Gökte yaratılıp yere indirildiğine inanılan Kudüs, İslam’ın kutsal şehri ve o şehri bağrında barındıran Filistin toprakları…
Hz. Ömer’in 638 yılında bizzat gelip şehri teslim almasından, aradaki 88 yıllık haçlı istilasını saymazsak, 1917’de şehrin İngilizlerin eline geçmesine kadar kesintisiz olarak Müslüman devletlerin himayesinde barışın, huzurun ve güvenin egemen olduğu bu topraklar bir asırdır kan, gözyaşı ve mücadelenin simgesi.
Eminim bunların hepsini siz de biliyorsunuz ve bilmekle kalmayıp bu durumdan dolayı acı da çekiyorsunuz. Lakin bu zulme karşı yılda birkaç kere yapılan protestolara katılmaktan başka ne yapıyoruz? Ve yine eminim ki çoğumuzun cevabı ne yazık ki hiçbir şey. İşte biz bu kadar suskunken, bu zulme tek başına ve yıllarca karşı çıkan biri var Simon VROUWE.
Simon Vrouwe kimdir?
Simon Vrouwe Hollandalı bir aktivist. Kendisi 2013 yılından beri üzerine giydiği Free Palestine ve Boycott Israel yazılı sarı ceketi ile başkent Amsterdam’daki Dam meydanında tek başına Filistinlilerin sesini duyurmaya çalışıyor. Her iki haftada bir pazar günü bisikletine taktığı römorkla getirdiği Filistin bayrakları, Filistin’de yaşananları anlatan pankartlar ve dağıttığı broşürler ile insanların bu zulmü görmesini sağlıyor.
Neden böyle bir yöntem seçmiş ?
İsrail’in Gazze’deki faaliyetlerini vahşet olarak nitelendiren Simon Vrouwe ayrıca yılda birkaç kez yapılan protestoların yeterli olmayacağını, Filistin’de yaşanan vahşete karşı bir şey yapmamız gerektiğini ve insanların bu topraklarda neler olduğuna dair farkındalığını arttırmamız gerektiğini söylüyor.
Nasıl tepkiler alıyor?
Meydanda yaptığı gösteriler neticesinde genellikle insanlardan olumlu tepkiler aldığını fakat fikirlerine saygı göstermeyen bazı İsrail taraftarlarının da düzenli saldırılarına maruz kaldığını belirtiyor. Yaptığı röportajda şöyle bir olay anlatıyor:
Özellikle eski bir İsrail askeri Dam Meydanı’nda beni yaklaşık 2,5 yıldır sürekli rahatsız ediyor. Bu çok çirkin bir olay. Bu yüzden şimdiye kadar 15 kere gözaltına alındı. Sürekli saldırdığı ve bir seferinde ceketimi yırttığı için bana tazminat ödemeye mahkum edildi. Benden 35 metre mesafede durma şartı olmasına rağmen her seferinde aynısını yapıyor ve polis de onu uzaklaştırıyor. Ben her şeye rağmen meydanda gösteri yapmaya devam edeceğim.
İşte size Simon Vrouwe’nın kısa bir öyküsü. Kendisinin Filistin davasını bizden daha çok üstlendiği belli. Bu tür haberleri duymak elbette bizi çok sevindiriyor fakat bizi bazı şeyleri düşünmeye sevk ettiği de bir gerçek. Umarım yılmadan ve tek başına beş yıldır Amsterdam’dan tüm insanlara yaşanan zulmü anlatan Simon Vrouwe bizlere bir şeyler fısıldamıştır. Zulmün sona erdiği, topraklarında yeniden barışın, huzurun ve güvenin egemen olduğu Filistin temennisi ile…
