HaberlerAfrikaMauritiusÖrnek İnsanlar

Öncü Çiftinin Adanmışlık Öyküsü

Bu haberimizde sizlere Afrika’nın temiz yürekli çocuklarının beyaz yüzlü anne babası Gülbahar ve Ahmet Kemal Öncü çiftinin, kabile kabile dinimizin tanınması ve öğrenilmesi için gösterdikleri gayretten bahsedeceğiz. Gelin hep birlikte Öncü ailesinin hikâyesine biraz daha yakından bakalım ve tokgözlü kanaatkâr insanların kıtası Afrika’ya uzanalım.

Oncu ailenin hikayesine ilk bakis

1993 yılında üniversite yıllarında tanışıp 1998’de evlenen sosyolog ve aynı zamanda Mauritius Türkiye fahri konsolosu olan Ahmet Kemal ve tarihçi Gülbahar Öncü, yirmi iki yıldır Afrika’ya kendilerini adamış bir çift. Bu hikâye, Öncü çiftinin evliliklerinin ikinci yılında çocuk sahibi olamayacaklarını öğrenmeleriyle kendilerine başka bir yol seçerek çocukluk hayallerini gerçekleştirmek amacıyla 2000 yılında Afrika’ya gitmeleriyle başlıyor.

“Çocuk sahibi olamayışımızı Allah’ın bize mesajı olarak algıladık ve bir yol seçtik kendimize. Dünyanın en ihtiyaç sahibi bölgesi, İslam’ın ulaşmadığı ve kimsenin gidip “Rabb’imiz Allah’tır, kitabımız Kur’an’dır.” demediği bir bölgeye gidelim istedik. Bu sebepler ve amaçlarla çocukluğumuzdan beri merak ettiğimiz bir kıta olan Afrika’ya gitmeye karar verdik. “Büyüdüğünüz zaman inandığınız dini yalnızca kendi ülkenizde değil, başka milletlere de anlatacaksınız.” öğüdüyle büyüdüğümüz için çocukluğumuzdan bu yana hedefimiz olan Kızılelma ruhunu farklı coğrafyalarda gerçekleştirme arzusu, yüreğimizde daha da alevlendi. Ve 2000 yılında düştük yollara…”

Cocuklarin egitimi ile ilgilenme

Hayatlarının dönüm noktası olan Afrika’da, “Her çocuğun hayatına küçük ya da büyük dokunuşlar yapmak hedefindeyiz. Sadece bir tane yetimin başını okşamak bile Afrika’da bizim için çok önemli.” diyen Gülbahar ve Ahmet Kemal çiftinin şu an bizzat alakadar oldukları altı tane çocuk var. Ancak o coğrafyadaki her Afrikalı çocuğun kendi çocukları olduğunu belirten Gülbahar Öncü, Afrika’da yüzlerce çocukları, binlerce torunları olduğunu “Evlendirdiğimiz çocuklarımız var. Afrika’da isimleri Gülbahar ve Ahmet olan çok çocuğumuz var.” şeklinde ifade ediyor.

2001 yılından bu yana özellikle Batı’nın Afrika’yı mağdur edişi sebebiyle Afrika’da bulunduklarını ve vahşi Batı’ya inat mazlum ve masumların yanında olmak istediklerini belirten Öncü çifti, “Afrika’da İslam’ın ulaşmadığı kabile, ev; eğitim görmeyen tek bir çocuk kalmasın.” amacıyla çıktıkları bu yolcukta yirmi iki yılda hayli yol almış. 

Bizzat alakadar olduklari 6 cocuk

İkametgâhları Mauritius Adaları olan Öncü çifti, yılın büyük bir bölümünü teknolojinin girmediği Afrika’daki kabileleri ziyaret ederek İslamiyet’i anlatmakla geçiriyor. Afrika’yı tanıdıktan sonra köy köy, kasaba kasaba dolaşalım, hem İslam’ı anlatalım hem de eğitime muhtaç çocukları tespit edelim, Müslüman olsun ya da olmasınlar onların eğitimleriyle ilgilenelim diyerek çalışmalarına başladıklarını dile getiren Öncü ailesi, bunun için öncelikle medreseler açıp okullarını, medreselerini ve camilerini iyileştirmeye çalışmışlar. Kur’an-ı Kerim’lerin teminini sağlayarak taşrada yaşayan halka, eğitimlerine rahatlıkla devam edebilsin diye elektriği olmayan evlere güneş enerjisiyle çalışan ışık sistemleri kurmuşlar. Köylerde ve taşrada karşılaştıkları çocukları hemen medreselere yönlendirerek onları finanse etmeye çalışmışlar. Tüm bunları Allah’ın kendilerine verdiği imkânlarla yaptığını söyleyen Ahmet Kemal Öncü, aynı zamanda hayırsever insanların kendilerine ulaştığını ve bu insanlarla beraber Afrikalı kardeşlerimizin duasına talip olduklarını belirtiyor.

