Dünyada Osmanlı İzleriArnavutluk

Dünyada Osmanlı İzleri: Arnavutluk

Dünyada Osmanlı İzleri serimizde bu kez bir Balkan ülkesi olan Arnavutluk’tan devam ediyoruz. Hadi gelin birbirinden eşsiz tarihini hep birlikte adımlayalım.

Eski Şehir Berat

Eski Sehir Berat

İlk olarak geleneksel Osmanlı yerleşimini ve mimarisini gözlemleyebildiğimiz bir şehir olan Berat’la başlayacak olursak, taş ve ahşap malzemenin harmanlanmasıyla inşa edilmiş tipik Osmanlı evlerinin, konaklarının topoğrafyayla uyum içinde yerleştirildiği organik dokuya sahip bir yerleşim görürüz. Şehirde Osmanlı etkisi hem konutlarda hem sokaklarda hem de burada inşa edilmiş kale, camii, tekke ve kule gibi yapılarda görülmekte. Eski Şehir Berat olarak adlandırılan bölgede, konaklar ve evler kıyıya yakın olarak konumlandırılmış ve yükseltinin arttığı bölgelere doğru konut dokusu devam etmiştir. Yüksekliğin en fazla olduğu bölgede ise Berat Kalesi yer almaktadır.

Kalenin yanı sıra şehirde Osmanlı zamanından kalan tarihî Bekarlar Camii, Kurşunlu Camii, Sultan Camii (Kral Camii), Beyaz Camii, Hüseyin Paşa Camii (Saat Camii), Kırmızı Camii ve Telelka Camii, Kurt Ahmet Paşa Köprüsü ve Taş Köprü yer almaktadır. Ayrıca Halveti tarikât’a ait olan Halveti Tekkesi ve Rüfâi tarikât’a ait olan Rüfâi Tekkesi’de bulunmaktadır. Eski şehir Berat 2008’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir. Şehirdeki camiler Osmanlı’nın hüküm sürdüğü 15-18. yüzyıllar arasında inşa edilmiştir. Sosyalist rejim döneminde birçok cami ve tekke zarar görmüş, ibadete kapatılmış, minareleri yıkılmış mezarlıkları yok edilmiş ve farklı amaçlarla kullanılmıştır. Bu camilerden birçoğu restore edilmemiş, hala harabe halindedir ancak son yıllarda TİKA’nın bu yöndeki çalışmaları devam etmektedir.

Hünkâr Camiisi ve Halveti Tekkesi

Hunkar Camiisi ve Halveti Tekkesi
Arnavutluk

Berat şehrinin en önemli Osmanlı mimari eserlerinden olan Hünkar Camii ve Halveti Tekkesi, camii, tekke, kervansaray üçlü yapısı ile bir kompleks oluşturmaktadır. 15492 yılında Sultan II. Bayezid’in Arnavutluk seferi sırasında fermanı ile inşa edilmiş Hünkar Camii; Sultan Bayezid Camii, İmparator Camii veya Kral Camii olarak da bilinmektedir. Caminin Harim ve kadın mahfil bölümlerinin tavan kaplamasında boyalı ahşap kullanılmış olduğu belirtilmektedir. Ayrıca cami her iki tavanın da dört yanını dolaşan frizlerde kalem işi kullanılarak yer verilmiş Allah’ın 99 ismi ile öne çıkmaktadır.

Halveti Tekkesi ise, 1728 yılında Kurt Ahmed Paşa tarafından, 15. yüzyıldan kalma Bektaşi tekkesi üzerinde inşa edilmiştir. 1967 yılından itibaren, Arnavutluk, komünist hükûmet tarafından dünyanın ilk ateist devleti olarak ilan edildikten sonra, tekke kapatılmış ve çok zarar görmüştür, tekkenin mezarları yok edilmiştir. Tekkenin mimari özelliklerine bakacak olursak, yığma yapım tekniği ile taş malzemeden inşa edildiğini, semahane, türbe ve son cemaat yerinden oluştuğunu ve semahane bölümünün çatısının ahşap konstrüksiyonla inşa edildiğini görmekteyiz. Günümüzde ise Halveti Tekkesi Arnavutluk’un millî kültür simgesi olarak ilan edilmiştir.

Hünkar Camii ve Halveti Tekkesi Arnavutluk’taki diğer camiler ile birlikte TİKA’nın restorasyon programına alınmıştır.

Arnavutluk’ta Osmanlı’nın izlerini en yoğun olarak gördüğümüz bir başka şehir ise başkent Tiran’dır. Tiran Saat Kulesi ve Ethem Bey Camii bunlar arasında en önemlileridir.

Ethem Bey Camii ve Saat Kulesi

Ethem Bey Camii
Kale

Ethem Bey Camii, Tiran’da inşa edilen sekiz büyük camiden günümüze kadar sağlam olarak ulaşabilen tek Osmanlı camisi olması nedeniyle önem taşımaktadır.

