Ramazan Söyleşileri: Japonya’da Ramazan
Farklı ülkelerde mübarek Ramazan ayının nasıl yaşandığını ele aldığımız Ramazan Söyleşileri serimizin bu seferki konusu: Japonya’da Ramazan
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
İsmim Mine Candaş, Japonya’da doğup büyüdüm. Üniversiteyi İstanbul’da okudum ve İstanbul İlahiyat mezunuyum.
Ramazan ayı Japonya’da nasıl geçiyor? Kutsal ayın geldiğini hissedebiliyor musunuz?
Ramazan ayının geldiğini hissedebileceğimiz tek Tokyo Camisi var. Bu camide her sene iftar programı veriliyor. Her gün düzenli olarak verilen bu iftarlarda Müslümanlar bir araya gelme fırsatı buluyor. Camimizde pandemi sebebiyle 2 yıldır ara verdiğimiz iftarlara tekrar geri döndük ve katılım 200 kişiyi buluyor. Japonya’da her yerde cami olmadığı için evde iftar ettikten sonra sadece teravih namazı için camiye gitmek zor oluyor o yüzden iftar program olması teravihe katılan kişi sayısını da arttırıyor.
Tüm dünyayı etkileyen pandemi Japonya’da Ramazan ayını nasıl etkiledi?
Müslümanlar olarak bir araya gelme cemaat olma heyecanımız elimizden almış oldu. Japonya’da azınlık olan Müslüman nüfus için cami sayısı da sınırlı. Toplu alanlara girişlere sayı sınırının konulması ve tedbir amaçlı mesafeye dikkat ettiğimizde bir arada yemek yiyip sohbet etmek bile imkansız oldu.
O halde pandemi öncesi döneme gidersek genelde Japonya’da Ramazan nasıl geçer? Nasıl bir atmosfer vardır? Normalde olmayıp ramazana özel olan neler vardır?
Japonya’da Ramazan yerden yere çok değiştiği için ben size benim eskiden oturmuş olduğum Sendai şehrinden ve şimdi bulunduğum Tokyo’dan bahsedeyim.
Sendai Tokyo kadar büyük olmasa da Japonya’nın Kuzey bölgesinde en büyük şehir olup bir miktar yabancı nüfusunu barındırıyor. Türkler yeterince fazla olmadığı için bizler genelde Arapların iftar programına katılıyorduk. Büyük bir salonu kiralayıp orada birlikte Arap yemeğini yedikten sonra çocuklar birbiriyle oynuyor, büyükler de namazını eda ediyordu. Dilimiz farkı olduğu için tam anlaşamasak da çocuk olduğumuz için bir şekilde kaynaşıp birbirimizle oynardık.
Tokyo’da ise Tokyo Camii olduğundan dolayı her yıl iftar programı düzenlenmekte ve hafta içi yaklaşık 200, hafta sonu da 400 kişi civarı insan bu programa katılmaktadır. Yemekler bedava olup Türk aşçısı tarafından hazırlanıyor ve her ülke ve ırktan insanlar oluyor. Tabiki de bunların arasında gayrimüslim olan Japonlar da var. İftar sonrası hep beraber camide namaz kılarız sonrada elimize çay alıp caminin salonunda veya balkonunda oturup muhabbet ederiz.
Camiye gidilmedikçe Ramazanın atmosferini hissedemiyorsunuz. Çünkü günlük hayatta muhatap olduğunuz kişiler Japon gayrimüslimler, o yüzden Ramazan olsa bile Müslümanlar bir araya gelmedikçe diğer günler gibi sıradan geçiyor.
Gayrimüslimlerin Ramazan’a bakış açıları nasıl?
Aç kaldığımız için bize acıyorlar. Ramazanın bir ay olduğunu duyunca, bazıları güneşin batışına kadar değil bir ay boyunca aç kaldığımızı düşünüyor. Onlara öyle olmadığını açıklıyoruz. Bu aralar sağlık için oruç tutmak moda olduğu için eskiye nazaran biraz daha biliniyor. Ama su içebilirsiniz değil mi diye soranlar oluyor.
Camilerde ne gibi faaliyet yapılır?
Japonlara yönelik Kur’an dersi, Arapça hat dersi, dini dersler, Türk sanat dersi ve yemek dersi ve çocuklara yönelik dersler her hafta/ay düzenli bir şekilde yapılmaktadır. Bunun dışında her hafta sonu Tokyo cami ziyaret turu düzenlenmekte ve bu turda camimizin tarihi ve sanatları anlatılıyor ve İslam ile ilgili bilgi veriliyor. Bunların yanında zaman zaman aşağı salonda ilahi konseri, İslam alanında çalışma yapan profesörleri çağırıp konferanslar düzenleniyor.
Camilerde ders veya sohbet halkaları olur mu? Hangi konular işlenir?
