Dinimizin yayılması, insanların kula kulluğu terk edip yegane Rablerine yüzlerini dönmeleri, hakikatin ve tevhidin yayılış haberlerini duyunca gerçekten bir mutluluk hissediyoruz. Bu haberimiz ise Rusya’dan. 7. yüzyılın ortalarında Kafkasya bölgesine İslam’ın ulaşmasından bu yana, Rusya’da İslam daima önemli bir büyüme gösterdi. Avrupa ülkelerinin Büyük Müftüsü’ne göre ise Rusya’daki Müslümanlar 25 milyona ulaştı. Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte Rusya Müftüsü Şeyh Rawil Gaynetdin şunları kaydediyor:
İslam 7. yüzyılda Rusya’ya geldi. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) ümmeti, dünya hayatından ayrıldıktan 22 yıl sonra Rusya’ya geldi. Güney Dağıstan’daki Derbent olarak bilinen bir şehre gelmişler. Ve Rusya’da ilk ezan, Dağıstan topraklarında okunmuş.
Gaynetdin’e göre, Rusya’daki Müslümanların sayısı Müslüman ailelerin yüksek doğum oranı ve Müslümanların Orta Asya’dan gelmesi nedeniyle büyüyor.
Şu anda Müslümanların çoğunluğu Moskova bölgesinde, St. Petersburg ve Yekaterinburg gibi diğer büyük şehirlerde yaşamakta. Tataristan, Başkurdistan ve Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinde de yoğun bir Müslüman topluluğu yer almakta.
Gaynetdin, Rus Müslümanların çoğunluğunun Sünni Hanefi olduğunu ancak Şafii bazı Sünnilerin de olduğunu söyledi. Ayrıca kendisi şunları söylüyor:
Rus Şiileri esas olarak Pamir’den Azeriler ve Taciklilerdir ve sayıca azdır. Çoğu Şiiler, Dağıstan’ın güneyindeki Derbent’te yaşıyor. Moskova’da, sadece bir topluluk Şiiler olarak kayıtlı.
Hiyerarşi Yok
Müftülüğe göre Rusya’da Müslüman idaresi, üç federal merkezden oluşmakta. Moskova’da Rus Müftü Konseyi var; Müslüman Manevi Otoritesi Ufa kentinde, ayrıca Kuzey Kafkasya’da Müslümanların koordinasyon merkezi olarak görev yapan Müslüman Manevi Otoritesi bulunmaktadır.
Hristiyanlık gibi bir hiyerarşiye sahip değiliz. İslam için papa veya Ekümenik Patrik yok. İslam’da her ülkenin kendi ruhani kurumsallaşması vardır. Ama bir hiyerarşi var, manevi otorite sistemi. Rusya’da üç federal merkez var. Ve bunun Rusya’daki Müslüman din işlerinin yönetimi için en iyi seçenek olduğuna inanıyoruz.
diyor. Müftü ayrıca İsrail’in Kudüs’teki son eylemlerini ve Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasını da eleştirdi.
Kudüs, üç tek tanrılı dinin kutsal mekanıdır. Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanların kutsal yeri olarak kalmalı. İsrail’in iktidarı gasp etme ve bu şehri sadece İsrailî yapma hakkı yok. Orada Müslümanların ve Hristiyanların ibadet etme haklarını alma hakkı yoktur. Ve bu, İsrail’in şehri ele geçirmesi halinde gerçekleşecek bir şey.
