Çocuk Gelişiminde Anne-Baba Tutumları: Aşırı Hoşgörü
Yaptığım araştırmalarda hoşgörünün birden fazla tanımı olduğunu gördüm. İçlerinde en çok dikkatimi çeken ise “Hoşgörü, her şeye evet demek değildir.” oldu. Çoğu ebeveynin yaptığı şey tam olarak budur; çocuğuna karşı hoşgörülü olmak isterken, istediği her şeyi mantık süzgecinden geçirmeden kabul etmesidir. Bu durumun doğurduğu sonuçlar çocuğun gözündeki anne-baba kavramlarını zedeleyecek problemlere yol açabilir. “Ebeveynlerin hoşgörü sınırı olmalı mı?” Sorusunu konu edinerek, bu yazımızda “Aşırı Hoşgörülü Anne-Baba Tutumu”ndan bahsedeceğiz.
Aşırı Hoşgörülü Anne-Baba Tutumu Nedir?
Anne ve babanın, çocuklarının neredeyse tüm davranışlarına hoşgörü ile yaklaştığı, çok olumsuz davranışlarda dahi herhangi bir yaptırımın uygulanmadığı aile tipidir. Çocuğun tüm istekleri gerçekleştirilir, bu isteklere herhangi bir kısıtlama getirilmez. Aşırı hoşgörülü aile içerisinde yetişen çocukların ilerleyen yıllarda toplumsal kurallara uymada ve kendilerini denetlemede ciddi güçlükler yaşadığı görülmektedir. Çocuğun her istediğini yapmak, ebeveynlerin iyi birer ana-baba olduğunu göstermez. Çünkü böyle bir durum, istediği hiçbir şeyi yapmamak kadar sakıncalıdır. Hoşgörülü ve sıcak davranan, otoritenin çok az kullanıldığı bu tutumda çocuklarda bazı olumsuz sonuçlar görülür.
Aşırı Hoşgörülü Tutum Sergileyen Ailelerde Görülen Davranışlar Nelerdir?
Aşırı hoşgörülü anne babalar çocukları etrafa zarar verseler dahi onlara kısıtlama getirmezler ve hoşgörü ile karşılarlar. Çocuğun istenmeyen davranışlarına kural koymaktan kaçınırlar. Aile ortamında çocuk merkezli eğitim uygulanır ve denetimin yeri yoktur, çocuğun her istediği yapılmaya çalışılır. Aşırı hoşgörülü anne babaların çocukları üzerinde kontrolleri düşüktür. Bu tutumu benimseyen ebeveynlerin çocuklarından hiçbir beklentileri yoktur, çocuklarının tüm taleplerini karşılamaya çalışırlar. Çocuklarının etrafa zarar vermesine, kontrolsüz ve saldırganca davranmasına karşı çıkmazlar. Genellikle “Bir şey olmaz, olsun, ne olacak sanki..” vb. cümleleri sıklıkla kullanırlar. Çocuklarının her türlü davranışından haberdar olmadıkları için bir şikayet geldiğinde “Benim çocuğum öyle bir şey yapmaz.” savunması yapılır. Bakış açılarına göre her zaman karşı taraf suçludur.
Bu tutumu benimseyen anne babalar bir süre çocuklarının taleplerini tartışmasız yerine getirir, ancak bir süre sonra bu istekler karşısında dayanamayıp sert cezalar uygulamaya başlarlar. Bu durum sonucunda aile ortamında hem aşırı hoşgörülü olma hem de çok sert tutumların uygulanması bir tutarsızlığa yol açabilir. Bu anne babaların çocukları evdeki bütün kuralları kendileri belirler. Anne babalar kendi istediklerini yaptırmak için çocuklarını ikna ve idare etmeye çalışsa da evdeki çatışmalar ancak çocuğun istekleri yerine getirildiğinde çözümlenir.
Aşırı Hoşgörülü Tutum Sergileyen Ailelerin Çocuklarında Görülen Davranışlar Nelerdir?
Ebeveynin çocuğa aşırı hoşgörülü ve düşkün olması çocuğun şımarmasına ve bencil olmasına neden olur. Bu tutumla yetişen ailelerde çocuklar, sürekli diğer insanların dikkatini çekmeye çalışır ve onlardan sürekli hizmet bekler. Bunun sonucunda bu çocukların sosyal uyumunun zayıf olması beklenir. Yaşamlarının ilk gününden itibaren her türlü ihtiyaç ve istekleri karşılanan çocuklar, yetişkinlik dönemine geldiklerinde kendilerine toplumun düzenini bozabilecek haklar tanıyabilirler.
Aşırı Hoşgörülü anne baba tutumuyla yetişen çocuklar, kuralsızlığa alıştıkları için sınırlarını bilemez, isteklerini erteleyemez, istekleri ertelendiğinde hırçınlaşır ve anne babayı tehdit ederler. Her istediğini ailesine yaptırmayı alışkanlık haline getiren çocuk, bu tavrı arkadaşlarından da bekler, okul çevresinde ve arkadaş ortamında uyum problemi yaşar. Bu tutumla yetiştirilen çocuklar; her istediklerini elde ettikleri için doyumsuz olur, eleştiri kabul etmez, gururlu, kibirli, sabırsız bireyler olarak yaşamlarını sürdürürler.
Aşırı Hoşgörülü Tutumu İyileştirmek için Neler Yapılabilir?
Sadece çocuk merkezli iletişimden vazgeçilmelidir. “İlgisiz Anne-Baba Tutumu” başlıklı bir önceki yazıda bahsettiğim etkili iletişim- kaliteli zaman anlatımı uygulanabilir. Çocuğun makul istekleri -parka gitmek, arkadaşlarıyla oynamak, çizgi film izlemek vb.- yerine getirilirken bir sınır belirlenmelidir. Verilen izinler, yerine getirilen istekler, çocuk ağladığı için, saldırgan hareket sergilediği için, “sussun diye” yapılmamalıdır. Sabrederek ve belki de en önemlisi, anne ile babanın aynı tutarlılıkta davranışlar sergilemesidir. Zamanla ve yavaş yavaş getirilen sınırlar sürekli oldukça fayda sağlayabilir. Çizgi film izlemek isteyen bir çocuğa günde yirmi dakika hak tanınabilir. Tablet oyunlarına bağımlı olan bir çocuğa ise, günde iki veya bir oyun oynanacak şeklinde sınırlamalar getirilerek ekran süresi zamanla azaltılabilir. İfrat ve tefritten uzak, tutarlılık sürekli oldukça iyileşmeler görülecektir.