Türklere yönelik dersler de mevcut fakat yukarıda saydığım gibi dersler daha çok Japonlara yönelik oluyor.
Ramazanda itikafa girenler olur mu nasıl bir atmosfer vardır?
Cami yatsı namazından sonra kapandığı için itikafa girilmiyor. Sadece ramazanın 27. Gecesi (Kadir Gecesi) sabaha kadar açık oluyor.
Kadir gecesini nasıl ihya edersiniz?
Herkes genelde evinde ibadet ederek geçirir. Japonya’da cami sayısı çok sınırlı olup herkes camiye yakın oturmadığı için gitmek güç oluyor ve camiler yatsıdan sonra kapandığı için herkes evinde ibadet ediyor.
İş yerlerinde ve okullarda oruca karşı tutum nasıldır?
Dışarıdan bakıldığında anlaşılmayan ibadetlere karışmazlar. Yani bir kişi rahatlıkla orucunu tutabilir. Ama izin istenildiğinde vermezler. Japonya’da yıllık izin bile zor alındığı için izin konusu sıkıntılıdır. Okullarda ise oruç konusunda öğrencilere anlayışlı davranırlar.
Japonya’da dinler arası diyalog çalışmaları var mı? Halkın dine bakış açısı nasıl?
Dinler arası diyalog çok olmuyor. Çünkü Japonlar genelde kendilerini dinsiz olarak kabul ediyorlar. Fakat diğer dinlere karşı son zamanda çok ilgileri arttı ve özellikle camilere İslam’ı öğrenmek için ziyarete geliyorlar.
Yalnız bir nokta var. Dinsiz olmalarına rağmen, Şinto’nun kültür olarak yerleşmesiyle ilgili şu örneği verebilirim. Kişi tanrıya inanmam diyor ama her yıl başında Şinto tapınağına gidip tanrıya yılbaşı selamını ve duasını yapıyor. Bunu her yıl yapıp ben dinsizim diyebiliyor.
Kız çocukları 3 ve 7 yaşına, erkek çocukları da 5 yaşına geldiklerinde sağlıklı büyüdükleri için teşekkür edip bundan sonra da sağlıklı ve uzun ömürlü olmak için tapınağa gidip dua ederler, ama onlara da sorsanız ben dinsizim derler.
Müslümanlar birbirini iftara davet ederler muhakkak, acaba Müslüman Japonlarda davet kültürü var mı?
Müslüman Japonlar birbirini davet eder mi bilmiyorum çünkü Japon kültüründe ev daveti pek yoktur. Eşi Türk veya başka memleketten Müslüman olmayanlar dışında bu davet kültürünün olacağını sanmıyorum.
Toplu iftarlar veriliyor mu? Mesela iş yerlerinde yada camilerde toplu iftar düzenlenir mi?
İşyerlerinde böyle bir şey söz konusu bile değil çünkü Müslümanların bulunduğu şirketler zaten azdır, olsa bile birkaç Müslüman vardır. Ancak çalışanların çoğu Müslüman olursa ama böyle bir şirket sayısı da az, o zaman verebilirler.
Ama camide toplu iftar veriliyor. Her camide değil belli başlı büyük camilerde. Mesela Tokyo Camii’nde verilecek. Bazı camiler küçük, yer sorunu olduğu için yakınlarda bir salon kiralayıp orada iftar düzenliyorlar. Bazı camilerde de cemaat belirli bir milletten oluyor, misal Pakistanlıların gittiği camiler var sadece.
Hangi ülkelerden Müslümanlar var Japonya’da?
En kalabalık nüfusu Endonezyalılar oluşturuyor, sonra Pakistan ve Bangladeşliler var. Daha sonra da Malaylar, Türkler, Hindistanlılar, Afrikalı Müslümanlar ve Araplar var.
Son olarak bayramdan bahsedelim. Japonya’da Müslümanlar bayramı nasıl kutluyor?
Bayramda farklı şehirlerden insanlar Tokyo Camii’ne toplanır.
Japonya’da en büyük cami Tokyo Camii olduğundan farklı milletten insanlar bu camide toplanır ve sabah saat 8’de bayram namazı kılınır.
Caminin kapasitesini geçecek sayıda insan toplandığı için dışarda uzun bir sıra oluşur. Namaz kılmak için caminin kendisi yetmez, bu nedenle giriş katı ve yanındaki 3 katlı kültür merkezinin tüm katları namaz kılmak için açılır ve 2000 kişi hep birlikte namaz kılar. O kadar çok insan olduğu için giriş, çıkış ve tüm katlarda görevli bir personel olur ve insanları yönlendirir. Namaz sonrası çocuklara tatlı ve hediye dağıtılır, çocuklar tanıdıklarından bayram harçlığı toplar. Namaz sonrası herkes arkadaşlarının evine gidip orda bayramlaşır.
Diğer ülkelerdeki söyleşileri okumak için tıklayın: Ramazan Söyleşileri
Öylesine biri