Camii, 1791 yılında Hacı Ethem Bey ve babası Petrelalı Molla Bey tarafından inşa edilmiştir. Camii Tiran’ın merkezinde, İskender Bey Meydanında, yanındaki saat kulesi ile birlikte bir bütünlük oluşturmaktadır. Cami tek minareye, sekizgen yapıda tek bir kubbeye ve kare plana sahiptir, giriş kısmında ahşap revaklar bulunmaktadır ve bu revakların iç yüzeyi kalem işi nakışlar ile süslüdür. Yoğun duvar resimleri ve ahşap revaklarla kaplı olan caminin boyamaları Makedonya’daki camiler ile benzerlik göstermektedir. Caminin dört duvarında da manzara resimleri bulunmaktadır. Ana kemerde ise, Tiran şehrini temsil eden, bir tepenin üzerine kurulmuş her tarafı ağaç ve evlerle donatılmış bir şehrin resmi bulunmaktadır. Camiye ruhani bir hava verilmek üzere inşa edilen on sekiz pencere ile içeride loş bir ışık kazandırılmıştır. Cami, 1966’da komünist rejim nedeniyle ibadete kapatılmış ve müze haline getirilmiş ancak 1990’larda demokrasiye geçildikten sonra yeniden ibadete açılmıştır.

Ethem Bey Camii’nin yanındaki saat kulesi ise, Osmanlı’nın batılılaşma dönemine denk düşmektedir. Ethem Bey Cami’nin inşası tamamlandıktan, yani 1820’den sonra kulenin inşaası Ethem Bey’in girişimi ile başlatılmış ve bölge halkının yardımlarıyla bitirilmiştir. Camide kullanılan taşların aynısı kulede de kullanılmış bu sayede cami ile kule estetik olarak bütünleşmiştir. Saat köşkünün altında kuleyi çepeçevre dolanan bir balkon bulunmakta ve balkona her cepheden yuvarlak kemerli kapılarla çıkılmaktadır. 1928’de tamiri sırasında saat kadranları Latin rakamlı hale getirilmiştir.

Osmanlı’ya ait çeşitli eserlerin ve Osmanlı sokak dokusunun görüldüğü bir diğer şehir Elbasan’dır. Elbasan’da Saat Kulesi, Sultan Bayezid Camii, Elbasan Hamamı, Elbesan Kalesi, Petrela Kalesi gibi önemli eserler bulunmaktadır.

Elbesan Kalesi

Tarihte Elbesan savunma amaçlı kurulmuş bir şehirdir. Dolayısıyla şehirdeki kale önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır, Elbasan’ın kelime anlamı olarak “gözetleyen kale” anlamına geldiği de ifade edilmektedir. Kale etrafında gelişen şehirde bu önemli kaleye bakacak olursak, Arnavutluk’taki en büyük kalelerden biri olduğu ve bir diğer Arnavutluk şehri olan Berat’ın aksine düz bir bölgede inşa edildiği görülmektedir. Tarihi Roma dönemine kadar dayanan kale, Fatih Sultan Mehmet döneminde hasarlarının onarılması amacıyla yeniden inşa edilmiş ve şehre kazandırılmıştır. Kare bir plana sahip olan kalenin 2 bin yıllık olduğu ifade edilmektedir.

Sultan Bayezid Camii (Hünkar Camii) Elbasan

Elbasan şehrindeki bir diğer önemli Osmanlı eseri, 1499 yılında Sultan II. Bayezid döneminde yaptırılmış olan Sultan Bayezid Camii’dir. Camiinin bir diğer adı Kral Camii ve Hünkar Camii’dir. Komünist hükümet döneminde tahribata uğrayan diğer camiler gibi Elbasan Hünkar Camii’nin de, bu dönemde minaresinin yıkıldığı, avlusunun değiştirildiği ve Siyasi Halk Eğitim Merkezi olarak kullanıldığı görülmektedir. Günümüzde ise cami 2013 yılında restore edilmiş, Arnavutluk’un milli kültür simgesi olarak varlığını sürdürmektedir.

Kaynaklar

  1. Kültür Envanteri. (2020, 06). Kültür Envanteri. Kültür Envanteri, https://kulturenvanteri.com/arastir/h/?_bolge=arnavutluk&_per_page=1000 adresinden alındı
  2. Özkan, A. (2013). Arnavutluk’un Üç Simgesi: Hacı Ethem Bey Camii, Saat Kulesi ve İskender Bey Heykeli. Turkish Studies – International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 217-237.
  3. TDV İslâm Araştırmaları Merkezi . (1991). TDV İslam Ansiklopedisi. TDV İslam Ansiklopedisi: https://islamansiklopedisi.org.tr/arnavutluk adresinden alındı
  4. TDV İslam Ansiklopedisi. (2000). TDV İslam Ansiklopedisi İLBASAN. TDV İslam Ansiklopedisi İLBASAN: https://islamansiklopedisi.org.tr/ilbasan adresinden alındı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu