İslam’ın İlk 150 Yılında Kurulan Dünyanın En Eski 14 Camisi
Müslümanların kıblegâhı olan camilerimiz hayatın, ibadetin ve kardeşliğin merkezi konumundadır. Nitekim camilerimiz, hem ibadet ihtiyacımızı gidermemizde hem de sosyal birlikteliğimizi ve uhuvvet bağlarımızı güçlendirmemizde en etkili meclislerdir. Bilhassa Osmanlı döneminde camiler şehirlerin merkezine yapılırdı ki her taraftan gidiş-geliş yakın olsun, merkezde buluşulsun, bir adres sorulduğunda caminin konumundan yola çıkılarak anlatılsın, cami hayatın merkezinde olsun istenirdi. Gelin bu haberimizde biz müslüman toplumun ihya ve inşası için olmazsa olmaz meclislerimiz, hayatın merkezi camilerimize, İslam’ın ilk 150 yılında kurulan dünyanın en eski 14 camisine doğru bir seyahate çıkalım.
İlk 3 durağımız efendimiz’in ﷺ bizzat ziyaret edin buyrduğu en faziletli 3 mescidimizdir.
“Ebu Hüreyre’nin Hz. Peygamber’e (s.a.s.) ait olduğunu belirterek naklettiği bir hadiste şöyle buyrulmuştur: “Ancak üç mescide (ibadet maksadı ile) gitmek üzere yolculuğa çıkılabilir: Benim şu mescidim (Mescid-i Nebevi), Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa.” (Müslim, Hac, 511.)
Harem-i Şerif, Mekke
Mekke, Batnü’l Ard (yeryüzünün göbeği) olarak bilinir. Hatta yeryüzündeki bütün suları çıktığımızda, karaların tam altın oranına denk geldiği söylenir. Kabe de arzın merkezi konumundaki Mekke’de bulunur ve yeryüzündeki ilk mabedimizdir. Kabe’nin 3 süreçten geçtiği söylenebilir. Bunlar ilk insan ve perygamber Adem aleyhisselam ile başlayan ibda, İbrahim aleyhisselam ile devam eden ihya ve daha sonraki inşa sürecidir. İbrahim aleyhisselam oğlu İsmail ile beraber Kabe’yi inşa etmiştir. Efendimiz’in ﷺ vefatından sonra da tarih boyunca tekrar inşa edilmiş ve birçok kez genişletilmiştir. Ayrıca 4. Murad döneminde Kabe, şiddetli bir fırtına ve sel sebebiyle tekrar inşa edilmiş ve onarılmıştır. Daha sonralarda Suudi tadilatları yapılmıştır.
El Aksa, Kudüs, Filistin
El-Aksa Camii (Kıble Mescidi) , Kubbetüs Sahra’nın hemen yanında yer alan kurşunlu kubbeli olan camidir. Cami, Cuma Camii adıyla da anılıyor. Emevilerin Kudüs’ü başkent yapmalarıyla beraber inşa ediliyor. Günümüzde Kubbetüs Sahra çoğunlukla Mescid-i Aksa sanılıyor ancak 144 dönümlük arazinin tamamı Mescid-i Aksa’dır. Ayrıca El Aksa Camii(Kıble Mescidi) de o arazide bulunan yapılardan biridir.
Mescid-i Nebevi, Medine
“Nebevi” terimi Arapça’da “Peygambere ait” anlamına gelir. “Mescid-i Nebevi” ise “Peygamber Mescidi” anlamındadır. Orijinal cami binası efendimiz’in ﷺ Mekke’den Medine’ye hicretinden sonra evinin yanına inşa edilmiştir. Hz. Osman döneminde genişletilmiştir. Başlangıçta binanın gölgelik sağlamak için palmiye yapraklarıyla kaplı kısmı dışında çatısı yoktu. Daha sonra yeşil kubbe camiyle ilişkili bir sembol haline geldi. Bir Memluk padişahı tarafından yaptırılan ilk kubbe, ahşap olup boyasız bırakılmıştır. 1481’de çıkan bir yangından sonra Sultan Kayıtbay’ın ahşap yapının üzerine tuğla taban ve kurşun levhalar ekleyerek kubbeyi restore ettiği, günümüzdeki mevcut kubbenin ise 1818’de Osmanlılar tarafından yapıldığı ve 1837 tarihinde de yeşile boyandığı söyleniyor. Ayrıca bu kubbe, rengi sebebiyle “Kubbetü’l Hadra” olarak da anılır. Efendimiz’in ziyaretini buyurduğu 3 mescidden biridir.
“Ebu Hüreyre’nin Hz. Peygamber’e (s.a.s.) ait olduğunu belirterek naklettiği bir hadiste şöyle buyrulmuştur: “Ancak üç mescide (ibadet maksadı ile) gitmek üzere yolculuğa çıkılabilir: Benim şu mescidim (Mescid-i Nebevi), Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa.” (Müslim, Hac, 511.)
Kuba Mescidi, Medine, Suudi Arabistan
Efendimiz’in ﷺ Mekke’den Medine’ye hicret ederken konakladığı Kuba’da yaptırdığı, inşasında kendisinin de bizzat çalıştığı İslam’da inşa edilen ilk mescittir. Mevcut cami binasının ise 20. yüzyılda Mimar Abdul Wahid al-Wakil tarafından yaptırıldığı söyleniyor.
