Dünyayı Kucaklayan Kollar: OAK Creative Designs’in Hikâyesi

Öncelikle bizimle röportaj yapmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bi’ Dünya Haber olarak topluma yararlı bir hizmet ortaya koyan, ilham veren projeleri oldukça önemsiyoruz. Bu yüzden sizi dinlemek için heyecanlıyız.

Projeyi konuşmaya başlamadan önce kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Türkiye’de doğdum, çocukken ailemle Kanada’ya göç ettik. Hayatımın büyük bir kısmı Kanada’da geçti. Yirmi beş sene finans sektöründe çalıştım. Üç oğlum ve yedi torunum var. 2014 yılında, Türkiye’nin 3 milyondan fazla Suriyelinin ülkeye yerleşmesiyle tam anlamıyla bir mülteci krizi yaşadığı bir dönemde Türkiye’nin Kayseri kentine taşındım. Mültecilere yardım amacıyla Onlara Açılan Kollar (OAK) adında bir dernek açtım. Yıllar boyunca mülteci kadın ve çocuklarla birçok projede çalıştım. Bu tür projelerden biri kadınları tığ işi sanatında eğitmek ve mülteci topluluğundaki işsizlik sorununu çözmek için bir meslek eğitimi projesiydi. Bu proje artık OAK Creative Designs adında başarılı bir e-ticaret işine dönüştü.

Sizden “Oak Creative Design” ı dinlemek isteriz. Sizin için Oak neyi ifade ediyor?

Mültecilerin çektikleri sıkıntıları görünce onlara bir katkım olmasını istedim. Hanımların çoğunun küçük çocukları olduğu ve Türkçe bilmedikleri için dışarıda çalışmaları nerdeyse imkânsızdı. Onlara kendilerini güvende hissettikleri bir ortamda hem para kazanma imkânı hem de sosyalleşme imkânı sunmak benim için çok önemliydi.

Proje fikri ilk ne zaman ve nasıl ortaya çıktı?

Proje fikri derneği açtığımızda kadınlara meslek eğitimi projesi olarak ortaya çıktı. Hanımların evde yapabileceği bir iş gerekiyordu. Dernek zamanında hanımların ürettiği ürünleri başka memleketlerdeki arkadaşlarım aracığıyla satıyorduk. Pandemi olunca her şey askıya alındı ve 2020 yılında e-ticaret şirketi kurmaya karar verdik.

Bir fikre sahip olmak çok kıymetli olsa da bunu hayata geçirmek için çabalamak, fikrin arkasında durmak çok daha kıymetli. Siz ikisini de başarmışsınız gibi duruyor. Tabi her işte olduğu gibi bu fikri hayata geçirmek, tek başınıza başlayıp bu noktaya getirmek de kolay olmamıştır diye düşünüyoruz. Fikrinizi hayata geçirmekte zorlandığınız noktalar oldu mu? Bu zorlukları nasıl aştınız?

Dernek bünyesinde bu işi yürütmek zor olacağından, derneği başka bir derneğe devrettik, bu iş için ayrı bir şirket kurduk. Emek verdiğim dernekten ayrılmak kolay olmadı ama en azından çocuk programları da dahil bütün programlarımız faaliyetine ve öğretmenlerimiz de çalışmaya devam ettiği için mutluydum. Dört kişilik bir ekiple OAK Creative Designs şirketini kurduk. Tabii söz konusu mültecileri istihdam etmek olunca pek çok engelle karşılaştık maalesef. Kimi zaman çalışma izni çıkartmak gibi detaylı sorunlarla uğraştık, kimi zaman da basit bir banka hesabını dahi açmaya müsaade alamadık.

Şu anda Oak Creative’in tek bir kişinin adımıyla başlayan ve işin yönetimi ve zanaatkarları ile birlikte yaklaşık 60 kadına ulaşan bir proje olduğunu görüyoruz. Bu kadar kadına ulaşmak, birlikte çalışmak sizin için neyi ifade ediyor?

Kanada’dan Türkiye’ye geliş sebebimin biri de savaştan etkilenen Suriyelilere yardımcı olmaktı, hayatlarına dokunabilmek bir nebze olsa da yardımcı olmak benim için çok önemli bir başarı.

Ayrıca böylesine yetenekli ve kendilerini dünyada olumlu bir etki ve fark yaratmaya adamış hanımlardan oluşan bir ekiple çalışmak da benim için çok kıymetli. Farklı kültürlerden ve geçmişlerden gelen, yalnızca birbirlerini desteklemekle kalmayıp aynı zamanda etkileyici ürünler yaratmak için birlikte çalışan kadınlarla çalışmaktan gurur duyuyorum.

