Aprender Turco Sitesinin ve İspanyolca Öğrenmenin Hikayesi
İspanyolca, günümüzde yirmiden fazla ülkede tam 360 milyonu aşkın insan tarafından konuşulan bir lisan. Ülkemizde yeni yeni öğrenilmeye başlayan bu lisana lise sıralarındayken ilgi duymaya başlayan, öğrenirken öğreten ve zaman içinde ana dili İspanyolca olanlara Türkçe kaynak sunmak için bir web sitesi açan ve en nihayetinde aynı kitle için Türkçe Dil Bilgisi kitabı yazan Muhammed Bilal Özyüksel ile konuştuk.
Öncelikle seni tanıyabilir miyiz?
Ben Muhammed Bilal Özyüksel. Trabzonluyum. Kocaeli’nde ikamet ediyorum. 4 senedir Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrenci yurdunda kalıyorum. Lisede İspanyolca hazırlık sınıfında okudum. Şimdi 11. sınıf öğrencisiyim.
İspanyolca merakın ne zaman nasıl başladı?
Aslında İspanyolca hazırlık sınıfında okumaya başlayana kadar İspanyolcaya hiçbir merakım yoktu. Hatta Türkiye’de İspanyolca öğreten bir okul olduğunu lise seçim döneminde öğrendim. Ardından İspanyolcayı internette araştırmaya başladım. Ne kadar önemli olduğunun biraz da olsa farkına varınca Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni ilk tercih olarak yazdım.
Aprender turco sitesinin hikayesini dinleyelim.
Aprender Turco (Çev: Türkçe Öğren) aslında hazırlık senesinin sonunda açtığım Instagram hesabımın ismi. Bu hesabı açmaya karar vermemdeki en etkili neden birçok yabancı arkadaşımın Türkçeye olan yoğun ilgisi oldu. Mütemadiyen onlara Türkçe öğretmemi istiyorlardı. Ben de önce bir WhatsApp grubu kurup oradan kısa video ve ses kayıtları ile ders anlatmaya başladım. Birkaç hafta sonra WhatsApp grubunda 200’den fazla kişi vardı. Böylece bu işin WhatsApp ile yürümeyeceğini anlamış oldum. İşte bu yüzden Instagram hesabını (Aprender Turco) ve kısa süre sonra da web sitesini açtım (https://aprenderturco.com). Daha önce WhatsApp grubunda yaptığım dersleri daha düzenli bir şekilde web sitemde yayımlamaya başladım. Instagram üzerinden ise bu derslerin daha fazla kişiye ulaşması için paylaşımlar yaptım.
Arada geçen bu zaman diliminde Aprender Turco bir marka oldu. Hiçbir rakibi olmadığı için şu anki pazarda tek söz sahibi diyebiliriz. Aslında sonraları başka web siteleri ve Instagram hesapları ortaya çıksa da çok geç kalmış oldular. Henüz resmi anlamda tanınırlığı olmasa da ben Aprender Turco’yu müstakil bir yabancı dil merkezi olarak görüyorum.
Derslerle alakalı nasıl dönüşler aldın?
Öncelikle daha önce bu alanda İspanyolca olarak ders veren kişi sayısı yok denecek kadar az olduğu için talep çok yoğun oldu. Zaman içerisinde özel dersler vermeye başladım. İlk özel derslerimi şimdi ismi Sümeyye olan Şilili bir kimyagere verdim. Elhamdülillah kendisi Müslüman oldu. Sonrasında ardı arkası kesilmedi. Şu an özel ders verdiğim öğrenci sayısı 30 kişi. 11. Sınıf öğrencisi olduğum için 30 kişiden fazlası ile ilgilenmeye vaktim olmuyor.
Kitabın hikayesini dinleyelim.
Yaklaşık üç senedir ana dili İspanyolca olan insanlara Türkçe dersleri veriyorum. Bu süre zarfında gerek yüz yüze gerekse online yüzlerce ders verdim. Bu derslerde kullandığım materyalleri bir araya getirip üzerinde bir senelik çalışma yapınca dünyanın İspanyolca olarak yazılmış ilk Türkçe Dil Bilgisi kitabı ortaya çıktı.