Kıbleteyn, Medine
“İki Kıble Mescidi” olarak bilinen bu cami, İslam’da kurulan ilk camilerden biridir. Ayrıca Efendimiz ﷺ burada kıblenin yönünü Kudüs’ten Mekke’ye değiştirme emrini almıştır.
Cheraman Juma’a Camii, Kerala, Hindistan
Net bir bilgi olmamakla beraber orijinal cami binasının MS 629 civarında Malik ibn Dinar tarafından yapıldığı düşünülüyor. Malik Ibn Dinar, müslüman olduktan sonra Hint Yarımadası’na seyahat eden ilk müslüman olarak kabul edilir. Bina birkaç kez yenilenmiş ve yeniden inşa edilmiştir. Ancak camiyi işletenlere göre bir kısmı el değmemiş ve hâlâ korunmuştur.
Huaisheng Cami, Çin
“Huaisheng si” kelimesinin “Bilgeyi Sevmek” anlamına geldiği, Muhammed Peygamber’e atıfta bulunduğu düşünülmektedir. Bu kesin olmamakla birlikte caminin 630’larda Peygamber Efendimiz’in ﷺ sahabilerinden Sa’d ibn Ebî Vakkas (Allah razı olsun) tarafından yaptırıldığı söylenmektedir. Ayrıca bina, bir yangında tahrip olduktan sonra 1695 yılında yeniden inşa edilmiştir. Ayrıca Xi’an Ulu Cami gibi, geleneksel Çin mimari özellikleri caminin tasarımına dahil edilmiştir.
Büyük Kûfe Cami, Irak
Cami’nin 7. yy’da Sad bin Ebi Vakkas tarafından inşa ettirildiği söylenir. Ayrıca Hz. Ali’nin burada şehit edildiğine inanılır.
Kayrevan Ulu Cami, Tunus
İnşasına hicretin 50.yılında (M 670) başlanıp 107/108 (M 726) yılında bitirildiği bilinen caminin temelinin Arap general Ukbe Ibn Nafi tarafından atıldığı Emevi Halifesi Hişam bin Abdülmelik zamanında tamamlandığı söyleniyor. Bina dıştan kale görünümündedir ve iç cephede avlusu mevcuttur. Minaresi, ayakta kalan dünyanın en eski kalıntılarındandır.
Halep Ulu Cami, Suriye
Orijinal yapı 8. yüzyılda bir Emevi halifesi tarafından daha önceki bir kilisenin yerine inşa edildi. Sonraki yüzyıllarda tadilatlar yapılan caminin, malesef devam eden Suriye iç savaşı sebebiyle 11. yüzyıldan kalan minaresi de dahil olmak üzere çoğu yıkıldı. Kenarda gördüğünüz görüntü hasar oluşmadan önce çekilmiştir.
Emevi Cami, Şam, Suriye
Emevi Camii’nin bulunduğu yer aslında bir Hıristiyan kilisesi ve ondan önce bir Roma tapınağıydı. Müslümanların Suriye’yi fethinden sonra cami oldu. Dönüşümünü denetleyen Halife Velid I, 715’te tamamlanan bir proje olan binanın düzenini kökten değiştirdi. Dış duvarın bazı kısımlarının bugün hala orijinal Jüpiter Roma tapınağına kadar uzandığı söyleniyor.
Zeytûne Cami, Tunus
Tunusta çarşıların ortasında yer alan Zeytune Camii, büyük olması sebebiyle Câmiu’l -Kebîr ismini almış. Ayrıca zeytinliklerin bulunduğu bir tepede kurulduğu için “Zeytûne” adı verildiği de söyleniyor. Emevi döneminde inşa edilen cami, dünyadaki ilk üniversitelerden biri olarak kabul ediliyor. Camiiyi değerli kılan en önemli özelliklerden biri de içindeki ilim halkaları oluyor. Caminin Şifa Kapısı girişinde, üç Zeytune şeyhi tarafından verilen derslerde Buhari, Müslim ve Kadı İyaz’ın Şifa adlı kitablarının okutulduğu bilinmektedir.
Zeytune Camisi Şeyhi Hişam bin Mahmud, AA muhabirine yaptığı açıklamada ilim halkaları hakkında bilgiler vermiş ve şunları aktarmıştır:
“Camide yüzyıllardır devam eden ders halkaları geleneği hala sürüyor. Caminin üç şeyhi, Kamil Saade, Cafer Şerif ve ben, pazartesi ve salı günleri öğle ile ikindi namazları arasında caminin Şifa Kapısı’nda Buhari, Müslim ve Kadı İyaz’ın Şifa adlı kitabını okuyoruz. Şifa dersleri özellikle üç aylarda başlıyor ve ramazana hazırlık anlamı taşıyor. Tunus’ta Müslümanlar Şifa kitabını çok mübarek sayar ve peygamber efendimiz’in ﷺhayatını bu kitaptan öğrenmeye çalışır.”
Xi’an Ulu Cami, Çin
Orjinal cami 742 yılında kurulmuş ve daha sonraki yüzyıllarda yenilenmiştir. Diğercamilerden farklı olarak tasarımında, klasik İslam cami mimarisi özelliklerini değil, geleneksel Çin unsurlarını bir araya getiriyor.
Şamahı Ulu Cami, Azerbeycan
Şamahı Ulu Camii, Azerbeycan’ın en eski camisidir. Kaynaklara göre 743 yılında inşa edildiği ve Hazar Devleti hükümdarlarının İslam’ı burada kabul ettiği belirtiliyor. Çeşitli deprem ve tahribatlar sebebiyle cami tekrardan inşa edilmiştir.