
Daha önce Hiç Duymadığınız 10 Afrika Atasözü başlığıyla bir haber hazırlamıştık. Bu sefer sizleri Afgan atasözleri ile tanıştırıyoruz.
1Testide (sürahide) su var ama içemiyoruz

Afganlar bu atasözünü genelde ülkelerindeki maden bolluğuna rağmen bu madeni işleyemediklerini anlatmak için kullanır.
2Çay içmeden savaş olmaz

Afgan atasözleri arasında sık kullanılan sözlerden biridir. Türkiye’de çay tiryakileri olduğu gibi Afganistan’da da yeşil çay tiryakileri vardır. Mesela bir işçi, inşaatta mola verdiğinde ustası hadi kalkın çalışın derse işçi, patronuna karşı bu sözü kullanabiliyor. Türkiye’de kullanılan aç ayı oynamaz sözü gibi düşünebiliriz
3Çölde, eski ayakkabılar bile nimettir

Yoklukta, normal hayattaki en kötü şeyin bile ihtiyaç veya bir lütuf olabileceği anlamında kullanılıyor.
4Deveyi gördün mü görmedin mi?

Bu söz bir sırrı bilen birisinin sırrı açıklarsa kendisin de başının belaya gireceği manasında kullanılır. Hikâyesi de vardır.
Bir gün bir adam çölde devesini kaybeder. Çölde devesini ararken bir çocuk gelir adama der ki “Sen deve mi kaybettin?” Adam “Evet” der. Çocuk “Senin kaybettiğin devenin bir gözü kör müydü?” der. Adam “Evet” der. Sonra çocuk “Devenin bir tarafı tatlı bir tarafı ekşi mi yüklüydü?” der. Adam “Evet, deve ne tarafa gitti?” diye sorar. Çocuk “Bilmiyorum, deveyi görmedim.” der. Bunun üzerine adam çocuğu tutup kadıya götürür ve şikayet eder. Kadı sorar “Madem deveyi görmedin nereden biliyorsun bir gözünün kör olduğunu?” Çocuk “Yolda ot gördüm, bir tarafı yenmişti diğer tarafı yenmemişti.” diye cevap verir. Kadı “E peki bir tarafının ekşi, bir tarafının tatlı yüklü olduğunu nereden biliyorsun?” diye sorar. Çocuk “Yolda giderken deve yükünü döke döke gitmiş, dökülen şeylerin bir tarafına sinekler dadanmıştı, diğer tarafına sivrisinekler.” diye cevap verir.
5Deli, kendi işinde akıllıdır

Bu söz insanların, konu kendileri olunca iş veya başka şeyde daha dikkatli, daha doğrucu olmaları hakkında kullanılıyor.
6Yılanın ısırdığı kişi, siyah ipten bile korkarmış

Afganistan’da motorla kapkaççılık çok fazla olduğu için dışarıda yürürken motor sesi bile duysa bir insan, durup etrafına bakar, şüphelenir. Bu tarz durumlarda bu söz kullanılır. Türkçedeki “Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer.” atasözüne benzer diyebiliriz. Bir hikâyesi de vardır.
Bir evde çok fare varmış. Evin kedisi farelerin çoğunu yemiş. Kalan fareler deliklere kaçışmış. Kedi farelerin bir daha çıkmadığını görünce bir ip almış ve kendini tavana asıp ölü taklidi yapmış. Farelerin çıkması için bir süre beklemiş ama hiçbir fare çıkmamış. Daha sonra farelerden biri deliğinden seslenmiş: “İstersen gerçekten ölmüş ol, çıkmayacağız. Biz senin ölünden bile korkuyoruz.“
7Aşçı çok olursa yemek ya tuzlu olur ya tuzsuz

Herhangi bir işte birden fazla lider veya baş olduğunda her birinin kendine ait farklı bir fikri olacağından işi doğru düzgün yapamayacakları anlamına gelir
8Kişinin eli kiraza uzanamayınca kiraz ekşi dermiş

Kişinin normalde istediği fakat ulaşamadığı ya da ulaşamayacağı bir şeyi kötülemesi anlamına geliyor. Türkçede “Kedi ulaşamadığı ciğere murdar dermiş.” atasözünün Afgan versiyonu diyebiliriz.
9Kapı Sana Diyorum Duvar Sen Anla

Bu sözle hakikatte lafın söylendiği kişi değil hedefteki bir başkası kastedilir. “Kızım sana diyorum gelinim sen anla,” atasözünün anlamını taşır.
10Sende Islak Sopa Olmadığı Sürece Ne İnek Dinler Seni Ne Eşek
Bu sözde ıslak sopanın yani şiddetin caydırıcı özelliği vurgulanıyor. Elinizde bir sopa varsa eşek de dinler sizi, inek de, insan da.

Ankara Üniversitesi- Uluslararası İlişkiler