Ramazan Söyleşileri: Almanya’da Ramazan
Farklı ülkelerde mübarek Ramazan ayının nasıl yaşandığını ele aldığımız Ramazan Söyleşileri serimizin bu seferki konusu: Almanya’da Ramazan
Değerli arkadaşım Havva Sümeyra Emrem öncelikle bu Röportajımıza konuk olduğun için teşekkür ederiz, Bi’ Dünya Almanya ekibinde aktifsin, bize öncelikle kendini biraz tanıtabilir misin?
Bizlere bu imkanı sağladığınız için ben teşekkür ederim. Tabii ki, ismim Havva Sümeyra, 24 yaşındayım, doğma büyüme Hannoverliyim. İstanbul 29 Mayıs Üniversitesinde son sınıf İlahiyat öğrencisiyim.
Almanya’nın bazı eyaletlerinde diğerlerine nazaran daha fazla Müslüman yaşar, senin geldiğin bölge nasıl bir yer, Müslümanlar çoğunlukta mı?
2009 senesinde Hannover’de yaşayan Müslümanların sayısı 45000 idi, 2011 senesinde bu sayı 90000’a çıkmış – fakat elimizde bundan daha güncel bir veri yok maalesef. Yaşadığım ilçede (Garbsen), 2017 senesinde tahmini 7000 Müslümanın yaşadığı tespit edilmişti. Karşılaştıracak olursak: Garbsen, Hannover bölgesinin en kalabalık ikinci şehridir ve 2017 senesinde nüfusu 60875 idi.
Bildiğim kadar Camide faalsin ve sohbet veriyorsun hatta Alman gazetesinde röportajların da var. Bize biraz genel olarak Almanya’da yaşayan Müslümanlar hakkında bilgi vermek ister misin ve gayrimüslimler ile diyaloğun nasıl olduğuna dair.
Estağfurullah, elimizden geldiğince bir şeyleri yapmaya çalışıyoruz. Almanya’daki Müslümanları iki satırda anlatmak biraz zor olur, fakat Müslümanlar ve gayrimüslimler, yani her iki taraf gayret eder ve birbirlerini tanımak isterse, çok güzel adımlar atabileceğimize inanıyorum.
Pandemi ile birlikte Almanya’da Müslümanların hayatında neler değişti?
Sanırım en çok etkilenilen alan camilerimiz olmuştur. Bildiğin üzere Avrupa’daki camiler sadece birer ibadethane değil, azınlıkta olan Müslümanları bir araya getiren ve bu birlikteliği sağlayan merkezlerdir. Cemaat ile namaz, gençler ile sohbet, çocuklar ile ders ve özellikle Ramazan ayındaki iftar ve teravihler gibi büyük oranda kısıtlamalar ile karşı karşıya geldik. Kanaatimce özellikle gençlerin camide buluşması, vakit geçirmesi ve arkadaşlar edinmesi çağımız çocuklar için büyük bir önem arz ediyor ve şu an maalesef gerçekleşemiyor.
Fakat geçen seneyi hatırlayacak olursak, güzel şeylerin de meydana geldiğini gördük. Herkes gibi biz de pandemiden etkilendik, kısıtlamalar gördük ve kayıplar yaşadık. Bu şekilde Almanya’da yaşayan Müslümanların bu ülkenin bir parçası olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine bir çok il ve ilçede akşam ezanları okundu ve bu hepimize teselli olmuştu.
Gelelim mübarek Ramazan ayımıza, malum çok az kaldı ve Ramazan heyecanı başlıyor, tabi pandemiden dolayı bu heyecanımız biraz buruk, bize pandemi öncesi Almanya’da Ramazan nasıl karşılanıyordu ramazan coşkusu ve heyecanı var mıydı bahsetmek ister misin?
