Moriskolar’ın Dini ve Kültürel Hayatı
Moriskoların Dini ve Kültürel Hayatı başılıklı bu yazımızda öncelikle Endülüs’te Müslümanların Hristiyan hakimiyeti altında yaşamaya başladığı süreci ele alacağız. Moriskoların kimler olduğundan ve hangi şartlar altında nasıl yaşadıklarından bahsedeceğiz. Sosyal ve dini hayatlarının, Hristiyanlarla yaşadıkları sorunların ve ibadetlerini yerine getirme çabalarının üzerinde duracağız. Son olarak Moriskolar tarafından oluşturulmuş Aljamiado kültürüne ve literatürüne yer vereceğiz.
Endülüs’te XI. yüzyılın sonlarına doğru Hristiyanlar tarafından başlatılan ve Endülüs’ü işgal hareketi olan Reconquista, 1492’de Beni Ahmer Devleti’nin başkenti olan Gırnata’nın düşmesiyle başarıya ulaşmıştır. Müslümanların Endülüs’teki yaklaşık sekiz yüz yıllık hakimiyeti böylece son bulmuştur.
İşgal sırasında ve sonrasında ise Endülüslü Müslümanların bir kısmı diğer Müslüman ülkelere göç etmiş bir kısmı ise Hristiyan idarecilerin kendilerine verdikleri din, can ve mal güvenliği sözlerine güvenerek Endülüs’te kalmışlardır. Fakat Katolik krallar sözlerinde durmayarak din ve ırk birliğini sağlamak bahanesiyle bölgede kalan Müslümanları Hristiyanlaştırmaya yönelik asimilasyon çalışması başlatmıştır. Bu Hristiyanlaştırma süreci şeklen de olsa 1526 tarihinde tamamlanmıştır. Bu tarihten sonra İspanya’da Müslümanlar yoktur, ‘’Yeni Hristiyanlar’’ vardır. İspanya’da zorla Hristiyanlaştırılan bu Müslümanlara ise Morisko denmiştir.
Hristiyanlaştırma faaliyetleri bölgede çok şiddetli bir şekilde uygulanmıştır. Müslümanların bu faaliyetler kapsamında İslam dini ve kültürüyle bağlantılarını kesebilmek amacıyla Kuran mushafları ve Arapça dini kitaplar toplatılarak şehir meydanında halkın gözü önünde yakılmıştır. Bununla da kalmayıp İslami yaşayış ve kimliğine ait ne varsa tamamen yasaklanmıştır. Camiler, hamamlar, kasap dükkanları kapatılmış, Arapça konuşmak ve Arap isimleri kullanmak yasaklanmıştır. Çocukların sünnet olmasına ve kadınların tesettürlü giyinmelerine de izin verilmemiştir. Bu konulardaki en küçük bir yasak ihlalinde ise kişi engizisyon mahkemelerine sevk edilmiştir. Öyle ki sesli bir şekilde besmele çekmek bile engizisyon mahkemelerinde yargılanmak ve cezalandırılmak için yeterli bir sebep olarak görülmüştür.
Bütün bunların hedefi ise İspanya’da kalan Endülüslü Müslümanları yani Moriskoları İslami kimliklerinden uzaklaştırarak Hristiyan olmalarını ve o şekilde yaşamalarını sağlamaktır. Fakat bu hedeflerine tam olarak ulaşamamışlardır. Her ne kadar Hristiyan yöneticilerin bu katı kuralları altında Müslüman olarak yaşamak oldukça zor olsa da bölgedeki Moriskolar ellerinden geldiği kadarıyla İslam’ı yaşamaya gayret etmişlerdir.
Moriskoların Sosyal ve Dini Hayatı
Moriskolar bunca yasaklara ve baskılara rağmen İslam’ı yaşamaya çalışsalar da Müslüman kimliklerini saklamak zorunda kalmışlardır. Onlar evlerinin dışında bir Hristiyan gibi hareket etmişlerdir. Bu bağlamda kilisede ayinlere katılmış ve yeni doğan çocuklarını vaftiz ettirerek onlara Hristiyan isimleri vermişlerdir. Hristiyanların özel günlerinde ise onlar gibi davranıp kutlamalara katılmışlardır. Fakat onların bu tavırları evlerine girene kadar sürmüştür. Evlerinden içeri girer girmez aslî kimlikleri olan Müslüman gibi yaşamaya devam etmişlerdir. Örneğin kilisede vaftiz ettirmek zorunda kaldıkları çocuklarını eve gelir gelmez vaftiz suyunun etkisinden kurtarmak inancıyla başlarına ekmek kırıntısı veya un döküp ovuşturmuş ve sıcak suyla yıkamışlardır. Ardından aile dostlarıyla bir araya gelip Kuran okumuş ve çocuğa Müslüman ismi vermişlerdir.
Aynı şekilde mecburen kilisede kıydıkları nikahın ardından evlerine gidip bir fakihin huzurunda dini nikahlarını kıymışlardır. Mescitlerin kapatılması sebebiyle içlerinden birinin evinde gizlice toplanıp cemaatle namaz kılmaya da özen göstermişlerdir. Mecbur kalmadıkça domuz eti yememeye dikkat etmişlerdir. Eğer Hristiyan komşuları tarafından kendilerine ikram edilirse çeşitli bahaneler öne sürerek geri çevirmişlerdir. Moriskolar bunlar gibi daha birçok hususta dini kimliklerini muhafaza etmeye çalışmışlardır.
