Cami, inananlar için hayatın tam merkezinde yer alır. Sevinçler ve hüzünler kutsal mabedimizde paylaşılır, insanlar birbirine musafahayla güler yüz dağıtır. Topluluk Allah’ın huzurunda cemaat olur, birliktelikler berekete dönüşür. Her cami Allah’ın evi Kâbe’nin bir şubesidir. Mihraplar Peygamberimizin emaneti, kürsüler ve minberler halka davet yeridir. Camiler, Allah’ın toplayan, bir araya getiren (el-Câmi) isminin tecellisidir. Allah’ın kelamı okunurken gönüller kulak kesilir, dünyevi dertler dışarıda bırakılır, kalpler huzura açılır. Eller edeple Yaratıcısına bağlanırken semadan yeryüzüne rahmet taneleri saçılır.
Her gün beş vakit divana durduğumuz, kulluk bilinciyle ibadetlerimizi gerçekleştirdiğimiz camiler bizi kurtuluşa çağırır. Çağın getirdiği yükleri üzerimizden alır. Buluşmaların adresi, kardeşliğin mekânıdır.
Ülkemizde 2023 yılı itibariyle Diyanet İşleri Başkanlığı’na (D.İ.B) bağlı yaklaşık 90 bin cami ve 137 bin din görevlisi bulunuyor. Diyanet, Türkiye’de merkezden taşraya en iyi teşkilatlanmış devlet kurumu özelliği taşıyor. Bizler de camilerin gönül dünyamızdaki karşılığını görmek adına; taşıdığı anlamı ve önemi, ideal örnekleri ve gençlerin camiyle irtibatlarını sahadaki isimlerle konuştuk, sizlerle paylaşıyoruz.
Camiler Dünyanın Tahribatına Karşı En Büyük Sığınak
Peygamber Efendimiz döneminden günümüze camiler ne tür görevler ifa etti? Özellikle şimdilerde camiler sahip olması gereken rolü sürdürebiliyor mu, konuyla ilgili neler yapılabilir?
Abdullah Yıldız – Yazar/Namaz Platformu
İnsanlığın tarihi cami ile başlar: yeryüzünde yapılan ilk bina bir ibadet yeri olup, pek feyizli ve insanlar için hidayet rehberi olan Kâbe’dir (Âl-i İmran 3/96).
İslâm Medeniyeti bir anlamda “cami medeniyeti” olarak tanımlanabilir. Peygamber Efendimiz (s.a.) Medine’ye hicret edince, ilk adım olarak Mescid-i Nebevî’nin yerini belirledi ve İslâm toplumu, mescid/cami merkezli olarak ortaya çıktı. Cami, İslâm toplumunun kalbi mesabesinde idi; namazlar beş vakit orada cemaatle kılınıyor, eğitim-öğretim caminin suffa’sında yapılıyor, cihada orada hazırlanılıyor, diplomatik görüşmeler, idari işler, istişare ve yardımlaşmalar orada gerçekleşiyor, bazen esirler bile mescidin direklerine bağlanabiliyordu. Ümmeti eğitip bilinçlendiren mekân, hayatın merkezi ve toplum faaliyetlerinin odağı cami idi.
Dört Halife devrinden başlayarak, Emevilerden Abbasilere, Selçuklulardan Osmanlılara ve diğerlerine kadar İslâm medeniyetlerinin Müslüman şehirleri hep “cami merkezli” olarak şekillendiler; medreseler, darülkurralar, dârüşşifalar, dârüleytamlar, hanlar, hamamlar, kervansaraylar vs. hep camilerin etrafında hâlelendiler.
İslâm’ın güçlü ve berrak çağlarında bu hep böyleydi… Camilerin fonksiyonlarının azaldığı çağlar ise İslâm toplumunun güçten düştüğü çağlar oldu. İnsan, camiye yabancılaştıkça Rabbine, kendine ve topluma yabancılaştı; bunun sonucu olarak da bunalımdan bunalıma yuvarlandı.
Bugün, her alanda yeniden bir diriliş ve öze dönüş çabası içinde olan Müslümanlar için, modern dünyanın ifsat edici saldırıları karşısında camileri tekrar bir sığınak, bir merkez haline getirmekten başka bir kurtuluş yolu yoktur. Camiler bütün fonksiyonları ile yeniden diriltilmeli ve tekrar hayatın odağına yerleştirilmelidir. Zira insan, ancak “Allah’ın evi”nde kendini bulur ve huzura erer.