Temiz Zemine Güzelliği İşlemek

Temiz Zemine Guzelligi Islemek

Resulullah’ın (sav) sancağının ulaşmadığı yerlere de o sancağı ulaştırmak için Afrika’da kolları sıvayan Öncü çifti “Peygamberimiz kabilelere İslam’ı nasıl teklif etmiş? Bunları araştırdık. Bu usulleri kendimize göre metotlaştırdık. Kabilenin durumuna göre tebliğe başladık.” diyerek nasıl bir yaklaşımla kabileleri İslam’a davet ettiklerini anlatıyor.

“Şunu keşfettik; kapitalizmin girmediği, dokunmadığı, bizim ‘modern hayat’ olarak tanımladığımız şeyi bilmeyen kabileler daha temiz. Diyebiliriz ki temiz bir zemine güzel şeyleri yazmak daha kolay oluyor.”

Yirmi iki yıllık Afrika yaşamlarında Öncü çifti, Masai kabile şefi Kiberenge dâhil on üç kabile reisiyle binlerce Afrikalının Müslüman olmasına vesile oldu.

Kabile reislerinin Muslumanligini saglama 1

“Biz bir Afrikalının kendi kültürüne, geleneğine dokunmak istemiyoruz. Türkleştirmek gibi bir niyetimiz de yok. İstiyoruz ki bir Masai, Masaili gibi olsun ama Müslüman bir Masai olsun.”

Bir Beyaz Bizimle Tokalaşmaz Bile

İslam’ı anlattıkları kabilelerde Müslüman olanların kendilerinde büyük izler bıraktığını söyleyen Ahmet Kemal Öncü şunları kaydetti:

“Örnek vermek gerekirse kabile reisi Kiberenge ile olan anımı anlatayım. Kiberenge bizi kabileye kabul ettiğinde onlarla birkaç saat vakit geçirdik. Bizi misafir ettiler ve bir zaman sonra Kiberenge, “Anladığım kadarıyla siz din adamısınız. Bize böyle misyonerler gelirler, çocuklarımızı alıp kiliseye götürürler. Sizin böyle eğitim amaçlı yeriniz varsa çocuklarımı okutur musunuz?” diye sordu. Biz de Müslüman olduğumuzu, çocuklarını Müslüman olarak yetiştirirsek sorun olup olmayacağını sorduk. Kiberenge herhangi bir problem olmayacağını, birkaç saat içerisinde gördüklerinin kendisi için kâfi olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Sizler Hristiyan misyonerler gibi yapmadınız. Geldiniz ve hepimizi kucakladınız, sarıldınız bize. Hristiyan misyonerler bize üstten bakar, çocuklarımızı alır, onları asimile eder, Hristiyan papaz olarak geri gönderirler. Bir beyaz bizimle tokalaşmaz bile. Biz de siyah olarak buna alışığız. Biz yadırgamıyorduk ama öyle olmayan beyazlar da varmış, diye düşündüm sizi görünce. Çocuklarımız eğer sizin gibi iyi insan olacaklarsa hiç problem değil, Müslüman olarak yetiştirebilirsiniz.” dedi.”

Ahmet Kemal Öncü özellikle bu olaydan çok etkilendiğini söylüyor ve “Bu olay sonrasında da Allah nasip etti Kiberenge ile dost olduk, çocuklarını aldık, okuttuk zaman içerisinde de din kardeşi olduk. Kiberenge’yle dostluğumuz ilerlediği zaman “Neden bir siyahî olarak inandığın dinin kilisesine bile sizleri kabul etmeyen ve sizi insan yerine koymayan bu insanların kitaplarını okuyup onların dinindesin hâlâ?” diye sordum. O da sorgulamalarının neticesinde bana hak verip Müslüman oldu elhamdülillah. Kiberenge kendisinden sonra on iki kabilenin daha Müslüman olmasına vesile oldu.” diye aktarıyor.

Afrika’nın yetim çocuklarının beyaz annesi ve babası Gülbahar ve Ahmet Kemal çiftinin hikâyesini sizlerle paylaştık. Gösterdikleri bu büyük adanış öyküsü ve çabaları nedeniyle Allah, Öncü ailesinden razı olsun. Bizlere de hayat hikâyelerinden dersler çıkarabilmeyi nasip etsin.

3 Yorum

  1. .Allah razı olsun bizde size dua edelim rabbin gücünü zu kuvvetinizi gayretinizi artırsın insal sizi bu konuda kiskanmamak umkun değil rabbim gündüzü artırsın a inşallah

  2. Bu hayat hijayeleri cok güzel ben öğretmenim ve bunları çocuklatıma aktatıyorum .Teşekkür ederim

  3. Allah’ım bu ameliniz karşılığını elbette verecek biiznillah kardeşlerim.
    Benimde çok isteyip yapamadığım bir eylemi gerçekleştirmişsiniz sizleri yürekten kutluyorum.

    Sizlerden bugün itibariyle haberdar oldum.şu an nerdesiniz hâlâ failiyetleriniz devam ediyormu öğrenmek isterdim.
    Niyet ediyorum sizinle karşılaşmaya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu