Etkinlik-KonferansDavet-TebliğHaberler

Ünlü Davetçi İstanbul’da

Bugün sizlere Türkiye’de ilk defa konferans veren Abdurrahim McCarthy‘yi takdim edeceğiz. Bi’ Dünya Haber Ekibi olarak bizzat katılımcısı olduğumuz bu çalışmanın istifadeye açık olmasını tüm samimiyetimizle istedik. Haydi, başlayalım öyleyse! 🙂

Abdurrahim McCarthy Kimdir ?  

Abdurrahim McCarthy aslen İrlandalı olup Amerika’da doğup büyümüş, 1994 yılında müslüman olmuştur. Sudan’da İslami İlimler eğitimini tamamlayan McCarthy şimdilerde dünyanın dört bir yanında tebliğ ve dava dersleri veriyor. 

Türkiye’deki ilk konferansı 4 Aralık salı günü İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nda  gerçekleştirildi. Kültürlerarası İletişim Merkezi Derneği tarafından organize edilen “Da’wah Power” adlı konferansa Türk katılımcılar yanı sıra Amerika, İngiltere ve Hindistan gibi birçok ülkeden de katılımcılar vardı.  

Konferansta neden tebliğ yapılması gerektiği ve dava bilincini açıklarken aynı zamanda  tebliğinin nasıl yapılması gerektiğine dair de açıklamalarda bulundu. 

Abdurrahim McCarthy Kimdir

Gönüllere dikilen tohum

McCarthy neden tebliğ yapılması gerektiğini açıklarken Kuran-ı Kerim’de insanları hayra çağırıp iyiliği emredenlerin kurtuluşa erenler olduğunu , bu yüzden tebliğin  her Müslümanın üzerine düşen bir sorumluluk olduğunu belirtti ve şunu söyledi:

İstanbul gibi şehirlerin yılda yaklaşık 4 milyon ziyaretçiyle dolması. İşte bu dava ve tebliğ için mükemmel bir fırsat!

Ardından tarihi camilerin İslam-Gayrimüslim buluşmalarındaki öneminden bahsetti.  Yaptığımız davet çalışmalarına nasıl bakmalıyız sorusuna ise:

Bizler toprağa tohum eken çifçiler gibi insanların gönlüne tohum ekeriz. Sonrası mı? Hidayet yalnız Allah’tandır.

şeklinde cevap vererek Müslümanlar’ın sadece Allah’ın mesajını iletmede bir aracı olduğunu ve tebliğ yaparken zorlayıcı değil sabırlı; dolaylı değil açıklayıcı olunması gerektiği şeklinde tavsiyelerde bulundu.

Abdurrahim Mccarthy Tavsiyelerde Bulundu

Konuşması esnasında kendisinin ve eşinin hidayet hikayelerine de değinen McCarthy, bazen verilen bir kitabın yıllar sonra okunmasıyla hidayete ulaşan birçok insanın hayat hikayesine şahit olduğunu vurguladı. Bazen de insanın doğasında var olan inanç ihtiyacının kişiyi kendi kendine araştırmaya yönlendirdiğini söyledi. Eşinin henüz 19 yaşındayken inançları kendi kendine araştırmaya başlayıp İslam’ı seçtiği örneğini verdi. Konferansın ilginç bir hidayet örneği de uyuşturucu bağımlısı gayrimüslim bir kişinin müslüman uyuşturucu madde satıcısıyla alışveriş esnasında tanışmasıyla başlayan hikayeydi.

Bağımlı genç, yasadışı madde satıcısına ‘Tanrı’ hakkında sorular sormuş ve satıcı ile aralarında geçen konuşmadan da hayli etkilenmiş. Gencin ertesi sabah uyandığında  bir önceki gece o müslüman satıcıyla yaptığı konuşmayı hatırlayıp İslam’ı araştırmaya başlaması ve akabinde müslüman olması dinleyenleri oldukça şaşırttı. Konferansı dinleyenler arasında hikayenin tuhaflığına bir hayli şaşıranlar oldu. Hidayetin kime, nasıl ve nereden geleceğinin tahmin edilemez olduğunun etkileyici bir örneği olan bu hidayet hikayesi zihinlerde iz bırakan noktalardan biri oldu. 

Sevgi eksikliği değil, tutku eksikliği

McCarthy konferansın devamında şu ifadeleri kullandı:

Müslümanlar olarak dinimizi seviyoruz burada bir eksik yok  fakat buna rağmen tutku  ve şuur eksikliği yaşıyoruz.

Sevgi eksikligi degil tutku eksikligi. 1

Öyle ki Müslümanlara din sevgisini yaymaktan çok tutkuyu yaymanın gerekli olduğunun aciliyetinden bahsetti. Günümüzde insanlığın en göze çarpan problemlerinden birinin ise mutsuzluk problemi olduğunu ekledi Ne yazık ki Müslüman aleminde de mutsuzluk ve aslında tatminsizlik problemi ziyadesiyle yaygın. Peki, nasıl oluyor da ‘İslam nedir?’ diye sorduğumuzda Müslümanlar ‘selam’ , ‘barış’ yahut ‘huzur’ gibi cevaplar verirken ironik olarak kendileri mutsuz ve  huzursuz olabiliyorlar? Bu sorunun cevabını McCarthy şu sözleriyle açıklıyor:

İslam her şeyden önce teslimiyettir. Ona teslim olduktan sonra huzur ve mutluluğa kavuşursunuz. Allah Kur’an-ı Kerim’de dahi İslam’dan yüz çeviren kimselerin acınası, zavallı bir hayat yaşayacağını açıkça ifade eder.

En iyi esnaf malından emin olandır 

Konferansın sonlarına doğru bir dava adamının nasıl olması gerektiğinden bahseden McCarthy, öncelikle müslümanın müslüman olmasından gurur duyması gerektiğini; sabırlı, özgüvenli ve davasından emin olması gerektiğini vurguladı. Şu örnekle devam etti : “Bir esnaf düşünün ki size malını anlatan ama malından emin olmayan. Sizi bir müşteri olarak ne kadar tatmin edebilir ?”

En iyi esnaf malindan emin olandir.

Bu yüzden bir davetçi en önce Allah’ın dininden en emin olan olmalı ki karşısındaki kişi ona güvenli duymalı. Ne yaptığımızı açıklayabilmek için neye ve  niçin inandığımızı bilmemiz gerekiyor. Burada İslam’daki ‘hikmet’ kavramına değinen McCarthy “Vallahi İslam’da var olan her şeyin arkasında gizli bir hikmet vardır.” sözüyle konuşmasını bitirdi.  Abdurrahim McCarthy katılımcıların yoğun ilgi ve sorularıyla Türkiye’deki bu ilk dava konferansını noktalamış oldu. 

Son olarak davet çalışmalarına ilgili olan okuyucularımıza Abdurrahim McCarhty’nin 2019 yılında da İstanbul’da dava eğitimine yönelik dersler vermeyi planladığını duyurmuş olalım. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu