayında teravih kıldırıyor, cemaate hizmet etme gayretinde bulunuyor.

Boşnaklar “Öteki” ile İç İçe Yaşıyor

Bizler Türkiye’de yaşayan Müslümanlar olarak “öteki” ile çok fazla karşılaşmıyoruz. Camilerimiz, mahallemiz, sokağımız kozmopolit olsa da inanç anlamında homojenlik arz ediyor. Ancak Bosna-Hersek gibi ülkelerde farklı inançlar aynı evin içinde bile yaşanabiliyor. Türk insanı olarak özellikle Bosna-Hersek gibi ülkelerde yaşayan Müslümanlarla ilgilenmeli, dertleriyle dertlenmeliyiz. Çünkü oradaki kardeşlerimizin mücadelesi ön safta göğüs göğüse gerçekleşiyor.

Behram Begova Medresesi ve Bosna Hersek Müslümanları için Önemi

Bosna Hersek’in Tuzla kantonunda yer alan Behram Begova Medresesi ülkenin Osmanlı zamanından kalan ve bölgenin Boşnak ailelerinin çocuklarını gönderdiği önemli bir ilim yuvası. Her yıl imtihanlarla giren öğrenciler mezun olduktan sonra hem ülkelerinde hem de yurt dışında okullarını ve inandıkları değerleri en güzel şekilde temsil ediyorlar. Öğrenciler Türkiye ve Bosna Hersek arasındaki protokole göre yıllık düzenledikleri değişim programlarıyla ülkemize de geliyorlar.