Vokal Mirası Başarı ile Taşıyan Sanatçı: Homayoun Shajarian
İran‘ın yaşayan en büyük vokal sanatçılarından Mohammad Reza Shajarian‘ın oğlu Homayoun Shajarian, ailesinin vokal mirasını başarıyla taşımıştır. Homayoun Shajarian, geleneksel İran müziği sanatçısıdır. Sanatçı, büyüleyici sesiyle Türkiye’de hatırı sayılır bir dinleyici kitlesine sahiptir.
Homayoun Shajarian , 1975 yılında Tahran‘da güçlü müzik geleneğine sahip bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Beş yaşında babasının rehberliğinde ritim öğrenmeye başladı. Ardından tombak adı verilen vurmalı bir müzik aleti üzerinde uzmanlaştı. Tahran Müzik Konservatuvarında eğitimine devam ederken, ablası da şan dersleri aldı.
Shajarian’a göre her sanatçı, boğazından kaç çeşit sesin çıkabileceğini bilmelidir. Bunun için farklı kurallar olduğunu düşünüyor. Bu kurallardan biri, dengeyi kaybetmeden iyi şarkı söyleyebilmek için kulağın çok iyi duyması gerektiğidir.
Homayoun Shajarian’a Göre Ses Eğitimi
Homayoun Shajarian sesini dağlarda icra ediyor. Şehirlerde dağınık evlerin yerini bitişik apartmanlar almaya başlayınca, henüz on dört yaşındayken babasıyla birlikte şehirden uzaklaşıp bir dağ evinde yaşamaya karar verdiler. Shajarian, apartmanlarda vokal egzersizinin mümkün olmadığını, bilinçaltınızın sesinizi mutlaka azaltacağını belirtmektedir.
Ona göre ses eğitimi için en iyi yer dağlardır. Temiz havanın katkısı ve oksijen seviyesinin düşmesi ses eğitimini olumlu yönde etkileyen faktörlerdendir. En önemli yeteneğinin, sesini son nefesine kadar kullanabilmek olduğunu söyledi.
Homayoun, geleneksel vokal geleneği üzerine çalışan babası Mohammad Reza’nın yanı sıra farklı vokal yöntemlerinin geliştirilmesini destekledi. Shajarian’a göre sanatçının temel değerlerinde, geleneksel bir temel olmalı ama zamanla değişen üslubuna modern değerleri de eklemelidir. 1991 yılından bu yana babasına Avrupa, İran ve Kuzey Amerika’da verdiği konserlerde eşlik etmektedir. Aynı zamanda çeşitli topluluklarla konserler vermeye devam etmektedir. Homayoun Shajarian, Türk müzisyen ve vokal eğitmeni Emre Yücelen‘in ses analizi ve İran’da yaptığı röportajın ardından Türkiye’deki hayran kitlesini önemli ölçüde genişletti.