Cami Merkezli Hayatı Birlikte İnşa Edelim
Yunus Emre Camii ve Vakfı ile güzel çalışmalar yapıyorsunuz. Aslında Türkiye’de örnek ve başarılı bir cami diyebiliriz. Bize hikayesini anlatabilir misiniz?
Mehmet Keskin – Yunus Emre Camii Vakfı Başkanı
‘Yaşayan cami ve cami merkezli bir hayat’ şiarıyla Mescid-i Nebevî’yi model alarak 1995 yılında Yunus Emre Camii Derneği adıyla dernek statüsünde kuruldu. İlk günden itibaren; çocuk, genç, yaşlı ve kadın-erkek her yaştan ve her kesimden insanımıza, ayrım yapmadan; eğitim, kültür, sanat, sağlık, spor, aşevi, insani yardım, barınma vb. alanlarda hizmet vermeye çalıştı. Dernek çatısı altında yapılan bu çalışmaları daha kalıcı hale getirmek, daha geniş bir alana yaymak için ‘cami merkezli hayatı birlikte inşa edelim’ ilkesiyle 2018’de Yunus Emre Camii Vakfı kuruldu.
Hayatın her alanında ve her kesime hizmet etmeği görev bilen vakfımız; “cami merkezli bir hayat; hayatın içinde bir cami” anlayışıyla yakın-uzak herkese faydalı olmaya ülkemiz için fayda üretmeye çalışan bir kurum. İsterseniz Vakfın neler yaptığını madde madde sizlerle paylaşalım:
- Eğitim
Okul öncesi çocuklara yönelik anaokulu çalışması; ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerine yönelik etüt, sınavlara hazırlık kursları, akademik destek-kültürel, sportif, sanatsal çalışmalar, manevi eğitim çalışmaları; rehberlik çalışmaları; kariyer planlama, kişisel gelişim, kendinden küçüklere rehberlik edebilme, manevi eksiklerini tamamlama vb. alanlarda eğitim çalışmaları yapmaktadır.
- Kurslar
Eğitim süreçlerinin dışında kalan kişilere yönelik halk eğitim, diyanet ve milli eğitim ile iş birliği yaparak sohbet, meslek edindirme kursları, kuran eğitimi vb. alanlarda sertifikalı-sertifikasız çalışmalar yapmaktadır.
- Yaz okulu
Her yaz okullar kapandığında ilkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik 6 hafta süren, Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı, Ahlak, Hadis gibi derslerin; spor, gezi, yarışma, kitap okuma, akıl oyunları, sanat gibi beceri geliştirme etkinliklerin olduğu yaklaşık 600 öğrencinin katıldığı yaz okulu çalışması yapmaktadır.
- Burs
Eğitim hayatlarını kolaylaştırmak ve çeşitli ihtiyaçlarını gidermek amacıyla imkanlar dahilinde lise-üniversite öğrencilerine burs verme çalışmaları yapmaktadır.
- Aşevi
İhtiyaç sahibi insanlara öğlen (Ramazan ayında iftar) yemeği ikramında bulunan aşevi çalışması yapmaktadır.
- Salon
İnsanların inançlarına göre düğün, nişan, sünnet, taziye vb. özel programlarını yapabilecekleri salon hizmeti sunmaktadır.
- Gıda Bankacılığı (Sosyal Market)
Sancaktepe İlçesi özelinde İstanbul genelindeki ihtiyaç sahibi insanların gıda-temizlik-giyim-mobilya vb. gibi ihtiyaçlarını gidermek için 2020 yılından buyana Gıda Bankacılığı çalışması yapmaktadır.
- Sempozyum
Dini değerleri toplumda yaygınlaştırmayı ve daveti kendisine görev edinmiş (imam-hatip, öğretmen, kuran kursu öğreticisi, üniversite akademisyenleri, STK çalışanları- gönüllüleri) kişilere katkı sunmak, tecrübe paylaşımı yapacak ortamları oluşturmak ve vakfımızın bu alandaki kurumsal kapasitesini arttırmak amacıyla 2009 yılından bu yana Uluslararası Din Görevlileri Sempozyumu ve benzer amaçlarla çalıştaylar yapmaktadır.
