Sizi Mutluluktan Ağlatan İnsanları Unutur Musunuz?
Süleymaniye Camii’nde gönüllülük yapmanın pek çok ilginç yanı var. Bunlardan biri de şüphesiz Ramazan aylarından heybemize düşen anılar…
Ramazan aylarında gelenek haline getirdiğimiz bir uygulamamız vardı: Camii iftarı. Süleymaniye Camii avlusunda neredeyse her gün iftar yapıyorduk. Gün içinde camide tanıştığımız, konuştuğumuz yabancı ziyaretçileri de bizimle iftar yemeğimizi paylaşmaları için davet ediyorduk. Böylece hem camide başlayan sohbete ve muhabbete devam ediyorduk hem de ziyaretçilerin iftar vaktinde iyice etkileyici olan manevi havayı teneffüs etmelerini sağlıyorduk.
Yine iftar planlarıyla meşgul olduğumuz bir gün, İstanbul’a henüz iki saat önce gelen bir grup genç kızı Süleymaniye Camii avlusundaki geleneksel iftarımıza davet ettik. Şaşırmakla beraber davetimizi hemen kabul ettiler. Bizim davetimiz ve onların da icabeti ile o akşamı güzel bir sohbet fırsatına çevirdik. Bir sofranın etrafına oturduk ve içinde yaşadığımız nimetlere şükrederek beklemeye başladık. Ezan okunduğunda elbette yemeğimizi onlarla paylaştık. Ukraynalı kızlardan bir tanesi “Bütün gün bir şey yemediniz, bunu da yemelisiniz!” dedi gülümseyerek. Bu ince düşüncesi çok hoşuma gitti. “Bizimle olmanız bizim için büyük bir mutluluk. Öyle ki, doyduk bile!” diye karşılık verdim. Bunun üzerine kız mutluluktan ağladı. “Bunların hiçbirini beklemiyordum! Bunu asla unutmayacağım. Çok teşekkür ederim!” dedi duygulu bir şekilde. Sonunda bu unutulmaz akşam, yürekleri yumuşatan bir grup fotoğrafıyla taçlandı.