Amerikalı Çiftin Donut, Kahve ve Sohbetle İslamofobi Mücadelesi
Bugünkü haberimizde islamofobi ile mücadele etmeyi kendilerine gaye edinmiş bir çiftimizle buluşturuyoruz sizleri. Bu çiftimiz, donutlarını ve kahvelerini alarak içten gelen sımsıcak bir sohbetle, insanların kalplerini ısıtmayı hedefliyorlar. Kanaatimce bu üçü, çoğu problemin çözümünde öncü olabilir. Nitekim insanların zihinlerinde ya da kalplerinde İslam’a karşı oluşan her türlü fobi ve korkular yine o insanların kalplerine hitap ederek giderilecektir. Peki ya sorarım size; hoş sohbetten, sıcacık bir gülümsemeden çok insanların kalplerine tesir edebilecek daha kuvvetli bir silah var mıdır? Haydi hep birlikte haberimizde buna bakalım.
Yeni Amerikalı Müslümanlarla Tanışmak
Bu etkinlik sayesinde Amerika’da da yeni Müslümanlarla tanışma fırsatı bulan çift, Chicago’da Muhammed Ali’nin kızı Maryum Ali ile tanıştılar. Bir mühendis olan Fazlur Rahman Khan hakkında bilgi edinmek için Willis Tower’ı (eski adıyla Sears Tower) gezdiler. Bu yolculuk sırasında birçok restoran işletmecisini, doktoru ve yazarı da ziyaret ettiler. Haydar ve Sebastian, üzerine çalıştıkları filmin birçok Müslüman’ın hayatına ışık tutacağını umuyor.
Umarım insanları gülümsetebilmişizdir. Yapmış olduğumuz bu minik şakalarla insanların kalbine dokunabilmişizdir. Toplum olarak insanların yalnızlaştığı bir dönemde umarım biraz da olsa insani bağlarımızı hissettirebilmişizdir. (M. Haydar)
Biz bu yolculuğu bazı insanlara bir şeyleri daha yakından göstermek için bir lens gibi kullanmak istedik. Umarım insanlar görmezden gelinen ya da kötülenen bu Müslüman gruba daha yakından, daha doğru bir şekilde, bizim bakış açımızı kullanarak bakmayı ve bizim aracılığımız ile bu hikâyeyi görmek isterler. (S. Robins)
Müslüman çiftin bu çabası kısa sürede ülke genelinde duyulmaya başladı ve benzer girişimlere de ön ayak olmuş oldu. Mesela Müslüman ve eski ABD denizcisi olan Mansur Şems, ülke genelinde aynı bu çiftin yaptığı gibi seyahatlere başladı. Bu durum, ülke içinden insanların da hoşgörü ile karşıladıkları bir etkinliğe dönüştü. Gaye daima aynıydı: İslam’a karşı oluşmuş ön yargıları kırmak ve yerine hoşgörü temelli bir algı inşa etmek. İslam’a karşı oluşmuş bu fobiyi, Müslümanların gittikçe büyüyen bu çabaları kırmayı başardı.
