Dillerimiz Farklı Kalplerimiz Bir
‘’Dünyada İslam adına neler yapılıyor?’’ sorusuna cevap aramak için çıktığımız yolda bu seferki durağımız Malezya oldu. Çok güzel bir uluslararası konferansta katılımcı olarak bulunduk ve tecrübelerimizi sizinle paylaşacağız. Tabii öncesinde ev sahibi ülkeyi biraz anlatalım.
Güneydoğu Asya’da bulunan Malezya nüfus bakımından karma bir yapı arz ediyor. Bunlar Malaylar, Çinliler, Hintliler, Cavalılar ve diğer küçük gruplar. Yaklaşık 28 milyonluk bir nüfusa sahip ülke halkının %55’lik kısmı Müslüman. İklimi gibi insanları da sıcacık olan ülkede resmî din İslam ve adından da tahmin edeceğiniz üzere resmî dil Malaycadır. Yemyeşil arazilerinin yanı sıra ülkenin mimari anlamda yerleşim planı da bir o kadar harika. Müslüman bir ülke olduğu için çekinmeden damak tadınıza uygun yiyecekler bulmanız da mümkün.
Peki “Malezya’da İslam ne durumda?” diye akla bir soru gelebilir ona da kısaca değinelim. Öncelikle İslam ülkesi olduğu için siyasi ve sosyal hayatta kurallar şeriat çerçevesinde uygulanıyor. Ayrıca Malay halkı İslamî duyarlılıkları ile de çevrelerince oldukça meşhurlar. Ülkede İslamî duyarlılığın olması İslamî hareketlerin de güçlü olmasında olumlu etkiye sahip. Öyle ki, yazımıza konu olan uluslararası konferans da bu islamî hareketlerin en önemlilerinden biri olan Malezya Millî Gençlik Hareketi (ABIM) öncülüğünde gerçekleştirildi.
Dillerimiz Farklı Kalplerimiz Bir
Bu uzun girişten sonra gelelim konferansımıza… 18-22 Aralık 2018 tarihleri arasında ‘Mescid Turizmi ile Dava Hareketlerini Güçlendirme’ mottosu ile uluslararası olarak gerçekleştirilen konferansta Japonya, Hong Kong, Hindistan, Şeyseller, Tayland, Pakistan, Bahreyn, Maldivler ve Srilanka gibi çeşitli ülkelerden katılımcılar yer aldı. Türkiye’den de Sultanahmet ve Süleymaniye Camiilerinde tebliğ çalışmaları yapan gönüllülerden temsilciler oradaydı.
Dava çalışmalarını bir hayli sistematize etmiş olan Malezya, ev sahipliği hususunda da gayet başarılıydı. Program süresince çeşitli camiler ziyaret edilip, orada yapılan tebliğ faaliyetleri hakkında bilgiler verildi. Ziyaretlere eklenen dopdolu seminerlerle eğitim güzelce tamamlandı. Bu süreçte üzerine konuşulan konuları ise şöyle sıralayabiliriz.
- Camilerin tebliğ konusundaki rolüne tekrar odaklanma,
- Gönüllülük faaliyetleri üzerine farkındalığı artırma
- Tebliğ faaliyetinde teşkilatlanmanın keyfiyeti
- Camide gönüllülük konusunda eğitimlerin içeriği ve yöntemi
Ardından katılan ülkelerin temsilcileri ülkelerinde yaptıkları faaliyetleri orada tanıtarak bir nevi usul ve tecrübe alışverişinde bulundular.
Yaşadığım bu güzel olayı sizinle paylaşmak istedim. Çünkü sadece Müslüman olduğu için hak etmediği zulmü gören onca kardeşimizin yaşadıklarını sürekli görmekteyiz. Madalyonun diğer tarafı genelde gösterilmiyor. Görünmeyen yahut gösterilmeyen kısımda ise şu var:
Tek ortak noktaları ‘Müslüman olmak, aynı derdi taşıyor olmak’ olan ve kültürüyle, tarihiyle, diliyle, iklimiyle her şeyiyle birbirinden farklı olan insanların bir araya gelip samimi bağ kurması, sevgi ve hoşgörüyle birbirine kanat gerdiği bir kardeşlik ortamı.