Kitabım şu an Amazon Publishing tarafından başta ABD, İspanya, İtalya ve Almanya olmak üzere birçok ülkede basılıp satılıyor. Türkiye’de ise kitabın basımını Akdemistanbul Dil Eğitim Kurumları bünyesindeki Akdem Publishing üstleniyor. İnşallah kasım ayının sonunda basılmış olacak.
Kitabın daha çok insana ulaşması ve dünyada Türkçe öğrenimine katkı sağlaması için diğer Latin dillerini de işin içine katmaya karar verdim. Böylece kitabın hedef kitlesi dil bakımından 1 milyar insanı kapsamış olacak. Portekizceye tercüme çalışmaları başladı. Hedefim bu diller arasına Fransızca, İtalyanca ve Katalancayı da katmak.
İspanyolca bilmek Müslüman bir genç için ne ifade eder?
Ben İspanyolca hazırlık okumaya başladığım zaman çevremden tepki almıştım. “İngilizce ya da Arapça varken nereden çıktı şimdi İspanyolca?” gibi birçok geri dönüş aldım. Ama elhamdülillah iyi ki kararlı davranmışım. Günümüzde artık herkes bir derece İngilizce ve Arapça biliyor. Bu dilleri iyi düzeyde bilen kişi sayısı da oldukça fazla. Ama mesela insanlara İspanyolcanın hangi ülkelerde konuşulduğunu sorsanız alacağınız cevaplar size durumu özetleyecek nitelikte olacak. İngilizce ve Arapçayı çok iyi düzeyde bilen birçok insanımıza karşın İspanyolcanın varlığından habersiz bir o kadar insan var. İşin ilginç kısmı İspanyolca dünyada bu iki dilden daha yaygın. İnsanın inanası gelmiyor ama öyle.
İşte bu durum içerisinde Müslüman bir gencin ortaya bir fark koyabilmesi için İspanyolca en elverişli dillerden biri. Düşünün ki İspanyolca olarak yazılmış ilk Türkçe Dil Bilgisi kitabı 2021 yılında benim tarafımdan yazıldı. Aslında bence sadece bu veri bile her şeyi net olarak gösteriyor.
Sırada tabii ki İslam’ı tebliğ çalışmaları var. Ben tüm bir Latin Amerika’yı İslam’ı arayan insanlar topluluğu olarak görüyorum. Elhamdülillah şu ana kadar 6 öğrencim Müslüman oldu. Bunu İspanyolca aracılığıyla yaptım. Latin Amerika ve İspanya’da çok az kişi İngilizce biliyor. Yani bu insanlara ulaşmak ve İslam’ın mesajını ulaştırmak için tek yol: Onlara ana dillerinde hitap etmek.
Maalesef İspanyolca olarak yazılmış dini eserler de oldukça kısıtlı. Zaten piyasada genellikle Suudi Arabistan Krallığı’nın tercüme ettirdiği ya da yazdırdığı kitaplar var. Muhtevanın nasıl olacağını aşağı yukarı tahmin edersiniz. Tabii Diyanet İşleri Başkanlığımızın da Türkçeden İspanyolcaya kitap tercüme faaliyetleri var lakin şahsi kanaatime göre seçilen kitaplar hedef kitleye hitap etmiyor.
Aslında tüm bu yorumlarım İspanyolcanın özellikle Türkiye’de çok bakir bir alan olduğuna çıkacak. Ben bu vesileyle akranlarımı bu dili öğrenmeye davet ediyorum. Yapılacak çok iş var.
Peki Türkiye’de İspanyolcanın yaygınlaşması için neler yapılmalı?
Her şeyden önce bu alanda yetişmiş insan sıkıntımız olduğu aşikar. Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde İspanyolca hazırlık bölümünün açılması bu meyanda benim gözümde devrim niteliğinde bir iştir. Aynı şekilde diğer birçok İmam Hatip okulunda diğer yabancı dillerin öğretilmesi de çok değerlidir. Lakin dört yıllık tecrübeme dayanarak belirtmek isterim ki bu okullar sadece açılmak ile kalmıştır. Ne kitap ne de öğretmen anlamında hiçbir destek görmemiştir. Şunu esefle belirtmek isterim ki yaptığım çalışmalar sürecinde benimle en ufak şekilde ilgilenmeyen insanların sonrasında bunu kendi başarıları gibi lanse ettiklerini de gördüm. Maalesef ben bazı insanların samimiyetlerine inanmıyorum. Öncelikle hâli hazırdaki okulların maddi ve manevi somut adımlar atılarak desteklenmesi gerektiğine inanıyorum.