Hristiyanlarla Yaşamanın Zorlukları
Moriskolar yaşadıkları toplumun parçası olarak kendi aralarında olduğu kadar kendileri dışındakilerle de çeşitli ilişkilere sahiptiler. Mesela aynı sokakta komşu oldukları gibi aynı çatı altında da yaşamışlardır. Fakat Eski Hristiyan olan İspanyollar, Moriskolara yani ‘Yeni Müslümanlara’ her hâlükârda şüpheli gözlerle bakmışlardır. Bu şüphe ise zamanla iki taraf arasında birlikte yaşamayı zorlaştıran bir durum haline gelmiştir. Genelde çeşitli nedenlerle Moriskolar şikâyet edilmiştir. Bunun sonucunda ise Moriskolar engizisyon mahkemelerinde yargılanmış ve cezalandırılmışlardır. Bu tarz şikayetlere sosyal hayatın hemen hemen her alanında karşılaşılmıştır. Evin içinde eşler arasında bile bu gibi şikayetlere rastlanılmıştır. Moriskolar bu nedenle hayatın her alanında dikkatli olmak zorunda kalmışlardır.
Bazı İbadetler ve Uygulamalar
Müslümanlar, Hristiyan hakimiyeti altında yaşamaya başladıklarında dahi onca baskılara rağmen ibadetlerini yerine getirmeye gayret etmişlerdir. Namaz ve oruç ibadetleri ise bu çabalarının başında gelmiştir. Camiler kapatıldığı için cemaatle namazı belirli Moriskoların evlerinde veya devlet kontrolü ve baskısından uzakta olan köylerdeki çiftlik evlerinde kılmışlardır. Cuma namazlarını ise baskıların şiddetinden ötürü pek kılamadıkları için bunu telafi etmek düşüncesiyle bazı gece yarıları bir fakihin evinde toplanarak burada namaz kılıp Kuran okumuşlardır.
Moriskoların titizlikle riayet ettikleri bir diğer uygulama ise gusül abdestiydi ve bu bile onların şikâyet edilmesine ve engizisyonda yargılanmalarına neden olan bir nedendi. Moriskoların oldukça dikkat ettiği bir diğer ibadet olan Ramazan orucu bölgede varlığını uzun süre devam ettirmiş bir ibadetti. Hristiyan komşuları, onları Ramazan aylarında yemeğe davet ettiğinde ise birtakım bahaneler öne sürerlerdi fakat yine de mahkemeye şikâyet edilmekten kurtulamazlardı. Dini günler, bayramlar, mevlid kutlamaları da Moriskoların uygulamaları arasındaydı.
Yeni doğan bebeğe isim konması Moriskolar arasında oldukça önemli bir yerdeydi. Onlar için aynı zamanda yapılan vaftizi iptal etmek anlamına geliyordu. Bu nedenle fada/fadas adı verilen bu geleneğe oldukça önem veriliyordu. Çocukların sünnet ettirilmesi ise güçlükle yerine getiriliyordu çünkü Hristiyanlar bunu Müslüman olmanın bir parçası olarak gördükleri için özellikle yasaklamışlardı. Moriskolar bu nedenle çocuklarını genellikle sünnet ettiremiyorlardı. Ölen bir Moriskonun İslamî usullere göre defnedilmesi de kesin olarak yasaklandığı için ne o şekilde gömülüyor ne de toplu cenaze namazı kılınabiliyordu. Buna mukabil bazı bölgelerde kişinin hem toplu cenaze namazı kılınabiliyor hem de dine uygun bir şekilde defnedilebiliyordu.
Aljamiado Kültürü
İslam kültürünün en önemli taşıyıcısı olan Arapça, Hristiyan yöneticilerin getirmiş oldukları en önemli yasaklardandı. Arapça, hem konuşma hem de yazı dili olarak tamamen yasaklanmış ve suçu iyice ağırlaştırılmıştı. Bu durum Moriskoları büyük bir sıkıntıya sokmuştu. Zamanla Arapçadan uzaklaşıldığını fark eden Moriskoların önderleri bu sıkıntıyı hafifletmek istemişti. Bunun üzerine İslam ile alakalı bilgileri içeren İspanyolca eserler kaleme almışlardır. Fakat kaleme aldıkları bu eserlerde Latin alfabesi değil Arap alfabesi kullanmışlardır. Yani İspanyolcayı Arap alfabesiyle tıpkı bizim Osmanlıcada kullandığımız gibi yazmışlardır. Zamanla bu tarz eserler çoğalmış böylece bu konuda kültürel faaliyet ve birikim oluşmuştur. Buna ise Aljamiado literatürü adı verilmiştir. Arapça el-Acemiyye kelimesinin İspanyolcaya uyarlanmış hali olan Aljamiado literatüründe dini, tarihi, edebî çok sayıda eser kaleme alınmıştır.
Sonuç olarak Endülüs’teki Müslümanların sonuncuları olan Moriskoların, dinlerini korumak pahasına çok büyük sıkıntılar çekseler bile dinlerinden vazgeçmediklerini görüyoruz. Öyle ki kimileri bu nedenle mahkemede yargılanmış kimileri de çok ciddi cezalara çarptırılmıştır. Fakat onlar dinlerini yaşamak ve devam ettirmek için özel çaba göstermiş üstelik bu çabaları neticesinde yeni bir literatür dahi geliştirmişlerdir.
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunuyum. Aynı fakültede İslam tarihinden yüksek lisans yapıyorum. Sanatı ve fotoğraf çekmeyi seviyorum.