Şimdiye kadar Almanya’da geçen Ramazanları şu şekilde hatırlıyorum: Oruç tutanlar oruç tutar, akşam ya aile arasında ya da camide iftar yapılır, ardından teravihe geçilir. Bizim cami hep çok sıcak olur, bu yüzden mescitteki vantilatörler çok önemlidir bizim için. Ayrıca camların yanındaki yerleri kapan yaşamıştır J Bu birliktelik ve beraberlik insanı heyecan ile doldurur. Daha önce de bahsettiğim gibi Müslümanlar Almanya’da bir azınlık teşkil eder. Ramazan’da bu azınlıkta olan insanlar bir araya gelir ve ümmet birbirine bir adım yaklaşmış olur. Fakat insan, her şeye çabuk alışan ve çoğu zaman kıymet bilmeyen bir varlıktır. Ramazanların geçen seneden beri farklı geçiyor olmasını bir fırsat olarak değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ben camideki iftar için mi oruç tutuyorum, Allah için mi? Bu farklı geçen Ramazanların bizi Allah’a yaklaştırmasını ümit ediyorum. Zaten çok kimseyle görüşemediğimiz için Allah ile daha sık görüşmeye gayret gösterelim. Kur’an’ımıza, ezberimize, duamıza daha çok vakit ayıralım. Bu mübarek ayı yine de en güzel bir şekilde geçirmeye çalışalım.
Almanya’da büyümüş olup Üniversite için İstanbul’a geldin bu durumda iki farklı ülkede ramazan yaşamış oldun. Aradaki farkları anlatmak ister misin? Belki başka bir ülkede daha ramazan tecrüben olmuş olabilir varsa onu da dinlemek isteriz.
İki ülkede de ramazan gerçekten çok farklı geçer. Bildiğin üzere İstanbul’da ne Türkler, ne de müslümanlar azınlıkta. Her yerde cami, iftar çadırı, her yerde oruç tutan insanlar var. Bir kere bu benim için çok özel bir durumdu. Gittiğim lisede neredeyse hiç Müslüman yoktu, çoğu zaman ramazanı kimseyle ‘paylaşamıyordum’. Türkiye’de bu durum çok farklıydı. Bu da insana güç ve destek veriyordu. Ramazan, tek başıma vermem gereken bir mücadele değil, hep birlikte geçirdiğimiz kutsal bir zamandı.
Ben sabah ve akşam ezanların makamlarını çok severim. Bunları Türkiye’de duymak alışkanlık haline gelmemesi gereken büyük nimetlerdir ve akşam ezanı ile orucu açmak büyük bir ayrıcalıktı. Yine bizi sık sık iftara davet eden dostlar ve hocalarımız vardı, Allah kendilerinden razı olsun. E tabii boğaz manzaralı iftar da ayrı güzeldi.
Almanya’da ramazana özel olarak yapılan bir şey var mı? Biliyorsun benim geldiğim eyalette çok Müslüman yaşıyor. Mesela benim hatırladığım bizim bir tanıdığımız Türk fırıncı vardı ve oradan hep bol susamlı yumurtalı Ramazan pidesi alıyorduk. İftara sıcak sıcak geliyordu çok güzel bir Ramazan havası katıyordu ve bu pide sadece Ramazan ayında oluyordu, sende buna benzer bir şeyler hatırlıyor musun? Belki de kendi ailen içinde adet edindiğiniz Ramazana özel bir şey de olabilir.
Ne kadar güzel bir hatıraymış bu! Almanya’da ramazana özel olarak hep Fest-i Ramazan geliyor aklıma, ama hiç gitmek nasip olmadı. Bence en özel şey, ailecek iftar yapmak. İnsana çok basit gelebilir ama 5-6 senede aileden uzak kalınca bu hatıralar daha da farklı bir anlam taşıyor. Ama en çok hoşuma giden şey belirli bir sestir aslında. Nasıl bir ses? Şimdi hep birlikte teravih kılıyoruz ya: Namazdayken ilk secdeye vardığımızda, o kadar insanın dizi yere değdiğinde dang diye bir ses çıkıyor. Ben bu sesi çok özledim. Çünkü o kadar insan, yani o kadar Müslüman bir araya gelmiş Rabbine secde ediyor. Hepimiz aynıyız, hepimiz Allah için ibadette buluşmuşuz. O ilk secdede hep çok büyük bir heyecan duyardım. Bu ses dünyanın her bir yerinde çıkar elbet, ama Almanya, Müslüman bir ülke değil. O kadar Müslümanın bir araya gelmesi ve namaz kılıyor olması çok güzel bir duygu.
Buraya kadar Müslümanlardan bahsettik, biraz da gayri Müslimleri merak ediyorum doğrusu onlar ramazan ayını -su içmek de mi yasak soruları dışında-nasıl karşılıyorlar? Birlikte iftar açtığınız, iftara davet ettiğiniz gayrimüslimler oldu mu?