Ardından bunu desteklemek için belli başlı üniversitelerde İspanyol Dili ve Edebiyatı bölümünün sayısı artırılabilir. Sadece sayıyı artırmak yeterli olmayacaktır. Aynı zamanda bu okulları cazip hale getirmek ve prestijini artırmak için akademisyenler teşvik edilebilir.
Liselerde İspanyolca hazırlık sınıfları artırılıp İspanyol Dili ve Edebiyatı mezunları bu liselerde istihdam edilebilir. Zaman içerisinde bu öğretmen ve öğrencilerin ürettiği içerikler halkımızın her kesiminde İspanyolcaya ilgiyi arttıracaktır. İspanyolcanın önemine dair yapılacak konferanslar ile velilerin, çocuklarını İspanyolca hazırlık eğitimi veren okullara yönlendirmesi teşvik edilebilir. Zaman içerisinde bu kurumlardan mezun olan öğrenciler gittikleri yerde fark ortaya koyacak ve bu şekilde İspanyolca adını duyurmuş olacaktır.
Maalesef ülkemizdeki İspanyolca öğrenme isteğine cevap verecek kaynak eksikliği var. Bu eksikliğin giderilmesi de yine hayalini kurduğum liselerden mezun olan öğrencilerin ve orada ders veren öğretmenlerin gayretleri ile olacaktır.
Tabii tüm bunların nâçizâne fikrim olduğunu vurgulamak isterim. Yaşımız sebebiyle söz söylemek, tavsiyede bulunmak zor oluyor.
Türkiye’de İspanyolca öğretimine gereken önemin verilmediğini söyledin, diğer ülkelerde durum nasıl?
Bu alanda özellikle İran ve Rusya çok iyi çalışmalara imza atıyor. Bu iki ülkenin 7/24 yayın yapan televizyon kanalları, İspanyolca dublajlanmış yüzlerce sinema filmi mevcut. Latin Amerika’nın siyasi ve ekonomik önemini anlayan bu iki devlet adeta birbirleriyle yarışıyorlar.
Aynı şekilde okullarda İspanyolca öğretimi de çok yaygın. Kaynak kitaplar sayılamayacak kadar çok. İran ve Rusya dışında diğer ülkelerin ne gibi çalışmalar yaptığını inceleme fırsatım olmadı. Daha çok biz Türkiye’de neler yapabiliriz diye düşündüm.
Gelecek planların ne?
Uluslararası Ticaret okumak istiyorum. Mezun olduktan sonra bir dış ticaret şirketi kurup Latin Amerika, İspanya ve Türkiye arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek istiyorum. Ticari ilişkilerin gelişmesi zaman içerisinde kültürel etkileşimi de had safhaya çıkaracaktır. Ardından Türkiye’de İspanyolca, Latin Amerika ve İspanya’da da Türkçe öğretiminin yaygınlaşması için yabancı dil merkezleri açmak istiyorum.
Kitabımdan bahsetmiştik. Aslında o kitap 4 ciltlik bir serinin ilk kitabı. Hedeflerim arasında geri kalan 3 cildi üniversiteye geçtiğim yıl tamamlamak da var. Tabii yayın çalışmalarım bunlarla sınırlı değil. Türkiye’de İspanyolca öğrenimine katkı sağlayacak kitaplar da yolda. En kısa zamanda onları da yayımlamayı umuyorum.
Son olarak mobil uygulamalar var. Öğrenimi sadece kitaplar ile sınırlamak istemediğim, gelişen ve değişen dünyaya da ayak uydurmak için şu ana kadar 3 mobil uygulama yaptırdım. Bunlar: Türkçe Etimolojik Sözlük, İspanyolca Fiil Çekimleri Sözlüğü ve Türkçe-İspanyolca Dil Öğrenimi uygulaması. Uygulamalar her gün gelişmeye devam ediyor.
Sözlerimi bitirirken tekrar tekrar söylemek istiyorum. Ben birey olarak üstüme düşeni yaptığıma inanıyorum. Birilerinin de bize destek çıkıp gençleri İspanyolcaya yönlendirmesi lazım.
Tabii ki ne olacağını Allah bilir, nasipten ötesi yok.
Öylesine biri