Ömrünü Hizmete Adayan Direnişçi Hanımefendi: Hind Al-Husseini
Çalkantılı bir dönemde birçok zorlukla baş başa kalmasına rağmen yetimlerin zorluklarına kol kanat geren, adeta yukarıdaki ayetteki gibi yol çizen bir şahsiyet var karşınızda: Hind el-Husseini. Eğitimci, direnişçi, merhametin vücud bulmuş hali… Buyurun, ömrünü hizmete adayan bir hanımefendinin hayatına yolculuk yapalım.
Husseini, 25 Nisan 1925’te Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesinde gözlerini açtı. Beş abisi vardı, evin en küçüğüydü. Annesi altı çocuğunu tek başına büyütmek ve eğitmek için çok çaba sarf ediyordu. Husseini’nin yetiştiği bu mücadeleci ortam onun ilerleyen yıllarını etkileyecekti.
1932 yılında Husseini, ilköğrenimini Mescid-i Aksa içerisinde yer alan İslami Kız okulunda tamamladı. Ortaokulu ise Kudüs içerisinde yer alan İngiliz Kız Kolejinde tamamladı. 1938 yılında Arap ve İngiliz Edebiyatı’nda yükseköğrenimine devam etti. Husseini, kendini geliştirmek için Almanya’daki Hamburg Üniversitesi’ne gitti ve Eğitim ve Sosyal Hizmet okudu. Öğreniminin ardından İslami Kız okulunda öğretmenlik yaptı. 2. Dünya Savaşı ile birlikte öğretmenliğe ara verdi. 1945 yılından sonra hizmete odaklandı ve Kudüs’te Kadın İş Birliği Derneğini (Cem’iyyat al-Tekkaful al-Nisa’i) kurdu.
Hayatını Hizmete Adamaya Sebep Olan Olay
Dernek toplantısına katılmak üzere Kudüs’ten geçerken bir grup mülteci çocuk gördü. Durumları içler acısıydı. Siyonistlerin katliamından sonra köyden kaçmışlardı. O anları, Husseini şu şekilde anlatıyor:
Bu olaydan sonra bir hayır kurumu açarak o çocukların barınmasına yardımcı oldu. Bu kuruma Dar al-Tifl al-Arabi (Arap Çocuğunun Evi) adını verdi. Başlarda anaokulu olarak açılan bu kurum, birkaç yıl içerisinde Filistin çevresindeki köy ve şehirlerden yetimleri de barındırmaya başladı. Kademeli olarak sınıflar da eklenerek adeta bir okul haline geldi. Husseini, bir yandan çocukların eğitimine, barınmasına vesile olurken diğer yandan çocukların öz farkındalığını arttırmaya yönelik faaliyetler yaptı.
Husseini, çocuklarla bir anne şefkatiyle ve samimiyetle ilgileniyordu. Yapmış olduğu gönüllülük ve hizmet ile çocukların hoş vakit geçirmesini, yaşamış oldukları hüzünlü geçmişlerini unutmasına niyet ediyordu. Hüzünlü geçmişe sahip vakfın çocuklarından on yaşındaki Maram zorlu süreçlerini şöyle dile getiriyor:
Nice yetimin zorlu hayat mücadelesine destek olmak, onlarla hemhal olmak, koşulsuz sevgi ile sarmalamak, çocukların mutlu etmek için çaba sarf ediyordu.
Günümüzde Dar al-Tifl ve Öncülük Ettiği Diğer Kurumlar
Dar al-Tifl şu an hala Kudüs’te aktif bir kurum. Vakıf; yetim ve yardıma muhtaç Filistinli kız çocuklara bakmak, onlara iyi bir yaşam sağlamak, öğrencilerin yeteneklerini geliştirmeye yönelik edebiyat, bilim ve sanat kulüpleri kurmak ve Arap-Filistin mirasını ve kültürünü korumayı hedefliyor. Bünyesinde eğitici, sosyal, kültürel programlar barındırıyor. Öğrencilere rehberlik sağlamak için de nitelikli yöneticiler ve öğretmenler görev yapıyor.
Kurduğu kurumlardan birisi Filistin Folklor Müzesi’dir. Yıllar içinde müze daha çok çeşitlenmiş; çok amaçlı salon, resim atölyeleri, kütüphane, yönetim ofisleri yer almıştır. Müze hala ziyaretçi ağırlamaya devam etmektedir.
1982’de kurduğu diğer kurum ise Hind el-Husseini Kız Koleji’dir. Bugün Al-Quds Üniversitesi ile birleştirilerek birçok fakülteyi bünyesinde barındırıyor.
Hayatını Hizmete Adadı
Hizmete adadığı bu hayatında birçok ödülü de barındıran Husseini, 1994 yılında hayata gözlerini yummuştur. Filistin’de gönüllü sosyal hizmetin şüphesiz en önde gelen öncülerinden ve en başarılı olan kişilerden biridir. Bütün hayatını hizmete, yetimlere, şehit çocuklarına sahip çıkmaya adamıştır.
Hayatını anlatan bir belgesel ve film vardır. Cebimdeki 138 Sterlin isimli on beş dakikalık kısa belgeselde öksüz çocuklar için verdiği mücadele anlatılmaktadır.
Ayet-i kerimede ifade edilen infak kelimesinin karşılığı olan bir hanımefendiye değindik. Kendinden fedakârlıkta bulunup nice çocuğun tebessümüne vesile olmuştur.
İnfakta kimi insan bedeni gayretiyle, kimi ilmiyle, kimi kalemiyle Allah yolunda ve yalnızca Allah rızası için hizmet eder. Allah bu hanımefendinin hayrını kabul etsin, razı olsun. Bizleri de Allah yolunda ve yalnızca Allah rızası gözeterek ifa eden, îsar yolunu benimseyenlerden, öncü olanlardan kılsın.
Yolda olmaktan, hizmet etmekten mutluluk duyuyor. Kendisini; daima yazan, hayat boyu öğrenme gayesinde olan, insan olma yolunda çaba sarf eden ve umuda meftun birisi olarak tanımlıyor.