Ah, bu sorular yok mu! Aslında bu tarz sorulara kızmamak lazım. Bizler, dinimizi en güzel bir şekilde tanıtmak ile mesulüz. Gerçekten merak eden bir insana yardımcı olmak bizi sevindirmelidir. Bu yüzden sabır ile ramazanı anlatmaya gayret etmeliyiz. Garbsen’deki farklı camiler her sene bir araya gelir ve büyük bir iftar yemeği verirdi. Bu iftarda belediye başkanımız gibi önemli misafirleri de ağırlardık. Kardeşliği, barış ve sulhu sağlamak için güzel bir fırsattı. İftarda gayrimüslim misafir ağırlamak tebliğ ve davet için güzel bir imkandır.
Tanıdığın mühtedi Müslüman kardeşler var mı, onlar Ramazanı nasıl geçiriyorlar?
Evet, var. Bazıları ramazanı aileleri ile geçiriyor, bazıları bu kadar şanslı değil maalesef. Eğer okuyanların tanıdığı mühtedi kardeşleri varsa, onları özellikle bu ayda yalnız bırakmamalarını rica ediyorum. Hani deminden beri beraberlikten, kardeşlikten bahsediyoruz ya, etrafımızdaki insanları unutmayalım. İhtida etmiş Müslümanların aileleri çoğu zaman kendi dinlerinde kalıyorlar. Dolayısıyla o evlerde sadece kendileri oruç tutuyor olabilirler. Sahuru ve iftarı yalnız geçiriyor olabilirler. Tanımadıkları bir camide teravihe gitmekten sakınabilirler. Bu sene teravihler ve iftarlar da yoksa, tamamen yalnız kalabilirler. Bu üzücü bir durum. Arayalım, soralım, küçük paketler hazırlayalım. Bunlar sadece birer fikir. Ama inanın, çok sevinirler. Kim sevinmez ki?
Mübarek ramazan ayında bir de kadir gecemiz var. Kadir gecesini Ramazan’ın son on gününde aradığımız için Bulgaristan’da örneğin Ramazan’ın son on gününde camilerde program oluyor. Böyle bir şey Almanya’da var mı? Kadir gecesi nasıl ifa ediliyor?
Kadir gecesini genelde camilerde geçirirdik. Güzel güzel giyinip ailecek camiye gider, mescitte imamı dinlerdik. Kolonya kokusu, ikramiyeler, şekerler. Kur’an tilavetleri ve ilahiler. Ne kadar da güzeldi. Bizlere ibret olsun: Her şey fani. Her şeyin kıymetini bilmemiz gerekiyor!
Ramazan bitti oruçlarımızı tuttuk gelelim Ramazan Bayramımıza. Bayram nasıl karşılanıyor ve nasıl geçiyor? Örnek verecek olursam annem bayram hediyelerimizi alırdı biz aldığını bildiğimiz için söylemesi için yalvarırdık hem bilmek isterdik hem de sürprizi kaçmasın isterdik. Bayramı iple çekerdik. Benim çok sevdiğim bir elbisem vardı günlük bir kıyafet olmadığı için elbise bana küçük gelene kadar istisnasız her bayram heyecanla o elbiseyi giymeyi beklerdim. Arife günü elime kına yakardı annem ve bayram sabahı erkekler namaza gider biz onlar gelene kadar kahvaltıyı hazırlardık. Onlar namazdan geldiği an eller öpülür bayramlaşılır ve kahvaltı edilirdi. Sonra Türkiye’de yaşayan akrabalarımızı arayıp daha sonra Almanya’da yaşayan akrabalarımızı ziyarete giderdik. Çok güzel anılar. Bayramın son günü ise bazen camide düzenlenen bayramlaşma programlarına katılırdık. Sen bayrama dair neler hatırlıyorsun?
Oh, hadi Allah kabul etsin. Bizde de üç aşağı beş yukarı durum aynıdır. Bayram, babamın camiden gelmesi ile başlardı. Kendisi gelene kadar biz de güzel elbiselerimizi giyer kahvaltıyı hazırlardık. Sonra babam gelirdi, ailecek bayramlaşırdık. Ardından harçlıklar, şekerler. Hep birlikte kahvaltımızı yapar, sonra da yakınlarımızda yaşayan akrabalarımızı ziyaret ederdik. Tatlılar yer şerbetler içerdik. Ben bazı bayramları ailemden uzak geçirdim. Ama bu hatıralarımı hep kalbimde saklarım. Allah’a hamdolsun, bizlere böyle güzel bayramlar nasip ettiği için. Daha nice güzel bayramlara inşaallah!