Bu konuda sizi güzel bir örnek, elini taşın altına koyan bir Müslüman olarak gördüğümüz için bu soruyu da yöneltmek istiyoruz. Türkiye’de göçmenlerin ekonomik hayata entegrasyonu konusunda ilham aldığınız projeler var mı ya da bu konuda nelerin daha iyi yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz? Ev sahipleri olarak bizlere neler düşüyor?

Maalesef ki istihdam seçenekleri yeterli ve erişilebilir değil. Yerel halkla mülteciler arasında kültürler arası etkileşimi sağlayacak kanallar da ya çok sınırlı ya da hiç mevcut değil. Bu eksiklikler de mülteci kadınların hayatlarını yeniden inşa etmelerine, ailelerine ve topluma olumlu katkıda bulunmalarına mâni oluyor maalesef.

Mülteci kadınların kendi toplulukları içerisinde de kendilerini ifade etmeleri, ekonomik bağımsızlıklarını elde etmeleri ve o topluluğa katılım sağlamaları için mevcut olan imkanlar çok sınırlı. Bu da mülteci kadınların mental sağlıklarını olumsuz yönde etkiliyor.

Savaş yaraları, iş kazaları ya da ırkçılık sebebiyle yaşanan çatışmalarda aldıkları yaralar sebebiyle çalışamayan eşi olan pek çok mülteci kadın var. Biz bu kadınların hem ev ekonomilerine destek sağlayabilecekleri hem de küçük çocuklarıyla ilgilenmelerine engel olmayacak bir iş imkânı sunmayı bir sorumluluğumuz olarak gördük.

Mültecilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde mültecilerle Türkler arasında maalesef ki ayrımcılık ve çatışmalar sıklıkla yaşanıyor. İnsanları bir araya getirmek, köprüler inşa etmek için herkesi dahil eden, kapsayan ve besleyen bir ortam yaratılması gerekiyor. OAK gibi her iki toplumu bir araya getirebilen, onlar için yeni fırsatlar ve kardeşlikler yaratabilen iş ortamlarının artması, var olan ortamların da iyileştirilmesi en büyük dileğimiz.

Satışlarınız yalnızca belirli ülkelere mi yoksa tüm dünyadan müşterileriniz var mı?

Elhamdülillah satışlarımız dünyanın her yerinden müşterilere ulaşıyor. Online mağazamızı satışa aldığımız günden bu yana 40’tan fazla farklı ülkeden sipariş aldık. Siparişlerimizin %68’i Amerika ve Kanada’dan, %17’si de Birleşik Krallık ve Avrupa’dan geliyor. Ürünlerimizin dünyanın dört bir yanından talep görmesi ve yüzlerce çocuğun ellerine ulaşması bizleri çok sevindiriyor.

Ürün kataloğunuza yeni bir seri eklemek istediğinizde süreç nasıl gelişiyor? Tasarıma ilham olan çeşitli unsurlar var mı? Nereden ilham alıyorsunuz?

Temel ilham kaynaklarımızdan biri çocuk kitapları oluyor. Amerika, Kanada ve Avrupa’dan yazarlar bizlere ulaşıp kitap karakterlerinin bebeklerini, ya da kitaplarına uygun farklı oyuncaklar yaptırmayı istediklerini iletiyorlar.

Bunun dışında müşterilerimizin geri dönüşleri yeni ürün tasarım sürecinde belirleyici oluyor. Görmek istedikleri yeni modelleri, kullandıkları ürünlerle ilgili yorumlarını dikkate alarak yeni ürünler ortaya çıkarıyoruz.

Ürünleriniz aslında çocuklara hitap ediyor ancak o kadar tatlı görünüyorlar ki bizim bile ilgimizi bayağı çekti 🙂 Projenin ilerleyen aşamalarında farklı yaş gruplarına da hitap eden ürünler düşünüyor musunuz? Yoksa çocuklar hep önceliğiniz mi? 🙂

Müşteri kitlemizi oluşturan batıda yaşayan Müslümanlar için güncel sorunlardan en önemlisi çocuklarını İslami değerlere uygun yetiştirmek diyebiliriz. Bizim için de son derece önemli olan bu soruna çözüm üretmeye devam etmeyi istiyoruz.

Kaliteli, organik ve etik şekilde üretilmiş ürünlerimizle çocukların eğitimine katkımızı sürdürmek hedefimiz. Ürün yelpazemizi genişletme, farklı alanlarda da ürün ve hizmet sunma planlarımız olsa da önceliğimiz hep çocuklar olacak diyebiliriz.

Çocuk gelişiminde el yapımı oyuncakların sizce nasıl bir önemi var?

Oyuncaklar çocuklarda sosyal, bilişsel, motor, duygusal ve dil becerilerinin gelişimine büyük katkı sağlıyor. Bizim ürünlerimiz gibi etik olarak yapılmış el yapımı oyuncakların katkısı ise daha da fazla.