Güzel Örnekliğe İhtiyacımız Var
Camideyiz.biz ile ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Yasin Uslu – Camideyiz.biz
Herkesin namaz kıldığını bildiğimiz ortamlarda çoğunluk okunan ezanlara kulak kesilmiyor ve o vaktin namazı bir arada olunmasına rağmen cemaatle kılınmıyordu. Öncelikle bu hususlara dikkat çekmek amacıyla “camideyiz.biz” 1 Ramazan 1436’da (15 Haziran 2015) kuruldu. Sosyal medya hesaplarımızdan ezana hürmetin, cemaatle namazın ve caminin önemine dair paylaşımlarda bulunuyoruz. Aktif imamlarla istişarelerimiz oluyor. Çeşitli derneklerin, vakıfların seminer davetine icabet etmeye, dergilerin yazı isteklerine karşılık vermeye gayret ediyoruz. Her ayın ilk pazarı sabah namazı buluşmaları organize ediyoruz. Web sayfamızda bulunan “Hayallerimiz” başlığı altındaki maddeleri hayal olmaktan çıkarıp gerçek hayata geçirebilmek için çaba sarf ediyoruz.
Cami kelime anlamı olarak toplayan demektir. Irk, dil, cinsiyet, yaş, meslek, dernek, vakıf, kurum, mezhep… ayırt etmeksizin Müslümanları bir araya getiren mekândır cami. Kadim şehirlerimize baktığımızda gördüğümüz manzara şehrin yani hayatın tam merkezinde konumlanan camilerdir. Bu camilerin önlerinde duran örnek de hiç kuşkusuz Mescid-i Nebevî’dir.
Mescid-i Nebevî’nin işlevleri nelerdir diye bir araştırma yapılırsa görülecektir ki şu işlevleri vardır;
- İbadet mekânı,
- İlim mekânı, (En başta Ashab-ı Suffa olmak üzere her kesime hitap eden sohbetler)
- Barınma ve yemek yeme mekânı, (Ashab-ı Suffa, bekar gençler)
- Misafirleri ağırlama mekânı (Şehir dışından gelen elçiler ve misafirler)
- İstişare mekânı (Savaş dahil toplumu ilgilendiren kararlar)
- Savaş zamanında yaralıların bakıldığı mekân
- Savaş sonunda esirlerin tutulduğu mekân
- Düğün merasimlerinin mekânı
- Cenaze merasimlerinin mekânı
- Sadece erkeklerin değil kadın ve çocukların da bulunduğu bir mekân.
Bütün bunları görünce şunu fark ettik ki, hayata dair neyimiz varsa cami merkezli olmalı.
Peki camiler gençler için nasıl cazip hale getirilebilir?
Camilerin yukarıdaki fonksiyonlarını yerine getirebilmesi camilerde cemaatin olması gerekir. Bu nedenle genç kardeşlerimiz beş vakitte de camide olmalılar. Peki, gençlerimizi camilere daha çok çekebilmek için neler yapılabilir?
Camilerden önce bu sorunun asıl cevabının imamlarımızda saklı olduğunu düşünüyoruz. Müştemilatı çok güzel olup da gençlerin nerdeyse hiç uğramadığı camilerimiz de var, müştemilatı olmayıp da gençlerin cemaatin çoğunluğunu oluşturduğu camilerimiz de var. İmamlarımız gençlerle ne kadar çok vakit geçirirse gençlerimiz camiye o kadar çok bağlanıyorlar. Bu noktada imamlarımızın da işini kolaylaştırabilmek için müştemilatta şunlar olabilir:
- Kahve eşliğinde sohbet edebilecekleri bir mekân
- Spor salonu (vücut geliştirme aletleri, langırt, masa tenisi vb.)
- Yüzme havuzu
- Sinema ve tiyatro salonu
- Hat, ebru, fotoğraf gibi görsel sanatlar için mekân
- Musiki sanatları için mekân
- İnternet imkânı sunan kütüphane
- Okul dersleri için etüt salonları
- Bilgisayarları olan bir salon (video düzenleme ya da yazılım öğrenme)
Camilerimizde toplumun her kesiminden (hoca, yazar, şair, mühendis, doktor vb.) önder ve örnek şahsiyetlerle buluşabilmeli gençler. Kısacası gençlerimiz günlük hayatlarında nerelere gidiyorlarsa, ne yapıyorlarsa onlara uygun mekânlar olmalı camilerimizde.
İlahiyat mezunu. Bir süre dış haberler editörü olarak çalıştı. Dünya Müslümanları ile ilgili haberler yaptı ve yapmaya devam ediyor.