Amerikan Mühtedi Muhammed Alexander Russell Webb
Allah Resulü (sav) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Her doğan çocuk fıtrat üzerine doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar.” Tıpkı Efendimizin (sav) söylediği gibi ailesinin, kendisini Hristiyan yaptığı ama ilerleyen süreçte farklı inançları da araştırma imkânını yakalayan, daha sonra Müslüman olan bir gazetecinin hikâyesini paylaşacağız sizlerle. O Amerika’nın ilk beyaz Müslümanı olan Muhammed Alexander Russell Webb.
İslam’dan Önceki Hayatı ve İslam’la Tanışması
İslamiyet’ten önceki adıyla Alexander Russell Webb, New York’ta 9 Kasım 1846’da doğmuştur. Öğrenimini tamamladıktan sonra babasının editörlüğünü yaptığı gazeteden başlayarak çeşitli gazetelerde görev yapmıştır. Mensup olduğu inancın, aradıklarını karşılayamayışından ötürü çeşitli arayışlara giren Alexander, The Theosophical isimli bir topluluğa üye olur. Çeşitli mesleklerden ve farklı gruplardan insanların bulunduğu bu topluluk, Amerika’nın barındırdığı çeşitliliğe ayna tutmaktadır. İslam’ı bulmadan önce bu topluluktakilerin etkisi ile materyalizme, Doğu dinlerine ve Budizm’e ilgi duymuştur.
İslam’la tanışması Missouri Republican gazetesinde editörlük yaptığı zamana denk gelir. İslam’ı ve Müslümanları araştırmak ve tanımak amacıyla Doğu’ya gitmek ister. Kendisine teklif edilen Manila konsolosluğunu kabul eder ve konsolos olarak görevlendirilir. Anlattığına göre Filipinler‘e tayin edildiği yılda, yani 1888 yılında İslam’ın nuru ile nurlanmıştır. Karısı ve üç çocuğu da Müslümanlığı seçmiştir. Müslüman olduktan sonra Amerika’ya dönmeden önce Muhammed adını almıştır.
Amerika’daki Tebliğ Mücadelesi
Müslümanlığı seçmesinde Hristiyanlığın uygulamalarının, Amerika’daki sosyal ve ekonomik problemlere çözüm getirememesinin etkisi olduğu söylenmekte. Bu yüzden Amerika’ya döner dönmez İslam’la Amerika’yı yeniden yapılandırmak için çalışmalara başlar. Öncelikle konsolosluk zamanında tanıştığı Hintli tüccar Hacı Abdullah Arab‘ın finansal desteği ile gazete çıkararak işe koyulur. Hintli tüccar kendisine temel kitapları İngilizceye çevirebilecek, çalışmalarında yardımcı olacak din âlimleri de göndereceğini söyler. The Muslim World and Voice of Islam adını alan gazetesinin yayımlamaya başladığı yıllarda konferanslara katılır. Çalışmaları arttırıp farklı bölgelerde çalışma grupları kurar ve bir hareket başlatır.
Webb’in başlattığı hareket, önce finansal desteğin sağlanamamasının sıkıntısını yaşar. Daha sonra İslam’ın batıdaki imajı ve çok eşlilik gibi konulardaki görüşlerinden dolayı Amerika’da muhafazakar Hristiyanların tepkisiyle karşılaşır. Sıkıntılar bununla kalmayıp bazı Müslüman kesimin de Hindistan’dan gelen yardımları şahsı için kullandığına dair ithamları ile devam eder.
Muhammed Alexander ve Osmanlı Devleti
Sıkıntılarla tek başına uğraşamayacağını anlayan Muhammed A. R. Webb, İslam dünyasının ayakta kalmış tek siyasi gücü olan Osmanlı’dan yardım talebinde bulunur. Fakat o dönemde Osmanlı, çeşitli ayaklanma ve isyanlarla mücadele etmektedir. Osmanlı Devleti, yardımı devam ettirecek, bu hareketi yürütecek kadar güçlü ve büyük değildir. Yine de Osmanlı’nın hariciye yetkilileri Webb’i ve onun yaptıklarını en başından beri takip etmekteydi. Öyle ki Hindistan ziyaretinde Muhammed ile Osmanlı elçisinin bizzat ilgilendiği bilinmektedir.
Webb ile Osmanlı Devleti’nin ilişkisi sadece Muhammed’in sıkıntıları ile değil Osmanlı’nın sıkıntıları ile de alakalıdır. Panislamizm denilen siyasi etki ile beraber Ermeni isyanı ve olaylarının artması, Osmanlı’nın dış basında imajını kötü etkilemiştir. Avrupa’da olduğu gibi Amerika’da da Osmanlı Devleti’nin aleyhinde yazılar yayımlanmaktaydı. İmajı düzeltebilmek için her türlü girişimi destekleyerek Muhammed A. R. Webb ile de iletişime geçilmiştir. Ermenilerin ortaya attıkları iddialara karşı Webb, Osmanlı lehindeki fikirlerini kaleme almıştır. Bu fikirlerin Amerika kamuoyuna duyurulmasını sağlamıştır. Yaptığı hizmetlerden ötürü 1901 yılında II. Abdülhamid tarafından Osmanlı’nın New York konsolosluğuna fahri olarak tayin edilir. İstanbul’u ziyaret ettiğinde de padişah tarafından Muhammed Webb’e üçüncü dereceden Mecîdî nişanı vermiştir.
Eserleri ve Vefatı
İslam’ı anlattığı konferanslarının yer aldığı eserinin adı The Three Lectures‘dir. Islam in America kitabında sekiz bölümle Müslümanlığı seçme nedenlerini, İslam’ın temel konularını, Amerika’daki İslam propagandasını yazmıştır. Ermenilerin Osmanlı’nın aleyhinde yaptıklarını, konu olarak ele aldığı bir başka eserinde yazar adını A Correspondent olarak yazmıştır. Son olarak A Guide to Namaz isimli on yedi sayfadan oluşan bir namaz rehberi kaleme almıştır.
Webb, karşısına çıkan maddi manevi sıkıntılara rağmen tebliğ görevini yerine getirmek için çabalamıştır. Çeşitli inançları da araştıran, deneyimleyen Webb, doğru yola ulaşmıştır. Son nefesini de Müslüman olarak vermiştir. Vefatına kadar gazetecilikten vazgeçmemiş, Rutherford Times‘ın editörlüğünü yapmıştır. 1 Ekim 1916’da yetmiş yaşında vefat eden Webb’in cenazesi bağımsız Rutherford Hillside Mezarlığı’na defnedildi.
Kelimelerin elvanından üstüne düşenle renklenmiş bir edebiyatçı. Anlamlar denizinden bir küçük damla dahi alabilmek ve verebilmek için çabalıyor.