Oyuncaklarımızın hepsi güvenli ve çevre dostu malzemelerden yapılıyor fakat bunun yanı sıra ürünlerimizin önemli bir özelliği de müşterilerimizle artizanlarımız arasında bir bağ oluşturmaları.

Müşterilerimiz fabrikalarda seri üretimle üretilen oyuncakların aksine her ürünümüzün el yapımı olduğunu, benzerinin olmadığını ve artizan bir hanımın el emeği göz nuru olduğunu bilerek ürünlerimizi tercih ediyor.

Oyuncaklarınızın bilinçli ebeveynlerin çokça ilgisini çektiğini düşünüyoruz ancak çocukların da ilgisi aynı düzeyde mi? Ne gibi geri dönüşler alıyorsunuz?

Çok şükür pek çok farklı etkinlikte açtığımız tezgahlarla birçok müşterimizle doğrudan etkileşim kurma şansımız oldu. Bu etkinlikler sırasında bize çok güzel geri bildirimler veren pek çok çocukla da tanıştık. Çoğu zaman anne-babalarını kollarından tutup tezgahımıza getiren, yeni hangi ürünleri getirdiğimizi merakla inceleyenler de çocuklar oluyor.

Bebeklerimizi, hayvan figürlerimizi ve oyun setlerimizi çok sevdiklerini ve onlarla oynadıkları çeşit çeşit oyunları anlatıyorlar.

Geçmişte olduğu gibi gelecekte tasarlayacağımız ürünlerimiz için de onların bu uzman görüşlerini dikkatle dinleyip notlarımızı alıyoruz 🙂

Ürün kataloğunuz oldukça özgün ve çeşitli, özellikle oyun setlerinizi çok beğendik. Peki müşterilerinizin, çocukların en beğendiği ürününüz hangisi?

Ürünlerimizin hepsi müşterilerimizden yoğun ilgi görüyor. Özellikle yüz yüze satışlarda şahit olduğumuz yoğun ilgi bizi çok memnun ediyor. Fakat en popüler diyebileceğimiz birkaç ürün elbette var. 

Yan çantalı başörtülü bebeklerimiz en çok talep görenlerden biri. Çocukların annelerine, ablalarına ya da kendilerine benzeyen, Müslüman kadını temsil eden başörtülü oyuncak bebekler bulabilmeleri hem onları hem de ebeveynleri çok memnun ediyor.

Oyun setlerimiz arasında en sevilen ürünümüz Masjid Nabawi Playset’imiz diyebiliriz. Özellikle karakterlerin seccadelerinin olması ürünün en sevilen özelliklerinden.

Kur’an’daki Hayvanlar setimiz de satışa sunduğumuz günden bu yana hem aileler hem de eğitim kurumları tarafından çokça talep gördü. Setimizi Jenny Molendyk’in Kuran’daki Hayvanlar kitabıyla birbirini tamamlayacak şekilde tasarladık. Kuran’da ismi geçen yirmi hayvanın minik figürleriyle çocuklar hem hayvanları hem de bu hayvanların bahsedildiği kıssaları ve sureleri tanıyorlar.

Projenin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bu girişimi Türkiye’nin farklı illerine de taşımayı düşünüyor musunuz? Gelecekte ne gibi adımlar atmayı planlıyorsunuz?

Elhamdülillah, şimdiye kadar kırkın üzerinde ülkeye başarıyla ürünlerimizi sattık. Ürünlerimizi Katar Müzesi’nin, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki pek çok İslami butik mağazaların raflarında bulmak mümkün.

Ayrıca Amerika’da Müslümanların tertip ettiği ülke çapında tanınan ve katılım gösterilen buluşmalara katılıyoruz. On binlerce Müslümanın iştirak ettiği bu etkinliklerin bir parçası olan fuarlarda ürünlerimizi sergileyip satıyoruz. Önümüzdeki yıllarda da eriştiğimiz bu müşteri kitlesini büyütmeye devam etmeyi hedefliyoruz inşallah.

Şirketimizin öncelikli maksadı dezavantajlı ve desteğe muhtaç durumda yaşayan kadınlara onurlu istihdam olanağı sağlamak. Bu kadınlara evlerinden, çocuklarından ödün vermek zorunda kalmadan para kazanmalarını sağlayacak güvenli ve samimi bir ortam sunmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ayrıca yaşadıkları toplumda çalışırken karşılaştıkları birçok engelin de ortadan kaldırılmasını sağlamak istiyoruz.

Artizanlarımızın kültürel mirasını onurlandırırken dünyanın diğer ucundaki Müslüman ebeveynlere de çocuklarının kültürel ve dini kimliklerini inşa etmeleri için kaliteli ve özgün İslami oyuncaklar sunuyoruz.

Daha çok ailenin hayatına dokunabilmek için ben de bu iş modelinin sadece Türkiye’nin farklı şehirlerinde değil tüm dünyada yaygınlaşmasını diliyorum.

Teşekkür ederiz.