Görme Engellilere Sanal Asistan Üreten Müslüman Mühendis
Teknolojik gelişmeler her geçen gün artıyor ve dünyada önemli bir yer ediniyor. Ortaya konan ürünün kullanım amacına göre yaşamımızda teknolojinin pozitif ya da negatif etkileri görülüyor. Belli ahlâki ve insani ölçülerde kullanıldığında teknolojinin hayatı kolaylaştıran boyutundan söz edebiliriz. Bu haberimizde sizleri teknolojinin pozitif yönünü ortaya çıkaran gelişmelerden bir örnek, görme engelli kişiler için üretilen bir teknoloji haberiyle buluşturacağız.
Görme Engelliler İçin Microsoft Uygulaması Geliştirdi
İngiltere’de yaşayan Saqib Shaikh, Microsoft’ta yazılım mühendisi olarak çalışıyor. Kendisi gibi görme engelli bireylerin hayatını kolaylaştırmak için dikkat çekici bir yeniliğe imza attı. Görme engelli ya da görmesi kısıtlı bireyler için konuşan kamera geliştirdi. Geliştirdiği mobil uygulama, akıllı telefon ve akıllı gözlüklerde çalışıyor. ‘Seeing Al’ uygulaması, sesli olarak gördüklerini söylüyor. Yüz tanıma teknolojisi ile kişilerin fiziksel görünüşünü tanımlayabiliyor. Hatta ruh hallerini tahmin edebiliyor. Ve o anki davranışını anlatıyor. Yazıları ve işaretleri okuyabiliyor. Uygulama, görme engelliler için adeta sanal asistan işlevi görüyor.
Müslüman mühendisin bu çalışması engelsiz teknolojilerde ilham veriyor. Bu sürecin nasıl ilerlediğine, görme engelli insanlara nasıl umut olduğuna gelin kısaca göz atalım.
Bir Fikrin Doğuşu
Saqib Shaikh, görme yetisini yedi yaşında kaybetmiş ve görme engelli bireylerin gittiği okuluna başlamış. Okulda kullandıkları konuşan bilgisayarların öğrencilerin yaşamını kolaylaştırdığını fark etmiş. Bilgisayar programları dikkatini çekmesiyle yazılım mühendisi olmaya karar vermiş. Üniversitede bilgisayar bilimi ve yapay zeka alanında yüksek lisans yapmış. Bugün gerçekleştirdiği hayalinin temelini ise öğrencilik yıllarında atmış. Teknolojinin insanların hayatlarını iyileştirmesi ve bir şeyler üretmekten zevk alması kendisini bu alana çekmiş. Engelleri yeniliğin itici gücü olarak gören Shaikh, duygu ve düşüncelerini ise şöyle ifade ediyor:
“Etrafımızdaki teknolojiye bakacak olursak, bunun çoğu engelli insanlardan gelmiş ve ilham almıştır. Telefonlar, konuşan bilgisayarlar, dokunmatik ekranlar, birilerinin problemine çözüm bulmak için zaman ayırdığında başlangıç yapan teknolojilerdir. Bunlar önce engelli insanlar için üretilmiş şeyler. Bu fikir beni gerçekten heyecanlandırıyor. Engeli yeniliğin itici gücü olarak düşünebiliriz. İhtiyaçlar ve problemler ne şekilde olursa olsun, inanılmaz çözümler bulabiliriz.”
Bu güzel örnekle bir kez daha anlıyoruz ki bir fikri eyleme dönüştürmek için tüm duyu organlarımızın var olması tek başına yeterli değil. İnsanlığa faydası dokunabilecek bir buluş için isteyen bir kalp ve düşünen bir zihinle harekete geçebiliriz. Her birimizin farklı bir hikayesi olduğu gibi farklı imtihanları da var. Hayatımızdaki çeşitli engeller bilime, üretime engel değil. Ve elbette elimizdeki teknolojik imkanları kullanmaya da.
